Çayda Çıra Oyunu, kimin hükmünde?
Eklenme: 9/24/2011 12:00:00 AM

..Ve Bugün konuşacağız; "Çayda Çıra Oyunu" meselesini! Malum, Önceki gün ve dün, "hasb-i hal" etmemiz lazım idi. Ama, Ülkeyi ve bölgeyi "kan ve gözyaşına" boğan hadiseler, vuku bulduğundan dolayı, öteledik. Aciliyete binaen! Bugün; Konuşacağız "Çayda Çıra Oyunu", neden polemik meselesi oldu.

* * *

Elbette ki, Fitili "ateşleyen", Tarım Bakanımız Mehdi Eker oldu. Bildiğiniz gibi; Geçtiğimiz hafta sonu Diyarbakır Karpuzu'nu "yaşatma" babında, 26 yıl aradan sonra "festival" düzenlendi. Pardon, Festival değil, "Kır şenliği" diyebileceğim o etkinlikte, Bakan Eker "Çayda Çıra Oyunu'na" vurgu yapıp, "oyun" Diyarbakır'ın demişti. Tabi, Bir gün sonrası Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Şekirdağ "tepki" koydu. Hayır efendim. Bakan, Doğru söylemiyor; "Çayda Çıra Oyunu" tamamen Elazığ'a ait. Türkçesi de; "Mumlu Dans" imiş. Hatta Duruma ve sahiplenme anlamında, basın toplantısı düzenleyip "bu bizim" diye çıkıştı.

* * *

Önceki gün; Bir mail aldım, Elazığlı okurlardan! Dediler ki; "Çayda Çıra Oyunu", bizim olduğu gibi bunun "heykeli de" var? Hatta, Satır aralarında bir de tepki sıkıştırmışlardı, "Çayda Çıra Heykeliyle" alakalı. Meğer, Bakımsız ve ilgisizlikten seksenli yıllarda yapılan "heykel" harap olmuş. Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu da "yıkım" kararı almış. Dönemin; Belediye Başkanı Nurettin Orhan tarafından yapılan "Çayda Çıra Heykeli" şimdi yıkılmış! Bir de soruları var; "Yıkılan heykelin yerine nasıl bir heykel yapılacak?"

* * *

Elazığ, Ahalisinde şuan bu noktada tepki var. Kadınlı, Erkekli oynanan "Çayda Çıra Oyununu" motife eden "heykel'in" akıbeti ne olacak? Neyse! Buradan Sayın Belediye Başkanına söyleyeceğimiz, "kent ahalisini" kendisinden küstürmesin. Çünkü O Kentin yaşayanlarıdır o kentin "kültürüne, geleneğine, örf ve adetlerine" hayat veren. Bizden; "Bu uyarı", Başkan Selmanoğlu'na giderken!

* * *

Ben; Seslenmiştim, "polemiği" yaratan Bakan Eker'e! Ve pek tabi ki; Diyarbakır'ın İl Kültür Müdürlüğü başta olmak üzere. Bu konuda, Bilgi ve birikim sahibi olan, araştırması bulunanlar, "duruma" hassasiyet gösterip; "hakikatı" bize bildirsinler diye. Ki, Herkes hadiseyle "alakalı" bilgi sahibi olsun. Tabi ki; "iki kent" arasındaki polemikte son bulsun. Ne var ki; Tıpkı Peygamberler Şehri "unvanını", Şanlıurfa'ya kaptırma sürecinde olduğu gibi. Bu meselede de; "ketumlaştılar" hepsi. Ne Bakan Eker'den, konuya ilişkin bir açıklama geldi. Ne de, "Çayda Çıra Oyunu bizimdir" sözünün arkasında durma cesareti gösterildi?

* * *

Kendi, Eksenimde ve Elazığlı okurlardan gelen bilgi notlarında! Şu görüş ağırlıkta; "Çayda Çıra Oyunu" Elazığ'a ait. Tabi; aksi görüş ve fikirler de yok değil. Var; oyunun Diyarbakır'a ait olduğu. Aslında, Benim cevap aradığım bir detaya ilişkin soru var. Şöyle ki; Elazığ ahalisi Çayda Çıra Oyunu"na, "Mum dansı" adını veriyorlar. Ansiklopedik, bilgiler böyle diyor; "Mum dansı". Elde, Çıra kadınlı, erkekli oynanan bir oyun. Ancak, Bizde aynı minvalde oyun sergilendiği gibi, asıl oyun "çayda" çıra bırakılmadır. Çayda, Demek, malum bölgeye özgü ifadeyle söylenir. "Nehir, dere" misali.

* * *

Ben, Biraz kuşku içerisindeyim. Ama Elazığlılar; oyunla alakalı bir de "efsane" kaleme almışlar. Şöyle diyorlar; Hazar Gölü kenarında bir köyde birbirini seven iki genç gizlice buluşmaktadırlar. Erkeğin buluşma yerine gidebilmesi için gölü yüzerek geçmesi gerekmektedir. Buluşma gece olduğundan, kız çıra (Dındik) yakarak gence yerini belli etmektedir. Genç ise ışığa doğru yüzmekte ve böylece sevgililer buluşmaktadır. Bu durumu sezen kızın babası, buluşmanın yapılacağı bir gün erkeğin yüzerek gölün ortasına geldiği sırada çırayı söndürür ve genç sevgilinin gölde boğulmasına sebep olur. Bunu fark eden kız da kendini suya atar, o da kaybolur. Bunun üzerine bütün köylü toplanarak ellerindeki çıralarla iki sevgiliyi aramaya başlarlar. Ondan sonra; Ağıtlar yakılmış, türküler söylenmiş ve çıra ile arama olayı oyunlaşarak günümüze kadar gelmiş.

* * *

Evet, 300 yıllık bir mazisi olduğu söylenen, "Çayda Çıra Oyunu" ve bu hikâyesi. Diyarbakır'da da, Dicle Nehri'yle bütünleştirilerek ifade edilen efsane de var... Kız ile Oğlan'ın buluşmasına, ailenin karşı çıkışı. Sonuç itibariyle; Polemiği "noktalama" babında, diyorum ki! Elazığlılar, Böyle diyorlar "Çayda Çıra Oyunu bize ait" diye! Ve ortaya da, "kendilerince", veri ve doküman koyuyorlar.

* * *

O zaman; İlk olarak bu oyun bizim diyen "Diyarbakır" olarak biz isek. Ki baş ifade edici; Bakan Mehdi Eker olduğuna göre! Önce, Kendileri ve tabi ki İl Kültür Müdürlüğü. Bir de, Diyarbakır'ın "Kültürel" anlamda tarihini inceleyen, folklorik çalışmaları olan tarihçi ve edebiyatçılarımız; duruma vakıf olsunlar. Bizim mi, değil mi diye bilgilendirsinler? Hepsinden, Mevzuyla alakalı "bilgi ve mesaj" beklediğimi ifade etmek isterim. Güzel, Bir hafta sonu dileğiyle, Pazartesi görüşelim..