CHP neyin nabzında?
Eklenme: 9/5/2013 12:00:00 AM

CHP.

Maşallahı var!

"Gezgin" bir parti oldu.

Baksanıza!

"Siyasi" turlar ve nabız gayretkeşinde "dur durak" demiyor!

***

Ne var ki.

Seyr-ü seferi "havanda" su dövmek.

Derler ya.

Dostlar alışverişte görsün.

Eee.

CHP'de bu "ikmalle" biz siyaset yapıyoruz diyor.

***

Maşallahı da bundan.

Suriye'yi.

Irak'a olan Malik'i sevdalığı.

Şimdi de Cuntacı "Sisi" hayranlığı başladı.

Denilene göre;

CHP heyeti bir kaç gün sonra "Mısır'a gidecek.

***

Galiba.

Post modern cuntacı Sisi'ye diyecekler ki, "Darbenin" yeni formülü ne diye?

Öyle ya;

CHPnin "mayasında" hep vardır, "darbelerden" nemalanma.

Malumunuz üzre;

Gezi parkı'yla denediler, ama "tutmadı".

Şimdi yeni bir arayış.

***

Bu kez; "uluslararası" bir arayış.

Ne diyelim, CHP bu.

Sosyal Demokrat ya.

O zaman, haydi kolay gelsin!

***

Neyse!

Bu günkü hasb-i halimiz, "dış" aksiyonlarıyla alakalı değil.

Zaten;

Hizmet "şıklıklarını" ve gezi gayelerini, herkes biliyor!

Benim sorgulamak istediğim.

İki ayda bir "muttad" bir hal alan, Güneydoğu illerine heyet gönderiyor olması.

***

Şöyle ki.

CHP heyeti, bir kaç gündür, bölgede!

Kimler mi var?

Bu kez İzmir Milletvekili Oğuz Oyan başkanlığında bir heyet.

Batman.

Siirt, Bitlis ve Bingöl'deler.

***

Peki, geliş nedenleri nedir?

Her zaman ki, hal.

Ki, kendi ifadeleriyle sözde, "Kürt sorunun" çözümüne yönelik parti politikasıyla "nabız" yoklamaya gelmişler.

Yani.

CHP "Kürt sorunun" çözümü için, gayret gösteriyormuş?

Sevsinler.

***

Siyaset o siyaset ki.

Diyarbakır'da başka,

Ankara'da daha bir başka.

Hele ki "kıyı sevdalığıyla", Antalya da bir başka zihniyet.

Sabah, öğlen ve akşam ayrı; "bir fikri" beyan.

***

Meseleye.

Halis ve samimiyet, hsıl olur mu?

Mümkün mü?

Zaten, CHP'nin Lideri Kılıçdaroğlu da biliyor.

Söz de O'nun;

"Kürt" kartı olarak görülen Sezgin Tanrıkulu'da biliyor.

***

Pek tabi ki.

Üçlü-dörtlü heyetler halinde, bölgeye gelip-giden milletvekilleri de biliyor.

Gördükleriyle, söylenilenleriyle.

Açıkça biliyorlar ki;

Bölge insanının "kendilerine" zerre-i miskal "güveni" kalmamıştır.

Ve bundan sonra da; "güven duymayacağını!".

***

Lakin.

CHP'nin partisel düzeyde,

Kılıçdaroğlunun da,

Ki Baykal'da kısm-i bazda "Kürt sorununa" topyekun bakışları belli.

Hiç tartışmasız ki;

Hali hazırda MHP'nin ötesinde "Milliyetçi" bir bakışı var.

Hem de; Kürtleri açık bir dille "inkr" edercesine.

***

Nitekim

Kimlik tanımından tutun da ana dilde "eğitime" kadar!

Özgürlükler noktasındaki "hak" talepleri dhil olmak üzere!

Ve Anayasal "güvence" teminatı dhil.

Dün olduğu gibi.

Bugün de, CHP topyekn hepsine "alerji" duyduğu gibi, kapılarını kapattığını bilmeyen yok.

***

çözüm süreci.

Ki 7'inci ayını geride bıraktı.

Evveliyatı da ayrı bir zaman dilimi.

Bu süreçteki, CHPnin tavrı, malum!

***

Kürtlerin de,

Türklerin de,

Diğer kimliklerin de.

Hepsi bila istisna.

Yani, 76 milyon Türkiye yüzde 70 ila 80 arasında "çözüme" destek verdi...

Ki Kürtler yüzde 95'in de üzerinde!

Peki, CHP bi süre zarfında diyebilir mi ki, "bizden" siyasi bir destek geldi?

Hayır.

Diyemez, dese bile kimseyi kandıramaz!

***

Bilakis.

Süreci "nasıl" sabote edilebilinir?

Hükümeti "nasıl" yoldan çevirebilir?

Batı'da gerilim.

Güneydoğu'da tepkisel ortam nasıl geliştirebilinir?

Silahlar.

Kan ve gözyaşı nasıl, "yeniden alev" topuna dönebilir?

***

Öyle ki.

"Terörist başıyla, hükümet nasıl bir masa da" olur söylemiyle!

Tabiri caizse.

Sürekli hükümeti ve liderini "vatan haini" ilan etme gayretkeşliğiyle.

Bölgedeki "ateşi körüklemek" istedi!

Ama beceremedi!

***

Unutuldu mu?

Akil İnsanlara "taktıkları" sıfatı.

Unutuldu mu?

Mecliste oluşturulan çözüm Komisyonuna "üye" Milletvekili vermedikleri?

Unutuldu mu?

Anayasa Uzlaşma Komisyonuna, "Kürt meselesiyle" alakalı, verilen yasal önerilere katılmadıkları?

Unutuldu mu?

Kürtlere en büyük zulmü yapan "Ergenekon" vari yapılara bel çıktıkları?

***

Onun için.

Bölge insanı "hiç unutur mu" kendisine yapılanı.

CHP'yi ve onun kurmaylarının, savunduğu zihniyeti!

Unutmaz.

Unutsaydı, CHP bugün Güneydoğu'da "tabela" partisi unvanı alır mıydı?

Bir yılda ayakkabı değiştirir gibi, "67" il başkanı değiştirir miydi?

Parti kongrelerini, "kafe ve yazıhanelerde" organize eder miydi?

***

Evet.

CHP'nin hal-i pür melali bölgede açık ve nettir!

İstenilmediği; "barizdir"

Onun için de;

Heyetlerin muttad gelişleri de.

Kendinden menkul, 20 maddeleri de.

Seçmen "kazanma".

İmaj yenileme.

Yeniden, "bölgede var olma" gayretleri boşunadır.

***

Heveslenmesinler, "mahalli seçimlere".

Bölgede!

Hele ki, Batman'dan, Diyarbakır'dan, Mardinden.

Kısacası Güneydoğu bölgesinin bütününde, destek görecekleri?

Mümkün mü?

Bulabileceği ne olur bilir misiniz?

Ismarlama bir-iki, "kğıt" üzeri aday!

Ötesi hikye!

Bu nedenle bölgeye yönelik geziler "Nafiledir"

***

Ne zaman ki.

CHP zihniyet değiştirirse.

Adındaki, "demokrat ve demokrasiyi" içine sindirirse.

Milli iradenin "üstünlüğüne" inanırsa.

İktidar.

Ve Siyasi kazanımı "şer oluşum ve yapılardan" medet umma fikrinden sıyrılırsa.

İşte o zaman.

CHP bölgeden de, halktan da "halkçı" desteğini alır.

Yoksa.

Hal-i vaziyeti değişmeyeceği gibi.

Varlığı da "nafileden" öteye olmaz.