CHP'NİN AYASOFYA SABIKASI!
Eklenme: 6/13/2020 12:00:00 AM

Malum!

96 yıldır Ayasofyanın ibadete açılması tartışılıyor

Dün olduğu gibi bugün de..

Ki toplumun genel beklentisi ve talebi hep şu olmuştur

Ayasofya müzeden Camiye dönüştürülsün..

Gelen-giden iktidarlar olsun, Cumhurbaşkanları olsun, hep mevzuu etmişlerdir ama ne yazık ki somuta erdirmede korkak kalmışlardır çünkü, devletin kılcal damarlarına kadar sızan, milletle-devleti ayrıştıran, İslama karşı hasımlık üreten bir zihniyet hkimiyeti vardı!

***

Hatırlarsak, daha bir kaç yıl öncesine kadar başörtü-türban denildiğinde ayaklanan bir kesim vardı?

İnsanlar, ibadetlerini inançlarını korku içerisinde yapıyorlardı Üniversite kapıları önündeki zulümkarlık unutulmaz..

İşte bugün o zihniyet, o tahakküm kırılmış noktadır

Artık din de, inanç da, ibadet de özgürleşti?

Her ne kadar hala bazı artıklar; direnç gösteriyorsa da

İkide bir aba altında soba gösterip Dünya ülkeleri ne der gibisinden laf üretenler bulunuyorsa da

***

Hele ki Topkapı, Ayasofya Türkiyenin değil dünya değerleri deyip, müze kalmasını istediği gibi, Sultanahmete de göz dikip, müze olsun diye tafra yapan, dini değerler açısından kabarık sabıka dosyasına sahip CHPliler varsa da

Halk deyimiyle; o artık mazide kaldı?

Yepyeni bir Türkiye, yepyeni bir yönetim anlayışı var..

Birilerinin nam-ı hesabına değil, binlerce yıllık tarihinin, kültürünün, medeniyetinin, inancının, aba ecdadının nam-ı hesabına kutsal birlikteliği için mücadele eden bir anlayış var?

***

Onun içindir ki bugün toplumun tüm katmanları, Devlet-i liye, hükümet, yekvücut bir güçle; İstanbulun fethinden sonra 500 yıl süreyle cami olarak kullanılan ki Osmanlının sayesinde ayakta kalabilen tarihi Ayasofya, müze değil, cami olarak ibadete açılsın deniliyor..

Evet, Danıştayda açılan bir dava var..

CHP ve anlayışının iktidarda olduğu 1934 yılında..

Ki o yıllarda camiler, medreseler satılıp, ahıra çevriliyordu, kışlalara dönüştürülüyordu..

İşte o dönemde CHP, Bakanlar kurulu kararıyla cami olan Ayasofyayı müzeye çevirdi?

***

Danıştay ne karar verir bilmem!

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğanın beyanına göre, her halükarda Ayasofyaya yeni bir statü ve kimlik kazandırılacak

Umutla, hasretle bekleyip göreceğiz

***

HUKUKİ YÖNÜ YOK?!

Gelelim; müzeye dönüştürülmesine yönelik Bakanlar Kurulu kararının, hukuki yönünün olup olmadığına..

Eldeki verilere göre..

Birçok tarihçinin anlattıklarına göre..

Tek parti ve şeflik döneminde..

Yani 24.11.1934 tarihinde CHPnin, 2/1589 sayılı bir Bakanlar Kurulu kararı aldığı söyleniyor

Bu kararda Ayasofya camiden müzeye dönüştürülüyor

Ama sahte bir işlemle..

Ki o işlem de malum Bakanlar Kurulu ya da herhangi bir yasa düzenlemesi, resmi gazetede yayımlanmadığı takdirde geçerlilik kazanmaz

***

Ayasofya Kararnamesinin akıbeti ile ilgili 7 Haziran 1995 tarihinde verilen bir dilekçeyi cevaplandıran Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünün, 24.11.1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımlanmadığı tespit edilmiştir ifadesi dikkat çekiyor.

İşte bu ifade; Ayasofyaya vurulan zincirin hukuksuzluğunu tescillemektedir

***

Bakınız, Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğluna.. Diyor ki; Danıştay kararı beklemeden Ayasofya açılabilir, açılmalı çünkü 1924 Anayasasına göre de bugünkü Anayasaya göre de kararnamelerin, kanun hükmünde kararname olabilmesi için Cumhurbaşkanının onayından sonra Resmi Gazetede yayımlanması gerekiyor. Ama Ayasofya için böyle bir durum söz konusu değil, burada açıkça bir hukuksuzluk var?

***

O DÖNEMİN GAZETE HABERLERİ

Hiç kuşkusuz ki 1453te İstanbul fethedilince Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilen Ayasofya; 500 yıldan fazla İslamın ve fethin simgesi olarak, cami kimliğiyle hep faal oldu... Bizansın kadim mabedi tıpkı İstanbul gibi Osmanlının eliyle Müslümanların şehri ve camisiydi artık. Ne hazin ki, fetihten asırlar sonra Osmanlıyı yıkanlar ve işbirlikçileri Bizansın intikamını alırcasına Ayasofya Camiini müzeye çevirdiler. İçindeki kıymetli İslam eserlerini hoyratça yerlerinden indirip bir köşeye attılar. 1934te karar verilip 1935te başlayan bu CHP zulmü dönemin gazetelerinde durmadan övülüyordu.

***

AYASOFYAYA çOKTAN GÖZ DİKMİŞLERDİ

Ayasofya Camiinin 24 Kasım 1934te müze olmasının kararlaştırılmasından bir sene önce..

Yani, 24 Aralık 1933 Pazar günkü Akşam Gazetesinde şöyle bir haber Ayasofya Müze Olacakmış?

O haberde şu ifadeler yer alıyor..

Bütün Bizans eserleri burada teşhir edilecekmiş. Maten Gazetesi İstanbuldan Sud Est ajansına çekilen şu telgrafı neşrediyor:

Ayasofyanın bir müddet sonra Bizans eserleri müzesi haline konacağı muhakkak gibidir.

Türk ve ecnebi limlerinin yardımları ile Ayasofyada meydana çıkarılan mozaikler en kıymetli Bizans eserlerindendir.

Türkiyenin diğer yerlerinde bulunan ve Bizans imparatorluğuna ait olan eserler de buraya gönderilecek ve sınıflara ayrılarak teşhir edilecektir.

***

BİZANS ENSTİTÜSÜ AYASOFYADA çALIŞTIRILDI!

Dönemin gazeteleri Ayasofyada süren çalışmaları her gün ayrıntısıyla veriyordu. Her çıkan mozaiği bir başarı ve zafer olarak naklediyorlardı.

Gazetelerde çıkan haberlerden anlaşıldığı üzere Ayasofyanın müzeye çevrilmesi için mozaiklerin ortaya çıkarılması çalışması yıllar önce başlamıştı.

2 Temmuz 1932 tarihli Vakit Gazetesi, Bizans devrinden kalma mozaiklerin meydana çıkarılması için 1932de İstanbula gelen Amerikada Boston şehri Bizans enstitüsü direktörü Profesör Mr. Thomas Withemore ve beraberinde bulunan İtalyan mozaik mütehassısları M. Gregorini ve M. Benvenut ile birlikte Ayasofyadaki mozaik çalışma faaliyetine devam ettiklerini yazıyordu.

Ayrıca Profesör Thomas Vhitıemoreun tanzifat bitmeden Ayasofyadaki haçları kimseye göstermediği de ifade ediliyordu.

***

ÜSTÜNE BASA BASA BİZANS MÜZESİ DENİLİYORDU!

1934 tarihli Akşam Gazetesinin Ayasofya Cami müzeler idaresine geçti başlıklı haberinde, Evkaf ve Müzeler Müdürlüğü arasında devir teslim muamelesi yapılmakta olduğunu ifade ederken Ayasofya Camiinde binanın şöhreti ile mütenasip bir Bizans Müzesi vücuda getirileceğinin altını çiziyordu.

Üstelik bahçesinin de temiz ve muntazam bir hale getirileceği ve Bizans eserlerinin en büyüklerinin, abidelerinin bu bahçede teşhir edileceği duyuruluyordu.

***

Ayrıca 12 Mart 1935 tarihinde Ayasofyadan çıkarılan dört halife levhasının Sultanahmet Camiine asılması düşünülmüş ise de kapılar dar olduğundan cami içine konulamadığı ve tekrar Ayasofyaya geri gönderildiği de yazılıydı. Dört halifenin isimlerinin yazılı olduğu tabelaları dahi Ayasofyadan çıkarmaya kalkmıştı.

Üstelik Reisül Hattatn Mustafa İzzet Efendinin eseri olan bu kıymetli yazılar yıllarca duvar diplerinde tozlu ve bozuk bir halde bekledi.

***

YUNANLI DOSTLARIMIZ İçİN...

Ayasofyayı Yunanlı dostlarımız için müze yaptık mealindeki 1934 tarihli Akşam Gazetesi haberi CHPnin gerçek yüzünü ortaya çıkardı:

***

Ayasofya Camii müze oluyor.

Bu küçük cümle Türkün hür vicdanı, müsaadekrlık ruhu hakkında yazılacak cilt cilt eserlerden çok kuvvetli ve belğatli bir vesikadır.

Ruhanlerin kilise dışında ve ayin haricinde ruhan kıyafet taşımamaları için yaptığımız kanun, Yunanlı dostlarımızda, bir yanlış telkkinin tesiriyle, lüzumsuz bir infial dalgası kabartırken bizim hiç tereddüt etmeden giriştiğimiz bir takım icraat Mesela şu Ayasofya müzesi teşebbüsü, derin bir intibah ve dikkat uyandırmak lzım gelir...

***

ERBAŞ NE DİYOR

Tüm bu gelişmelerin, tarihi vesikaların seyri içerisinde peki, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ne diyor?

Diyor ki

Gelişmeleri yakinen biz de takip ediyoruz. Elbette Ayasofyanın ibadete açılması çok mutlu eder.

İnşallah açılır. Açılırsa Diyanet İşleri Başkanlığı olarak tüm camilerimizde olduğu gibi yine dini hizmetlerimizi vereceğiz.

***

Mozaiklere dair görüşünü de Erbaş şöyle açıklıyor Biz dini hizmetlerle ilgileniyoruz. Ancak Ayasofyada bulunan mozaik ve resimlerle ilgili kişisel görüşüm yerine Din İşleri Yüksek Kurulunun kararı önemli olacaktır. Elbette oradaki tarihi eserlerin korunması ve tarihi eserlere zarar verecek bir durum olmaması önemli.

***

Sonuç itibariyle!

Ayasofyanın müzeden camiye çevrilmesi yönünde hiçbir ulusal ve uluslararası hukuki engeli yok

Olmadığı gibi de; 500 yıl süreyle cami olarak hizmet vermiş bir mabedin 96 yıl sonra da olsa asli misyonuna dönmesi, bu ülkenin en büyük kazanımıdır!

Tarihine, kültürüne, medeniyetine sahip çıkmaktır

***

Dün de ifade etmiştim!

CHPliler diyor ya Dünya ülkeleri nasıl bir tepki verirler?

Ben de diyorum ki Kudüse, Mescid-i Aksanın işgaline, Siyonizmin zulmüne ne kadar tepki verdilerse, Ayasofya için de o kadar tepki verirler!
***

GÜNÜN SÖZÜ...

Ecdadını ve tarihini unutanın, gelecekte yazacağı bir tarih olamaz!...