ÇÖZÜM, YILIN İLK ÇEYREĞİNDE!
Eklenme: 1/3/2013 12:00:00 AM

Son günlerde sıkça telaffuz edilen ve cevap aranan sorulardan biri şu.

Hayli dillendirilen bir soru!

İsterseniz,

Soruyu farklı bir söylem getirerek soralım.

PKK silah bırakmanın eşiğine mi getirildi?

Daha açık bir ifadeyle;

AK Parti Hükümeti, PKKya silah bıraktıracak zemin arayışında mı?

Doğrusu,

Sorular farklı cümle ve cepheden gelişiyorsa da.

Özü itibariyle;

Genel söylem ve can alıcı nokta çatışmalar son bulacak mı?

***

Cevap istenilen,

Soruyu inşa eden etkenlerin başında, hiç kuşkusuz ki, Başbakan Erdoğan gelmektedir.

Ve pek tabi ki,

Yardımcısı Beşir Atalayın özellikle yaptığı açıklamalar.

Beri yanda; kamuoyuna yansıyan MİT Müsteşarı Hakan Fidanın Abdullah Öcalanla görüşme içerisinde olması.

Aynı zaman da, dış basına yansıyan, haber ve yorumlar.

Hepsini,

Bir doku içerisinde değerlendirdiğimizde şu tanım çıkmaktadır.

***

PKKnın silah bırakması.

Kandildeki,

Örgüt yöneticilerinin akıbeti,

Abdullah Öcalanın cezaevi koşulları,

Ve aynı zamanda,

Kürtlerin Anayasal güvence teminatıyla, talep ettiklerinin yasal zemin bulması.

Bunlar için;

Hükümet cephesinde ciddi bir çabanın, iradenin ve girişimin başladığını söyleyebiliriz.

Ki Müzakereler dhil olmak üzere!

çözümün,

Yeni yılın ilk çeyreğinde, olgunlaşabileceği düşüncesi ekseriyet tarafından da ifade edilmekte.

***

Aslında,

Kürt sorunun çözümü,

PKKnın silah bırakma eşiğine gelmesi,

Hükümet cephesinde,

Yeni hamlelerin zemin ve meknının oluşturulmaya çalışıldığını, Ankaradaki Diyarbakır tanıtım günlerinde, buradan kaleme almıştım.

Yılsonu.

Veya yeni yılın başlarında, çözüm müzakereleri tek eksende başlayacak diye!

***

Dün de ifade etmiştim.

Türkiyenin,

Kangrenleşen sorunlarının tek çözüm reçetesi var.

O da,

Yeni Sivil Anayasanın tez elden vücuda getirilerek, çıkarılması.

Aksi takdirde,

Halklar ve haklar ölçeğinde,

Kürt sorunu dhil olmak üzere, hiçbir sorunun çözümü mümkün olmayacağı gibi; çatışma sarmalı daha bir büyüyecek.

***

Nitekim,

Bir çok fikir adamı ve siyasetçi.

Ki AK Partinin,

Önemli isimleriyle yaptığım mülahazalarda ifade ediyorlar.

Şayet;

Silah ve ateşkes zemini sağlanılmazsa.

PKKnın,

2012 yılı için Serhildan yılı olacak mücadelesini, 2013e yayacak.

En önemlisi de,

2012de kaybettiği bine yakın üyesinin intikam duygusuyla, saldıracak.

Yani, Kılıç sırtı gibi, keskin bir hal-i vaziyet!

***

Bakınız,

Yeni Şafaktan Murat Aksoy.

Dünkü köşesinde, Müzakerelere ilişkin 7 madde sıralamış.

Dediğine göre;

Hükümet emriyle Hakan Fidan ile Öcalan arasındaki görüşülen 7 madde buymuş.

Şöyle ki;

İLK ADIM;

Öcalan üzerindeki tecridin kısmen azaltılmasıdır. Ailesinin görüşmelerini bu ay ve önümüzdeki ay içinde bazı avukatların görüşmesi izleyecek.

İKİNCİ ADIM;

Açlık grevlerinin sona ermesinde gündeme gelen ana dille savunma hakkıdır. Eksikliklerine rağmen taslak hazırlanmış ve Meclis'e sevk edilmiştir.

ÜçÜNCÜ ADIM;

Yerel yönetimlerin güçlenmesi açısından önemli bir adım olan Büyükşehir yasası hayat geçmiştir. Bu yasayı tamamlayacak önemli bir adım ise yılın son MGK'sında üzerinde mutabık kalınan Türkiye'nin Avrupa Yerel Yönetimler Şartı'na konulan çekincenin kaldırılması olacaktır.

DÖRDÜNCÜ ADIM;

Yol haritasının en önemli maddesi ise üzerinde çalışılan 4. Yargı Paketi'ndeki bazı düzenlemeler olacaktır. Şiddete bulaşmışlar dışındaki tutuklular için ceza kanununda yapılacak değişiklik, yer isimlerinin iadesi, kamu kurumlarında anadilin kullanılması bunlardan bazılarıdır.

BEŞİNCİ ADIM;

Vatandaşlık tanımının etnik vurgudan arındırılması. AK Parti ve BDP bu konuda birbirine yakın. CHP'nin sunduğu alternatiflerden birisi de bu yönde. Bu konu yeni anayasa çalışmalarına bağlı olduğu için şimdilik beklemede ama niyetin varlığı önemli.

***

Aksoya göre,

İlk beş madde hükümet nezdinde siyasal süreç içerisinde atılan-atılacak adımlar.

Gelelim,

Kandil ve İmralının süreç içerisinde atmaları istenilen adımlar.

Onlar da;

Bu adımlara paralel olarak PKK terör eylemlerini durduracak.

Müzakerelerde sağlanan mutabakatla;

Öcalan'ın kademeli bir formülle, ateşkes, sonra sınır dışına çekilme ve silah bırakma.

***

Velhasıl,

Şuan ki gelinen süreç şunu ifade ettiriyor.

Oslo görüşmelerinden daha ileri bir seviye gelinmiş!

Ancak,

Her yazımda ifade ettiğim en büyük etken tarafların güvenirliği.

Yani güven hissiyatı.

Malum,

Oslo görüşmelerinin sekteye uğratılması,

Haburun kısır kalması,

Güvensizlikle geliştirilen provokatif atmosferle, sonuçsuz bırakıldı/bıraktırıldı.

***

Diyeceğim,

çatışma kaygısı ne kadar gerçekçi ise,

çözümün, silah ve ateşkesin de gelişebileceği o kadar gerçekçi.

En önemlisi de,

Ortadoğudaki Arap Baharının farklı istikamet ve dengelerin oluşması.

Der demez, Türkiye bu gelişmelerin eteğinde, kendi içinde arıza-i durum yaşayabilir.

Bir tarafta Suriyedeki çıkmaz,

Beri yanda, Erbil- Bağdat arasında her geçen gün çatışmaya sürükleyen çekişme.

Bölgeyi, her an yeni bir alevin içerisine çekebilir...

Onun için süreci iyi görmek lazım.

***

Önemli bir etken de.

Türkiye,

Önümüzdeki üç yıl çok kritik seçimlerin eşiğinde!

Mahalli seçimler.

Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Ve Genel seçimleri.

Başbakan,

Bu sürecin çatışmalı bir ortam içerisinde, geçmesini istemez.

Ki bunun emareleri de,

Dillendirdiği PKKnın silah bırakması ve müzakerelere yeni bir stratejiyle devam ettirmesi.

En önemli adımlardan biri olarak görülen, 4üncü Yargı paketinden söz etmesi.

Birçok iyileştirmeyi içeriyor.

Uzun süreli tutuklamalar.

Ev hapsi.

***

Ancak,

Her şeyden önemlisi, ortaya konulacak çözüm iradesindeki samimiyet.

İşte taraflar;

Bu meyanda geçmişten ders çıkararak.

Gelişebilecek,

Provokatif eylem ve söylemleri de, duygusallığı cenderesine almadan,

çözüme odaklı,

İrade ve ciddiyet ortaya konulursa.

Diyorum ki,

Kürt sorunun çözümü önündeki en büyük engellerden biri olan PKKnın silahlı hal-i ortadan kalkacak.

Ve siyaset,

Üsten gelerek, demokrasinin nimetiyle, çözüme geçiş yapabiliriz.