CUMHUR-BAŞKAN!
Eklenme: 11/17/2016 12:00:00 AM

Ne diyorduk?

Anayasa değişikliği "sade" olsun..

Teferruattan uzak, "anlaşır" bir dil içersin…

AK Parti'nin MHP'ye sunduğu "teklifin" bu minvalde olduğu söyleniyor…

Görünen o…

Ki teklif; 30 madde içeriyor..

Tabi sadece; "hükümet sistemini" değiştiren, düzenlemeler bunlar.

Ancak genel itibariyle değişiklik "üniter devlet" yapısını koruyacak…

Nitekim, Meclis "tekli" meclis yapısını idame edecek..

Yani…

Yani; "Senato" gibi ikinci bir meclis olmayacak..

"Türk işi" model bu olsa gerek...

***

Değişimin adı; "başkanlık" olmayacak…

"Cumhurbaşkanlığı?"

Doğrusu bunu hep yazılarımda ifade etmiştim…

Türkiye hal-i hazırda, ABD modelli bir "Başkanlığı" benimsemesi…

Hayata geçirmesi..

Ve toplum nezdinde "kabul" görmesi, "zor" ve zaman açısından sakıncalı…

Yani "Partili Cumhurbaşkanı" en doğru model…

"Cumhur-Başkan.."

Teklife göre; "değişim sistemi" hemen yürürlüğe girmeyecek…

Uygulama genel itibariyle; 2019'da başlayacak..

***

Tabi, Yasa'nın Meclis'e gelmesi..

Ki Başbakan bu hafta artık "meclise" gelecek beyanı..

Görüşmeler..

Süreç ve zaman dilimi noktasında; "iki ay alacağı" gibi..

Referandum'a gidiş için; hazırlıkta 6 ay gibi bir zaman alır..

Yani referandum, 2017'nın "son baharına" tekabül ediyor..

Bu tarihte olur mu?

O'nu zaman gösterecek; çünkü vaziyet değişkenlik arz ediyor..

***

Hele ki, 2019'da "yürürlüğe" girecek olması..

Ki bu tarihte…

Türkiye açısından, "seçimler" takvimi…

Genel… Yerel…

Yani bilumum tüm seçimlerin "yapılacağı" bir tarih; 2019!

Hepsi..

Tek sandıkta, çok oyla "yapılabilme" ihtimali olabilir mi?

Sürpriz olmaz..

***

Basına yansıyan şekle göre…

Cumhur-Başkan'ının iki yardımcısı olacak..

İki Başkan "yardımcı.."

Seçim sistemi nasıl olacak..

Tekli mi, ikili mi, üçlü mü?

Dar bölge mi?

Geniş bant mı?

Teklife göre; "iki turlu" bir seçim olacak..

İlk turda yüzde 50 oy çıkmazsa ikinci tura en fazla oyu alan iki aday katılacak.

Burada en yüksek oyu alan cumhurbaşkanı seçilecek.

Seçilen kişi için de; görev süresi beş yıl..

İki kez üst üste "seçilme" hakkı da tanınıyor.

***

Peki; "aday" gösterilme profili..

Kim "teklif" sunabilecek..

Mecliste "temsiliyet" alan parti, aday gösterebilecek..

Parlamento dışında kalan da gösterebilecek..

Ama, son seçimde yüzde 5'in üzerinde oy alması gerekiyor.?

Aynı minvalde, "vatandaşlardan da" belli oranda imza alması lazım..

Tabi bu sistem "teklifler" arasında..

Tercihlerden biri "seçilebilinecek."

***

Yetkilere gelince..

Detaylı ifade ediliyor; "hükümet" yetkisinde..

Mesela…

Genelkurmay Başkanı…

MİT Müsteşarı…

Rektörler…

Gibi "üst düzey" bürokrat atamasında tek yetkili, "Cumhur-Başkanı" olacak..

Görevden "almada da?"

YSK ve Anayasa Mahkemesi'ne üye vermede de; "belli oranda" bir yetkiye sahip..

Ki taslağa göre mevcudiyetin "yarısı" kadar yetkili…

***

En önemli yetki de!

"Cumhur-Başkanı kararnamesi"

Özellikle "yürütme" alanına giren mevzularla ilgili olarak; "kararname" çıkarabilecek..

Temel hak ve özgürlükler…

Ki bu alan; "hayli geniş" yetkileri ihtiva ediyor..

Af dâhil…

***

Denetim nasıl olacak?

Yani; Cumhur-Başkanını "denetleme, sorgulama" mekanizması?

Bunun için; "soruşturma komisyonu" kurulacak.

Denetimi "komisyon yöntemiyle" olacak.

Yetkide.

Mutlaka meclisten 367 "evet oyu" alması gerekir.

Şöyle ki.

"Soruşturma komisyonun" kurulması için, yetkilendirilmesi için Meclis'e teklif sunulacak.

Teklifin oylamasında; 367 oy gerek.

Yüce Divan için de; 413 oy gerekli.

***

Velhasıl!

Özü itibariyle kulislere yansıyan "Cumhur-Başkanı" sistemi böyle..

Ki "hükümet sistemi"

Peki, 2019'a kadar olan zaman diliminde ne olacak?

Bu tarihe kadar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan görevini sürdürecek.

Ancak yeni sistemde tanımlanan bazı yetkilerini kullanabilecek.

Ki Erdoğan'ın yoğunca isteği buna dair...

Bu yetkilerin ne olacağı görüşmeler sonrasında netleşecek?

Ama, AK Parti, Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme, bakanları atayıp görevden alma gibi yetkilerin hemen kullanılmasından yana..

Bu nasıl aşılacak onu göreceğiz..

Ama velakin; "mecliste" tasarı geldiğinde, hayli mülahazalara şahit olacağı..

***

Kimi kapısı açık..

Kim kapım sonuna kadar açık..

Kimler kapılardan girecek..

Kimler kapı dışarı; faaliyetin odağında kalacak hep birlikte göreceği.

***

Ama sonuç itibariyle…

Herkesin ortak paydası ve ana beklentisi şu..

Sistem bir çok farklılıklar içerse de..

Eksik, fazla diye "yorumlar" ikmale getirilse de..

Ana istek..

Kriz yaratan değil.

Çare üreten sistem olması yeterli..

***

"BENİM AÇIMDAN HERHANGİ BİR SIKINTI SÖZ KONUSU DEĞİL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün ifade etti…

Pakistan gezisi öncesi…

Ha başkanlık sistemi…

Ha Partili Cumhurbaşkanlığı…

İkisi için de; "benim açımdan" bir sıkıntı söz konusu değil"

Ancak.

Cumhurbaşkanının, "gönlünden" geçen değişimi!

Ki bunu birçok beyanında; ifade etmiştir…

Sistem; "Partili Cumhurbaşkanlığı" olacak..

***

Nitekim!

Buna dair, gelen soruya yanıtı oldu.

Benim kanaatim, bir cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi, ülkedeki siyasi etkinliğin, ülkedeki aktif yapının zafiyet bulmasını getirir.

Bunun için böyle bir adım atılıyorsa ki fiili başkanlık diye zaman zaman Sayın Bahçeli'nin ifade ettiği şekliyle cumhurbaşkanlığı sistemine bu şekilde girildiği anda o zaman tabi ki partiden ilişkisinin kesilmesi doğru olmayacaktır.

Partisiyle beraber bu yolu yürümesi şüphesiz ki hem mensubu olduğu partisini hem de cumhurbaşkanının kendisini güçlü kılacak. Atılacak adımlar da çok daha kararlı, dayanışma içinde adımlar atılmış olacaktır.

Patinaj dönemi tamamıyla terk edilmiş, bir dayanışma dönemi geleceğe yönelik başlamış olacaktır"