Sayın Cumhurbaşkanım
2.5 yıl aradan sonra, Peygamberler, Sahabeler, Evliyalar diyarındasınız
Kadim Şehrimiz, Diyarbakırda bulunuyorsunuz Programınız yoğun
Bu yazı size ulaşır mı, ulaşmaz mı bilmiyorum?.. Okuma imkanınız olur mu, onu da bilemiyorum.. Ama her şeye rağmen yazmak istedim
***
Sayın Cumhurbaşkanım
Size.. Şehrin, sosyal, ekonomik, kültürel Altyapı, üst yapı.. İstihdam İşsizlik.. Yoksulluk, gelir düzeyindeki düşüklük..
Ve yönetimsel sorunları..
Tabi ki, beklentiler dahil olmak üzere bu kulvara girmeyeceğim..
Ki, mevcudiyete hakimsiniz
Zaten gün boyu, bu minvalde bilgilendirmeler yapılacaktır size..
Odalar ve STK raporlar sunacak..
Valilik brifing verecek..
Diyarbakıra özel bir ilginizin de olduğunu biliyorum
Sorunların çözümünde de, gayretiniz tartışılmazdır..
Yarattığınız imkanlar, hassasiyetiniz tescillidir..
***
Sayın Cumhurbaşkanım
Siz bu milletin teveccühünü kazanmış birisiniz
Yükünü de, omuzlamışsınızdır..
Bugün değil, 30 yıla yakındır, çıktığınız yol, dava diyerek açtığınız bayrak, hep dalgalandı
O bayrağı dalgalandıran da, sizi seven Anadolu insanıdır
Hayrandır size
Ki, yer küresindeki tüm mazlumlar da size hayrandır!
Seviyor.. Ve bir umut aydınlık, barışçıl yarınların meşalesi olarak, görüyor..
Varlığınız Dirayetiniz İnancınız
Tüm mazlum coğrafyaların mefluç ruhlarında, diriliş, şahlanış oldunuz, olma yolunda ilerliyorsunuz!
Ülkemizi de.. Milletimizi de.. Devletimizi de Küresel dünyada söz sahibi yaptınız
Dünya liderisiniz Dün ele muhtaç idik.. Ama bugün el bize muhtaç
***
Sayın cumhurbaşkanım
Sizin halka verdiğiniz güven ve samimi, ihlaslı, imanlı inanç noktasındaki, dürüstlüğünüzün karşılığı da, kesintisiz iktidarınızdır
18 yılı aşkın iktidardasınız! Her babayiğidin harcı değildir uzun süreli iktidarda kalabilmek..
Ve yine, her kişiye nasip değildir bu milletin kadirşinas teveccühüne, yüksek krediyle nail olmak!
Siz, ikisine de layık olduğunuz gibi, sınırsız bir krediye sahipsiniz!
Ancak
Ne var ki, son dönemlerde yolunda gitmeyen bir şeyler var
İşte size açık mektup noktasında bu arıza-i duruma dikkat çekmek istiyorum!
Ki bu mektup, Diyarbakırdan 81 İlin ithafıdır..
Vaziyet, halk deyimiyle, freni patlamış kamyon misali, yokuş aşağı gidişat söz konusu!
Hissediyoruz, hissediliyor..
Vahim olan da şudur; sizin misyonunuzla sahadaki aksiyon zıt bir seyir içermeye başladı!!!
***
Sayın Cumhurbaşkanım
Bu durumu bir kaç maddeyle, özetlemek istiyorum
BİR Makam ve mevki düşkünü ne oldum delisi olmuş kişiler etrafınızı sarmaşık ağacı gibi sarmış Kibirden, egodan, burnu havalı, insan sevgisinden be haberdar kişiler, gün oğlu adamı almalarına rağmen, yüksek derecede vefalılığınız söz konusu Bu da, halkta ciddi rahatsızlık yaratmaktadır
***
İKİ Partide yer verdiğiniz, yetkilendirdiğiniz öylesine feministleşmiş bulunduğu yeri sindirememiş, kendinden başkasını tanımayan, güruh bir ruh hali hakimiyetine sahip kişiler türedi.. En basit sıradan bir mevzudaki eleştiriyi kabul etmeyip, saldırganlaşanlar var.. Bunlar millette ikrah oluşturuyor
***
Üç çevrenizi saran davayı kendi kişisel ikballeri ve menfaatleri için kullananlar var.. Davayı kendi ekonomik rantına kurban etmeye çalışan, halka tepeden bakan, güç sarhoşu olmuş, tevazu nedir bilmeyen kibir budalası kişiler, kraldan çok kralcı kesimektedirler! Bilirsiniz, katkıları olmadan zaferleri paylaşanlar, yenilgilerde liderleri kaderleriyle baş başa bırakırlar.?
DÖRT Ehil, liyakat ölçüsünden hızla uzaklaşan, adamcılığın öne çıktığı, küçük olsun benim olsun mantığını güden; bir teşkilat yapılanmasına gidildiği gibi.. Geçmişin yarattığı tahribatlarda da, ısrar edicilik var İl ve ilçeler düzeyinde, Diyarbakır dahil bölge illerinde, siyası hacı abiler noktasında kurtarılmış işgali alanlar var
***
BEŞ Kendi ailesinden, kendi doğup büyüdüğü topraktan, çevresinden dahi oy alamayan kişilerin, el üstünde tutulması.. Ve ısrarla bunların Parti kadrolarında yer almaları, yüksek derecede tepkiye, kopuşlara, küskünlüklere yol açmaktadır..
***
ALTI Bir örnek vermek gerekirse Diyarbakır üç dönemdir kayyım tarafından yönetilmektedir Ve bu evrede, Diyarbakıra inanılmaz derecede, tarihinde görülmemiş bir parasal akıntı, hizmet dair çalışmalar oldu.. İki seçim geçirdik Peki, tüm bunlara karşılık Partiye geri dönüşü ne oldu?.. Hayır.. Hezimet yaşatıldı
***
YEDİ.. Gerek gösterilen adaylardaki vahim hata ve yanlışlıklar, gerekse de, ortaya konulan politika!.. Ki terörün hükmünün olmadığı, HDPnin istediği şekilde politika üretmediği, hendek ve barikat terörünün yarattığı kırılmalara rağmen.. Devletin tüm birimlerinin sahada görev almalarına rağmen, bir önceki seçimden daha düşük oy alındı..
***
SEKİZ Hep ifade edersiniz.. Baki kalan kubbede hoş bir seda imiş?... Ne yazık ki, atanan kayyımın geride bıraktıkları, hoş bir seda değil, yolsuzluk, usulsüzlük, şatafat! Bu kişilerin himaye görmeleri de ayrı bir tepkisel durumdur..
***
DOKUZ.. İster seçilmiş milletvekilleri olsun, isterseniz eski dönemlerin olsun.. Ve isterseniz parti teşkilatları olsun.. Ortaya koyacakları politika stratejisi sahada halkın bulunduğu alanlarda, sergilenir.. İlin, bölgenin meselelerine vakıf olunarak, icraat yapılır.. Lakin ilimizde, biz bize hayran, biz bize kurban misali, sosyal medya odaklı ziyaret fotolarıyla, siyaset yapılıyor..
ONPKKyla, FETÖyle ve diğer yasadışı örgüt, yapı ve suç şebekeleriyle ilişkileri ayyuka çıkmış, kişilerin Partinin kadrolarında yer almaları da, ayrı bir tepki doyurucu!.. Ve bunlar, hala da makam, mevki, para, rant ortamından nemalanmaktadırlar.. Birer haramzade olarak, görülüyorlar.. Ama dokunan yok!
***
Sayın Cumhurbaşkanım
İçim dolu Yaşanan ve yaşatılanlar öylesine yaralar açmıştır ki, sizle halk arasında
Anlatılanlar, değil 10 maddede sınırlamak.. Binlerce maddeyi kapsar.. Ve her bir konu başlığı, ciltler oluşturur
Şu STKlar.. Vakıflar.. Dernekler.. Millet bunlardan ikrah olmuş Makam ve mevki müptelaları Paragöz olmuşlar.. Her işe burunlarını sokup, haramzadeliği meşrulaştırmaya çalışıyorlar Bunları yapanların ekseriyeti de, ahalinin inanç değerlerini kendilerine maske, yapıyorlar
***
Sayın Cumhurbaşkanım
Diyorsunuz ya, Ömerlere ihtiyacımız var
Evet var
Bilin ki nice bu davaya inanmış cevherler var görev bekliyor..
Öyle liyakat sahibi dava adamları var ki, uğrunuza yapamayacağı fedakarlık olmadığı halde, kenarda köşede bekliyor..
***
Sonuç itibariyle!
Kimin ne yaptığı, ne yapacağı hiç önemli değil
Önemli olan; sizin gelinen aşama itibariyle, ne yapacağınızdır..?!
Ahalinin gözü, kulağı ve yüreği bu noktada sizde
Ve ivedilikle, hamle bekliyor
Partiye kambur olmuşlar ayıklansın!..
Partiden yük almaya değil, partiye yük olmaya gelenler, def edilsin
Şaibelerden, enva-i akçeli işlerden, ranttan kendini arındıramamışlar, partiden arındırılsın!
AK Parti içerisindeki AKPliler kapı önüne bırakılsın
AK Parti, büyük dönüşümü büyük düşünerek yapmalı
Boş saha bırakmamalı.
Yola çıktığı günleri yeniden hatırlamalı...
Bu davanın sahibi haktır
Ne diyor, Üstad Necip Fazıl
Gayemiz şahıs değil, şahısta tecelli eden davadır!
***
Sayın Cumhurbaşkanım
Dedik ya; Anadolu insanı sizi seviyor..
Yüce yaradan da, bu millete sizi sevdirdi
Siz de bu sevgiyi vakurla, tevazuyla karşıladınız
Ülkeniz için, milletiniz için, devletiniz için gece gündüz çalıştığınızı da herkes biliyor..
Sizin gerçek gücünüz kullara teşekkürdür..
Pek tabi ki de, Allaha şükür etmektir
Hiç kuşkusuz ki, dünya ve içindekiler Allahın emanetidir.
Size de bir millet emanet edilmiştir.. Ne diyor yüce sırrın sahibi; Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.
***
Sayın Cumhurbaşkanım..
Özetlersek.. Bu davayı sadece kendi ikballeri için kullananlara değil, bu davaya sadakat duygusunu bir ömür hissedenlere ihtiyaç var ve onlarla yürüyün!
AK Partide sizin dışınızda hiç kimse vazgeçilmez olmadığını bilmeli.
Kişilerin değil AK Partinin ikbali önemlidir
Adı, unvanı, makamı ne olursa olsun halkta karşılığı olmayanlara kapılar kapanmalıdır?..
Özü itibariyle, AK Parti bunları yapmaz ise, yarınlara kapılarını kapatmaya mahkum kalır
***
Sayın Cumhurbaşkanım.. Kadım şehrimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz..
çıktığınız yolun davasına destek olmuş biri olarak, naçizane içimi dökmek istedim
Dikkate değer görürseniz o sizin büyüklüğünüzdür...
Diyeceğim şu..
Yeşeren umutların suyunu, oksijenini etrafınızdakiler kestiler, kesiyorlar.
Bu yeşeren umutlar can vermeden duruma müdahil olun.
Allah çabanızı boşa çıkarmasın yar ve yardımcınız olsun...
Kadım şehrimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz..
***
GÜNÜN SÖZÜ
Bir çiçeğe fazla su verirsen çürür, insana gereğinden fazla değer verirsen kudurur.
***
Hayırlı cumalar