Sahi.. Dicle Üniversitesi Yönetimi.. Ve gelinen aşama itibariyle
Vaziyetin ikmaline karşı ne demiştik Ki, sözün evvelinde!
Burada, enva-i, olumsuzluğun bini bir para!
Kayırma.. Peşkeş.. Adrese teslim.. Akçeli işlerin kurgulu planları..
Adam kayırma.. Ve tabi ki, keyfiyetin arzıyla, kurum alibaba çiftliği misali!
Yönetim için
Etkili ve yetkili zevat için de; var olan model şu kanaati oluşturmuş tu?
Üç maymun misali
Görmedim Duymadım Ve bilmiyorum!
***
İşte bu tavra, pozisyona karşı, tepkimizi vermiştik..
Dert yanmıştık Üzüldüğümüzü.. Bu işin böyle gitmemesi gerektiğini yazmıştık
Koca bir eğitim camiası.. Bir nesli yetiştiren kurum
Ki akademik kimliğe sahip..
İlin.. Bölgenin.. Hatta ülkenin sahil-i selameti için; beyin eforunda bulunması gereken bir kurum
Neden.. Niçin Nasıl.. Ve kimin nam-ı hesabına, atıl, üretimsiz, iş görmez, bilmez bir konuma getiriliyor?
Varlığı da, yokluğu da belli değil
***
Üniversite İllegal yapıların Düşüncelerin
İdeolojilerin kandili olarak faaliyet gösteriyor
Ya da gösterildiği ifa ediliyor
Dün FETÖ idi Bugün, daha bir geniş ittifakla farklı güçlerin; meknı!
Kapalı kutu
Ne şehri tanıyor?
Ne şehrin ahalisiyle, istişare içerisinde?
Ne de, varlığının idamesine dair ortak akıl üretme gayreti var?
Vaziyet Dün olduğu gibi bugün de; mekanizma ayni işliyor.
Değişen bir şey yok!
***
İşte bu hakikatleri dile getirirken!
Şunu, etkili ve yetkili zevata söylemiştik Özellikle şu an ki yönetime; siz ne diyorsunuz?
Nihayet!
Evet, nihayet diyorum Aylar sonra olsa da
Rektör Prof. Dr. Talip Gül O ketum halet-i ruhiyattan kurtuldu
Suskunluğunu bozdu
Ve konuştu
Maşallah diyorum!
***
Konuştu Peki, oyunları bozdu mu?
Ya da hakikatlerin net bir şekilde; ortaya çıktığına vesile oldu mu?
Veyahut şaibelere dair, zihinlerdeki dumanı dağıttı mı?
Doğrusu
An için, kanaatimi belirtmek istemiyorum
Bilahare konuşuruz
Ki onu da, siz okurların geçmişteki yazılarımı harmanladıktan sonra
Rektör Gülün anlatımları
Yani mevzuları elekten geçirmenizle oluşacak; düşünceyi birlikte kanaat geliştiririz
Ama önce, bir bakalım Gül ne diyor?
***
Öncelikle; üniversite nasıl ve kimlere peşkeş çekildiğine bakalım?
Gül
Kantinler Meknlar Araziler Birilerine peşkeş çekildi?
Peki, kim, kime nasıl bu peşkeşi yaptı?
Kim? Meçhul
Tespit ne zaman? Ya da kimler tespiti ikmale getirdi?
Suçlu kim?
Tahkikat, soruşturma, hesap sorma var mı?
İdari ve adli işlem?
Ya yönetim, idareciler ne ile meşguller idi?
Flu bir cevap; kantinlerin kiralarını artırdık
***
Üniversite arazilerinin peşkeşi
Gül bu noktada, 3 milyon lira zarardan bahsediyor
İnsanın vallahi mi diyesi geliyor
şık Mahsuninin dediği gibi
Parsel Parsel Eylemişler Dünyayı
Bir Dikili Taştan Gayrı Nem Kaldı
Aynen de öyle
***
Eee
Yekvücut şekilde, 7 bin personeli olan Üniversitede
Ne yazık ki; vicdan sahibi bir yönetici yok muş?
Ki, har vurup harman savrulmuş..
Dün olduğu gibi, bugün de?
İnsanın sorması geliyor; O esnada, Gül ne işle meşguldü?
Ziraat Fakültesi Veteriner Fakültesi dekanları
İki önemli isim
Gelecek neslin yetiştiği kurumların en üst düzey yetkilileri
Gülün anlatımına göre...
Fakültenin arazilerini parsel parsel; peşkeş çek-tir-mişler?
Dönümü 85 TL Bir memurun bir günlük kazancı
Bir dönüm arazi ne güzel ticaret öyle ya!
Ne var ki, 85 liradan dönümü alan kişi, 10 kat fiyatla bir başkasına, al ek, biç diye veriyor
Arsanın sahibi Fakülteler zarar ediyor.
Alan Gariban da zarar ediyor.
Ancak ortalar birileri hiçbir şeye elini sürmeden, emek sarf etmeden, dönüm başı 500 TL kazanıyor.
Peki, bu aracı kim?
***
Sadece bir dönüm olsa, binlerce dönümden bahsediyoruz
3 milyon lira... Yıllarca bu ineği sağan sağmış
Kaçan kaçıyor? Elektriği, suyu, mazotu bile bedavaa!
Yani, atı alan Üsküdarı geçti misali
Şimdi; 2 kişiye ceza kesiyorlar.
Sormak istiyorum, sadece iki gözlüklü zatın iradesi ile mi; bu çark böyle dönmüş?
Ki, yıllarca
İdare, hukuk, adalet, soruşturma, yönetim
Nerde?
Hiç kuşkusuz ki, kavramlar içi dolmadığı müddetçe bir anlam ifade etmez
***
Rektör Gülün ifadesiyle..
Sayıştayın denetlemesi ile bu zararı onlara yükledik
Yani Sayıştay ortaya çıkarmazsa, iş bildik dönmeye devam edecekti?
Böyle deyip kapatalım mı konuyu?
Lakin biz kapatsak da konuyu, bu mesele o kadar karışık ki
Tabiri caizse Arap saçına dönmüş!
Gül diyor ki
Kurumu hep zarara sokmuşlar
Sormadan edemiyoruz?
Peki, ama kimler bunlar?
Kaç kişiler
İdare ve yönetim işin neresinde bulunuyor?
Olayla ilgili kaç kişi hakkında soruşturma açıldı
Tüm bu olanlara, yapılanlara göz yumanlar...
Sessiz kalanlar
Pay alanlar ve susanlar kimler?
Ya da tüm bunlar olurken etkili-yetkili zevat nerdeydi?
Rektör yardımcıları
İdareciler
Yöneticiler ne yapıyordu?
***
Rektör Gülün gerekçesi.
Yönetmelik olmadığı için her şeyi kendi kafalarına göre yapmışlar.
Oğlu eczacı olana araştırma öğretim görevlisi kadrosu açılmış.
Adrese teslim yapmışlar
Evet, biz demiştik vaktiyle
Hem de defalarca...
Her gün
Her yazımızda
Her konuşmamızda
Dicle üniversitesi birilerinin çiftliği gibi faaliyet gösterip; Adrese teslim iş yapılıyor diye
Ama şimdi; sanki ilk defa yeni ortaya çıkan ya da fark edilen bir olaymış gibi satış yapılıyor
Gül anlatıyor
***
Neyse
Dediğimiz yere geldi; geç de olsa!
Lakin ne yaman çelişki ki..
O gün görevde olan yöneticiler
İdareciler
Bugün çoğu halen görevde
Ve rektörün çevresinde
Şimdi
Şunlar yapılmış, bunlar yapılmamış diyerek meseleyi oldubittiye getirmeye çalışmak
Kapatmak için gayret etmek...
Ne derece doğru, yönetim anlayışı, bilemiyorum?
Mademki tüm bunlar olmuş o halde
Olağan üstü bir soruşturma gerekmez mi?
O süreçte yetkili merciinde olanların hepsinin yapılan hırsızlıkların, yolsuzlukların hesabını vermesi gerekmez mi?
***
15 Temmuz darbesi dolayısıyla istifa edenler oldu, görevden alınanlar oldu
İyi
Eğer bunlar örgüt üyesi ise yasal çerçevede yargılanmaları gerekmez mi?
Eğer masum iseler yüzlerce kişinin görevine neden son verildi?
Yok, eğer suçlu iseler
Teröre bulaşmışlarsa
Ki Rektör Gülün ifadesiyle bulaşılmış...
Bunların adalet karşısına çıkarılıp cezalandırılmaları gerekmez mi?
Gerekir
Ama ne hikmetse, söylem çok, icraat yok?
***
Gül
Bölgedeki gençlerimizi istihdam edeceğiz diyor
Lakin şehrin bilim ve kültür yuvası olan üniversite yaşananları anlatmak, saatleri alıyor
Ancak yolsuzluk bitmiyor...
Hırsızlık bitmiyor
Usulsüzlükler..
Keyfiyet..
Adam kayırma..
Ve tabi ki idari pişkinlikler bitmiyor
Sonuç itibariyle
Ben demiyorum herhangi birimimizde yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık yok
Olabilir
çünkü 7 bin elemanımız var.
34 bin öğrenci var.
çoğunu ben tanıyamam.
Üniversitemizde gayemiz devletin malını korumak ve çocuklara harcamak...
Velhasıl...
Ellerimiz yoruluyor yazmaktan...
Dillerimiz kuruyor konuşmaktan...
Ancak şu Diclenin ötesinde kurulan küçük toprak parçasında dönen dolaplar ve oyunlar bitmiyor?
***
MÜFTÜLERİN NİKH KIYMASI!
Anlayamıyorum
Laikçiler.. Kemalistler.. Seküler hayatın, mimbardarları..
Ve solcular
Ne bu telaş, ne bu celallenme halet-i ruhiyatınız?
Hayırdır
Müftülerin nikh kıymasına nedir, bu arıza-i durum, karşıtlığı
***
Bilinen gerçek şudur ki..
Sizler İmamın.. Seydanın.. Velhasıl, Müftüye ilmi açısından..
Dine değerler noktasında
Karşısınız.. Bir alerji sahibisinizdir
Size..
İlla ki, Belediyenin yetkili memuru karşısında, nikh kıyma diyen var mı?
Yok.. Yok da yok
Israr eden de..
Ki bu uygulamayı kaldıran tek tipe dönüştüren de yok
***
Türkiye bir İslam ülkesi
Nüfusun, yüzde 90nı da, Müslüman!
Ki, İslamı kuralda
Evlilik
Nikh kıyma
İllaki İmam huzurunda yapılır..
Diz çökülür
Aile şahitleriyle, dua edilip nikh kıyılır
Nitekim
Resmi nikh kıyan da
Resmi nikah kıydırmayan da; illa ki dini nikahı kendi inancı doğrultusunda yerine getirir
***
Bu vaziyeti
En ulvi değerleriniz kadar; biliyor ve inanıyorsunuz?!
Peki, niye karşıtlık
Pişkinlikle, olmaz, olamaz deyişiniz
Şimdi
Nikhsız birlikteliğiniz
Nikhsız evlilikleriniz
Ki buna çağdaş birliktelik adını veriyorsunuz
Enva-i naneyi, yiyip icra ediyorsunuz
Karşı çıkan var mı?
Yok
O zaman bu, bir şey batmış gibi, zıplanmanızın hikmeti nedir?
***
Hani, Demokrasiden?
Hani, İnsan Haklarından?
Hani, Eşitlik ve özgürlükten yanaydınız?
Hani, İnanç ve yaşam hürriyeti?
Hani, Hayat tarzına dayatma olmayacaktı?
Nerde?
Size gelince, eyvallah
Bize gelince, mübalağa!
Neyse
O eski ceberut, tahakkümleriniz artık yok
Prim de etmez
Korkan bir iktidar ve yönetim de yok
***
Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan?
Zıplamanız da
Hoplamanız da
Zırt-pıtlığınız da; sonuç değiştirmez
Müftülere Nikh kıyma yetkisi
Yani yasası İsteseniz de İstemeseniz de; O Meclisten geçeceeeeek..
Ok yaydan çıkmıştır
***
Diyeceğim odur ki
Olan, CHP zihniyetine olacak
çünkü bir kez daha; dayatmacı damgasını, bu haşinliğiyle, alnına vurmuş olacak?
Ki bu kaçıncı?
***
CHPNİN ZİHNİYETİ BU!
Derler ya
Şüyuu, vukuundan beter..
Aynen de öyle
Baksanıza, CHPli Belediye Başkanına
Ki, kendilerince medar-ı iftihar ettikleri, Başkan
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Porsuk çayının dibinde, bir heykel yapmış
Heykel;
çekirdek çitleyen eşek heykeli!
Sözde
Porsuk çayını temiz tutmak
Sözde
çevre temizliğine dikkat çekmek
Ve sözde; mizahi bir bakış
Ama halk nezdinde durum öyle değil
Şu an, Sosyal medyanın fenomeni
Ekseriyet ifade edilen
Eee
CHPnin zihniyeti bu!
Tabi bir heykel daha geliyor
Başkan Yılmaz Büyükerşen diyor ki
Kovadan balık tutan dilenci figürünü yer alan bir heykel yapacağız!
Ne diyelim?
Ahaliden bazıları, merakla akın ediyor
Tabi, selfie çekenler de