DİRENDİKÇE KAZANIRIZ
Eklenme: 6/11/2008 12:00:00 AM

Başbakan Erdoğan "bizatihi" açıklamıştı.

GAP Eylem Planını Diyarbakır'da deklare ederken;

O gün ne demişti?

"GAP İdaresi Başkanlığı artık Ankara'da değil, Bölgede faaliyet yürütecek".

Yani; bundan sonra GAP Vakasının "oto-kontrol" sistemi; yerinde icra edilecek.

Uzaktan kumandayla.

Ya da; "geliş-gidişlerle" olmayacak.

Yerli yerinde kararlar.

Yerli yerinde müdahaleler.

Görerek, yaşayarak, duyarak, hissederek karara bağlanacak.

Başbakan'ın ifadesiyle;

12 Milyar dolarlık bir atılım hamlesi; GAP Eylem planı.

5 yıl sürecek bir maratonla; sonuç elde edilecek.

Bu yıl için; "ayrılan" ödenek.

Yani 2008 yılı için harcanılması hedeflenen parasal miktar 3,6 milyar dolar.

Ve bu meblağın yüzde 70'i de; Diyarbakır ve Batman "ekseninde" harcanacak.

Demem o ki; GAP'ın en büyük "kazanım" ağı; bizde olacak.

Onun için de; GAP İdaresi Başkanlığı'nın Diyarbakır'da kurulması gerekir.

***

Evet.

Bu konuyla alakalı bir kaç yazım oldu.

Gerek; AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan'la konu hakkındaki "mülakatım"!

Gerekse, İl Başkanı Abdurrahim Hattapoğlu.

Ve gerekse Sivil Toplum Örgütü temsilcileriyle "neler yapılabilinir" noktasında görüşmelerim oldu.

"Ortak konsesyum" oluşturularak, hem siyasi alanda, hem de sosyal alanda "baskı unsuru" oluşturmak için.

Tabi bu arada; haber merkezindeki arkadaşlar da, gerek sivil toplum örgütü temsilcilerinden, gerekse de siyasilerden "bu kurumun" kente alınması yönünde; beyanatlar aldı.

Manşetlere taşıyarak; kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı...

Nitekim son haber de; "Eğer kurulacaksa hak bizimdir".

Sonuç itibariyle kurumu "kent" olarak önemsiyoruz.

Hem de çok!

Bu önemseme duruma "alaka" göstermemizi hassasiyetleştirdi...

Aşırı bir duyarlılık kazandırıyor.

İyi de yapıyoruz.

***

Zaten "kuruluş" olarak ana görevimiz. Ve temel felsefemiz.

Çünkü istenilen ve yapılması gereken bu kentin "kazanımlarına" yeni kazanımlar.

Artılarına yeni artılar eklemek.

Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel "yönde", gelişmesine vesile olmak.

Bu konuda "geniş bir mesafe" aldığımızı söyleyebilirim.

Tabi; bizim gibi duyarlı birçok insan yok değil, var.

Özellikle sevgili meslektaşım Naci Sapan bu konuyla alakalı "bir hayli" gayret sarf ediyor.

Dün de; "konuya" hassasiyet göstermişti; "GAP İdaresi Başkanlığı"nın Diyarbakır'a kurulması.

Ve bu yönde "herkesin" ortak paydada buluşarak; "baskı" yaratmalı diye.

Kardeş Olay Gazetesi'nde bulunması ve böylesi "önemli" bir konuda; hassasiyet göstermesi bizleri "sevindirdi"!

Özellikle de " yalnız" olmadığımız anlamında.

Ne yazık ki; diğer "yayıncı" kuruluşlardan bu mevzuuyla alakalı pek bir "kamu oluşturma" gayreti yok.

Nedendir bilemiyorum?

Aslında olması gereken.

***

Neyse.

Sayın Sapan'ın özellikle ortak konsesyum oluşturma anlamındaki Sivil Toplum Örgütleri, DTP ve AK Parti Milletvekilleri.

Kentin kanaat önderleri.

Tek çatı altında bütünleşip; Ankara'ya "bu olacak, olmalıdır" demeli yönündeki çağrısını yenileyerek; diyorum ki.

Düşünceler, misyonlar, inançlar, farklı olabilir?

Ama GAP İdaresi Başkanlığı'nın Diyarbakır'a kurulması, burada işlevini icra etmesi; "belli bir zümre" için değildir.

Diyarbakır içindir, Diyarbakır ahalisi içindir.

Ne AK Parti'nindir.

Ne DTP'nindir.

Ne de SİAD'larındır.

Ama hepsinindir.

Adıyaman'dan, Şanlıurfa'dan. Hatta Gaziantep'ten haber alıyorum; GAP İdaresi Başkanlığı'nın "kendi kentlerine" kurulması anlamında; Başkent'te "yoğun bir siyasi" hava oluşturdukları.

Görüşmelerde bulundukları, bazı rapor ve dosyalar düzenlediklerine ilişkin.

Taktir edersiniz ki; "temenni" istemdir.

Ama gerçekleşmesi de; "azimledir".

Onun için diyorum ki; "Hak verilmez, alınır".

Eğer bu hak Diyarbakır'ın hakkıysa "alınmalıdır"!

Alması gereken de, bu kentin "ileri gelenleri ve kanaat önderleridir"!

***

Evet. İnanıyorum ki; biz son iki haftadır "kamuoyu oluşturma" ve uykuda olabileceklerini düşündüğümüz beyinleri "uyandırma" anlamında; gerekli mesafeyi kat ettik.

Bundan sonrası ise; "baskı" grubunun.

O da; SİAD'lardır.

Siyasilerimizdir.

Ve tabi ki; kentin Valisi'dir, Belediye Başkanıdır.

Ayrım, gayrım yapılmadan.

"Basın bülteniyle" işin içinden çıkarım gibi bir düşünceye girmeden.

Ben söyledim demeden.

Ankara'ya; kentin "obdusmanı" olarak gidilmeli.

Mesela;

SİAD'lardan bir-iki; fazla değil.

DTP ve AK Parti Milletvekilleri.

Hepsi!

GAP'ın "ana kurumlarını" oluşturan; kentteki birimlerden "en üst" idareciler.

İl Valisi Hüseyin Avni Mutlu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir.

Ve DSİ 10. Bölge Müdürü.

Meclis'te grubu bulunan veya bulunmayan "Siyasi Parti İl Başkanları".

2025 kişiden oluşan bir "heyet" teşkil edilmelidir.

Ve bu heyet te "obdusmanı" olsun.

Başbakan'la zamanla "kavgalı geçen" görüşme heyetlerinden olmadan; "masaya" raporlar, olması gerekenler "konularak" bu hakkı bize vereceksiniz denilmeli.

Yoksa "atı alan üsküdarı geçer".

O zaman da; Diyarbakır'dan bir - bir "uçup-giden" Bölge Müdürlükleri gibi; bu kurum da gelmeden "uçar" gider!

Onun için vebali büyük ve ağır.

Bizden; söylenmesi ve fikir üretilmesi.

Gerisi; bu kentin "avam" kabinesinde.

Onun için de; direnmeliyiz.

Direndikçe; kazanırız.