Nasıl, Bir tepkisel "ifade" kullanabilirim. Ya da, Öfkemi belirtecek hangi sözcükleri sıralayabilirim. Ya da sizin, Hissiyatınızı ortaya koyma babında, söylenecek ne olabilir? Kelime bulamıyorum. Şu; Diyarıbekirspor'u "bedbaht" hale getirenlere. Ve bugün; Yıkımla "yüz yüze" gelinen halin, yarattığı travmaya.
* * *
Evet, Müsebbipleri "için" ne demek lazım ki, "oh be" diyebilelim. Yüreklere, Kısmen de olsa "serinlik" gelsin diye! En küçük, İfadeyle "Allah müstahaklarını" versin mi? Versin. Ancak öyle hissediyorum ki şu anda "içinizden" volkanlar fışkırıyor. Değil, "Allah müstahaklarını" versin. Hepinizin, Avazınızın çıktığı kadar, çığlık çığlığa söyleniyorsunuz. "Allah belalarını versin" diye!
* * *
Bilirsiniz. Diyarıbekirspor'un, Yaşayacağı hal ve sonuçta mevta olacağını aylar önce dillendirmiştim buradan. Ve Buradan "El fatiha" deyip, dua okumuştum, takımın hal-i ruhiyetine. Tabi ki, Bir de "lanet" okumuştum, bize ve ahaliye "rezilce" bir yapı bıraktıkları için. Peki, Koca bir çınar. Kentin, Göz bebeği ve tek sosyal faaliyeti olan Diyarıbekirspor. Taraftarlar, Açısından ülkenin üç büyüklerinin ardından gelen bir takım. Tarihinde; "Yaşamadığı" iğrençlik ve rezillikler batağına nasıl sürüklendi. Diri diri, Toprağa gömen mevta halin, müsebbibi ve nedenleri nelerdir, kimlerdir?
* * *
Zaman zaman, Şahs-i ve genel anlamda fırsat buldukça buradan "yazdığım ve çizdiğim" oldu. Hortumlayan, Ve sömürenlerin "kimler ve hangi senaryoyla" planları hayata geçirdiğini. Gazete, Ve televizyon olarak ta, "spor programlarında", gündeme taşındı. Spor servisindeki, Arkadaşlar, özelliklen de Saffet Azbay'ın duygusal, söylemleri. Diyarıbekirspor'a, "Neşter" ve "Temiz eller" operasyonu şart diye. Ve nihayet, Aylar önce bu çağrı "kısmi" ama tartışılır bir düşünceyle yer buldu. Dahası, İl Valisi Mustafa Toprak ve Diyarıbekirspor'u bu hale getirenlerin "öncülerinden" olan. Efsane(!), Başkan Çetin Sümerle "basın üzerinde" vuku bulan polemikle, "istenilen" gelişti.
* * *
İşte, Düğmeye basılmasıyla, geçen zaman nerdeyse üç ayı aştı. İçişleri Bakanlığı, Ve Dernekler Masasından uzman ekip ve müfettişlerce "soruşturma" yürütüldü. Alınan, Bilgilere göre "bu inceleme ve soruşturma" tamamlandı, müfettişler de "tasını-tarağını" alarak Ankara'ya döndü. Denilene göre; 200 sayfalık bir rapor hazırlanmış. Rapor elime geçmedi. Ama muhtevasıyla alakalı bilgi sahibi oldum. Nitekim; Birçok ajans ve internet sitesinde kısm-i olarak yer aldı, raporun içeriği. Şimdi muhtevasına baktığınızda "en hafif" ifadeyle "Diyarıbekirspor'u perişan etmişler" diyebiliriz. Belki, Çok aceleci bir ifade olabilir. Ama sürecin samimiyet çizgisiyle, yol alması halinde. Bu hamle; Ve hazırlanan rapor Diyarıbekirspor Kulübünün düştüğü "bataktan kurtuluşu" olabilir diyebiliriz. Raporun, Muhtevasında neler var ve tespit edilenler nelerdir sorusuna gelince? 12 milyon lira civarında, Olduğu söylenen Kulüp borcu "tamamen" hukuki dayanaktan yoksun ve afakî imiş.
* * *
Diyarıbekirspor'un, Gelirlerine konulan temlikler! Ki en baş ağartan ve parasızlıktan kulübün çöküşünü sağlayan, "temliklerin" olduğunu biliyoruz. Denetçilere göre, Kulübün TFF, Spor Toto ve diğer gelirlerine konulan temlikler kulüp tüzüğü, TFF talimatları ve kanunlarına aykırı. Yasadışı. Yani; haksız kazanç sağlama amaçlı. Ve temliklerin iptal edilmesi gerektiği "ibaresi de" raporda yer alması dikkat çekici. Denetçiler aynı zamanda; Kulübün gelirlerine konulan bazı icraları da hukuki dayanaktan yoksun görmüşler. Rapor, Transferlerde Diyarıbekirspor'lu yöneticiler ve menajerler ilgili önemli "suç teşkil" edici bilgiler de yer alıyor. Özellikle; Ödeme yapılan menajerlerin TFF talimatlarına göre yetkisiz oldukları. Bunlara ödenen 1, 5 milyon TL civarındaki paranın kulübe geri ödenmesi isteniyor. Eski yöneticilere bu konuda zimmet çıkarıldığı gibi. Tahsili de hükmediliyor. Aldıkları paranın vergisini ödemeyen menajer adı altındaki kişiler hakkın da 'vergi kaçakçılığı' noktasında işlem önerilmiş. Yani yargı nezdinde dava açılacak. Maliye'nin, Bu konuda uyarıldığı da ifade ediliyor.
* * *
Hayati önem taşıyan lisansa engel futbolcu borçları için de "vahim" düzeyde iddialar var. Altyapı hocalarına yapılan sözleşmelerle Diyarıbekirspor'un gelirlerine konulan temlikler geçersiz. Bu geçersizlik, Raporda kesin bir dille ifade ediliyor. Bu konunun A Takımı oyuncularına daha önce yapılan ek sözleşmelere de emsal teşkil edebilecek. Yani futbolculara yapılan ek sözleşmelerde ileriki süreçte yapılacak çalışmalarla geçersiz sayılacak. Ve böylece Diyarıbekirspor ağır bir borç yükünden kurtulmuş olacak. Eğer bu sözleşmelerin iptali sağlanırsa; Transfere engel olan yaklaşık 7 milyon TL'lik borçta kendiliğinden silinecek. Önemli bir ayrıntı da, "Temlik" sahibi yöneticilerin paralarına karşı ortaya koyacakları "resmi belgelerin" akıbeti. Ne olacak? Neye istinaden temlik koymuşlar sorusuna cevap verecekler? Tabi; Hesabı tutmayan ve yapılan işlemleri uygun olmayan temlik sahipleri hakkında "Adli" işlem kaçınılmaz olacak.
* * *
Bu arada; Son zamanlarda sıkça gündeme getirdiğimiz "tefecilik" meselesi de, detaylı bir şekilde yer almış 200 sayfalık raporda. Kamuoyunca, Bilinen tefecilerin kulübe verdiği iddia edilen 3 milyon TL değerindeki paranın verilmesini inandırıcı bulmayarak iptali istenmiş. Raporda ayrıca; Yargı süreci sonuçlanana kadar kulüpten alacağı olduğunu iddia eden hiç kimseye ödeme yapılmaması için mahkemeye başvurularak bu konuda ihtiyati tedbir kararı alınması da istendi. İşte, Diyarıbekirspor'u "perişan eden" kirli yapıyla alakalı raporun kısm-i muhtevası böyle. Muhtemelen rapor 20 gün içerisinde resmileşecek. Eğer, İçişleri Bakanlığı "raporu" hatıra binaen "sumen" altına aldırmazsa. Seçim, Sath-i mailine girdik minvalinde "biraz beklesin" denilmezse. Ve tabi ki, "içeriği" kuşa döndürülmezse. Diyarıbekirspor'un, Önümüzdeki sezon yeniden dirilmesine vesile olacak rapor işlem görecek. Ve 20 gün sonra, İlgili makamlara iletilerek, idari ve adli "işlem" başlatılacak. Haydi, hayırlısı diyelim. Güzel ve huzurlu bir hafta sonu dileğiyle.