DİYARBAKIR BULUŞMASI!
Eklenme: 11/2/2016 12:00:00 AM

…Ve Diyarbakır Buluşması..

Bugün başlıyor..

"Uluslararası Diyarbakır Sempozyumu"

3 gün sürecek..

2 ila 5 Kasım arası…

Sempozyum'da 281 sunum yapılacak.

Özellikle..

Kentin tanıtımı için…

Arkeoloji, tarih, tarım, sanat, güneş enerjisi, sanayi, ticaret, turizm, kültür, mimari, inanç, dil ve edebiyat, gençlik, kalkınma, spor gibi 27 konu başlığı söz konusu…

Diyarbakır'ın dünü ve bugünü de ele alınacak.

***

25'i yabancı 142 akademisyenin yer aldığı Uluslararası Diyarbakır Sempozyumu Bilim Kuruluna..

Dün itibariyle; 365 konu başlığında bildirim başvurusu yapıldı…

281 bildirim kabul edildi..

18'i yabancı..

Sunum 400 kişi tarafından yapılacak.

Diyarbakırlı sanatçılar..

İş adamları..

Yani kamuoyunun tanıdığı bir çok isim de; Diyarbakır'da olacak..

***

Bu sempozyum!

Belki "şenlik, panayır" havasında geçmeyecek..

Ama şunu ifade edebilirim..

Diyarbakır'ın dünü, bugünü ve yarınına dair; "hayli" akademik bir zenginlik olacak..

Bizde takip edeceğiz..

Şimdiden bir Diyarbakırlı olarak, emeğe geçenlere teşekkür ediyorum..

***

KAYYUM KESİN!

Malumunuz üzre…

Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak..

Önceki gün; "tutuklandı?"

Apar-topar da, nakil edildi..

Şu an Kocaeli Kandıra F tipi cezaevinde…

İsnat edilen suç; "Terör örgütü üyesi olmak.."

***

İşte bu "suç" nevisinden dolayı!

Büyükşehir'e "kayyum" atanacak..

Yani Belediye Meclis üyeleri "kendi aralarında" başkan seçmeyecek..

Çünkü, KHK’nin hükmüne göre..

"Terör suçu" nedeniyle; görevinden alınan kişinin yerine "kayyum" atanır..

***

Peki, "kayyum" kim olacak?

Doğrusu!

Dereyi görmeden, paçayı sıvayan çok oldu..

İştah kabartan..

Ankara'da "kulis" trafiği içerisinde mekik dokuyan var..

Özellikle, "eski siyasiler.."

Nafile bir durum…

***

Şöyle ki…

Atanacak olan "kayyum" kamu görevlisi olacak..

Ya Vali yardımcısı

Ya da Kaymakam olacak..

Dün İl Valisi Hüseyin Aksoy'a sordum.

"Kim olabilir" diye…

Aynı minvalde beyan verdi..

Ama, İçişleri Bakanlığıyla "istişare" içerisindeyiz..

***

Aksoy..

İster Büyükşehir Belediyesi olsun..

İster olmasın..

İller için; "kayyum" ataması…

İçişleri Bakanlığı "inisiyatifindedir.."

Atamayı, burası yapar.."

***

Sanırım..

Haftasonuna kadar; "kayyum" atanır..

Çünkü, "hal-i hazırda" Belediye'de hizmet yok..

İmzalar atılmıyor..

Bir derinişte var…

***

Kim atanır, kim atanmaz onu göreceğiz..

Ama şu kriteri göz önüne almak lazım..

Özellikle, "atanacak" kişi açısından..

Bölge bilen olmalı..

Yabancı olmamalı; dengeleri "okumuş" olmalı..

Şeffaf ve adil olmalı...

Kentin siyasi "konumuna" vakıf olmalı..

Ki, HDP'li seçmenler bile; "kucaklanabilinsin?"

***

Sonuç itibariyle..

Atanacak kayyum; "hizmet odaklı" düşünmeli..

Politik..

Siyasi bir fikriyatın, "derinliğine" girmemeli!

Belediye'nin kapısını "halka" açmalı..

Bariyerlerle donatmamalı…

Aksi taktirde; "hep hizip" kalır..

***

Eee be Kemal..

Bir alemsin..

Sen çok yaşayasın…

Eşi bulunmaz birisin..

Teksin...

Hele ki, bu iktidar için "bir nimetsin.."

Sen olmazsan...

İnan ki..

Ne bu iktidar "iktidarlığını" bu kadar sürdürebilir..

Ne Cumhurbaşkanı bu kadar "destek" görebilir..

İyi ki varsın..

İyi ki, ana muhalefet partisinin başındasın..

***

Ya olmazsan..

Ya bu gafların olmazsa..

Ya "abooo" diyenler çıkmazsa..

Ya "muhalefet" diye muhalefetinde olmazsan…

En önemlisi..

Yakışıksız..

Çiğ..

Ve şuur kilitlemesi yaratan; "sözlerin-beyanların" olmazsa!

Neler yaşanmazdı ki…

Aman ha aman!

Sen bildiğin gibi; yapmaya devam et…

***

Baksana!..

Yine, döktürmüşsün..

İktidar "değirmenine" su taşıyarak..

Sizde, Cumhur'un "reisini" yeriyorsan..

Diyorsun ki…

15 Temmuz'da Meclis bombalandı..

Ama, sabaha kadar çalışıldı..

Ama beyefendi..

Marmaris’te tatildeydi?"

***

Birileri senin için..

"Bu laftan" dolayı şimdi yakıştı mı, diyor..

Ama ben demiyorum..

Ben, "siyasi" kariyerine "cuk" diye yakıştı diyorum..

Çünkü sen olmazsan!

Avanen seni konuşturmazsa…

Yakışıklı, yakışıklı, "hallerin" söylenmezse!

İktidar'ın hal-i vaziyeti böyle olur muydu?

Olmazdı…

***

Ahali ne diyor…

Cumhurbaşkanını sevmezsin..

Saymazsın..

Saygı göstermezsin..

Hizmetlerini de beğenmezsin..

Kararlarına..

Fikriyatına..

Söylemine, "muhalif" olabilirsin..

Ve bunu kendi; "demokratlığına" sığdırabilirsin…

Farklı yönetim; "isimlerinde de" bulunabilirsin..

Ama "çalışmıyor, yan yatıyor" diyemezsin…

"El insaf…"

***

14 yıldır, kim iktidar?

AK Parti..

Ve kurucusu lideri Recep Tayyip Erdoğan…

Sürekli üreten..

Sürekli koşturan..

Gece-gündüz çalışan…

Asrın projelerine..

Milat denilecek kararlara imza atan..

Ülkenin, dününden, bugününe ve yarına "dair" hamleler gerçekleştiren..

***

Bunları yaptığı için de..

İçten ve dıştan; "saldırılara" maruz kalan..

Terörle..

Kumpasla..

Hainlikler zinciriyle, boğuşurken..

Vesayetçilere..

Senin kimi "Kemalistlere" direnirken..

Seküler anlayışa "boyun" eğmez iken..

Yedi düvelle çatışırken…

Kısacası "kelle koltukta" koştururken…

***

Ki bunu, ahali biliyor iken..

7'den 70'e herkes duruma vakıf iken..

15 Temmuz gibi..

Haince kurgulanan "darbe girişiminde" hedefteki tek isim kendisi iken..

O'nun "yan gelip yattığını" söylemek..

Beyefendi "tatildeyken" demek..

Sahi "hangi karaktere" özgü bir duruş..

Ya da "söylem" olabilir…

***

Neyse!

Siz 15 Temmuz gecesi nerdeydiniz?

Mecliste değildiniz..

Evinizde de olmadığınız söyleniyor..

Sahi o geceki "meçhulünüz" nedir?

Yoksa..

Yoksa "sonucu mu" bekliyordunuz?

Bir âlemsin Kemal!

***

CUMHURİYET!

Sosyal medya sloganı..

Ne diyorlar..

"Yaşasın Cumhuriyet.."

İyi güzel de..

Cumhur'u tanımayan, Cumhuriyet olur mu?

Olmamalı..

Hele ki, "Cumhur'a" hasım hiç olmamalı..

Kumpas kurmamalı..

Arkadan "hançer" vurucu olmamalı..

**

Ben de bu minvalde diyorum ki…

Yaşasın…

Cumhursuz "cumhuriyetin" cumhurları..

Çünkü; Cumhuriyeti "fazilet" kılan, arkasındaki cumhur'dur..

***

HADİ MEDYA!

Eeey medya!

Haberiniz olsun; Abdullah Çakıroğlu…

Şu meşhur; "tekmeci" adam…

Hani, Şortlu Ayşegül Terzi'ye..

"Edep yahu" diyerek, "uçan tekme" atmıştı..

İşte o…

Dün itibariyle, "tahliye" edildi..

Malum, 2. tahliye..

***

Öyle ya!

Medya..

Hayli vakanın popülaritesini yapmıştı..

Bu adam "cezaevine" atılmalı..

Bu adam "tek hücrede" tutulmalı..

Bu adam, "ömrü billah" cezaevinde kalmalı..

Nerdeyse!

"İdam" tartışmasını, ona bağlayacaklardı..

***

Sonra mı?

Bir kez tutuklandı, cezaevine konuldu..

Avukatı itiraz etti..

Mahkeme "tahliye" kararı verdi..

Sonra mevzu; "yeniden" alevlendirildi..

Yargı "mahalle" baskısına boyun eğdi.

Savcı itiraz edip "tutuklattı"

***

Suç nevi kabahatler kanunu kapsamında..

İki yıl sınırı altında..

Tutuklama; "pek adil" değil..

Ama tutuklandı..

Avukat bir kez daha itiraz etti; "tahliye çıktı?"

Yine kızıl-kıyamet..

Savcı yine, "mahalle baskısına" geldi..

Tutuklattı.

***

Velhasıl..

Çakıroğlu dün serbest bırakıldı..

Avukat itirazı üzerine..

Bakalım, "hadi medya" ne yapacak?

Pek tabi ki; "itiraz edici" savcı nasıl adım atacak?

Doğrusu çok merak ediyorum..

Ülkenin "yargısının, hukukunun" nasıl medyanın "komutasıyla" hareket ettiğini..

Garip bir hal.