Deniliyor ki;
İş'in ehli olsun, çalışkan olsun, üreten bürokrat olsun!
Halkla "beşeri" ilişkileri üstünlük arz etsin. Bugün git-yarın gel diyen "zihniyete" sahip olmasın.
Bürokratik "işlemlerle" bahaneler üretmesin.
Her daim; "çözümler" üreterek, "kuruma ve makama" işlerlik kazandırsın.
En önemlisi koltuk aşkı, makam sevdalısı olmasın. Hizmet aşkıyla yanıp-tutuşan olsun.
Rüşvete, usulsüzlüğe, suiistimale "tevessül" etmesin.
Adam kayırmasın. Müteahhitlerin "piyonu" olmasın. İdeolojik ve particilikten uzak dursun.
Hükümetin "icraatlarına" ayak uydursun. İşte "Biz böyle bürokratlarla çalışmak istiyoruz" deniliyor.
***
Kim diyor bunları. Elbette ki, toplumun her kesimi. Biz de dhil olmak üzere.
Ama en çok bundan dem vuran AK Parti Hükümeti.
Bakanlar. Milletvekilleri. Parti il ve ilçe teşkilatları yöneticiler. Yani özetle, iktidar "kriterimiz" bunlar deyip duruyor
Elbette ki, bu "kriterlere" şapka çıkarılır. Karşı çıkılacak noktası da yok.
Her kurum, her bürokrat için "olması" gereken bir nizam! Sanmıyorum ki, "kimsenin de" itirazı olsun.
Bizim de.
***
Ama velakin; ne hazindir ki bu kriterler "laf olsun, torba dolsun" noktasında icra ediliyor.
Özellikle, siyasal iktidar cephesinde.
En hakikati bunun tam tersi uygulanıyor, Şehr-i Diyarbakır'da.
Hem de barız bir "çelişkiler yumağıyla".
Örnek vermek gerekirse en taze olanı, işte DSİ 10 Bölge Müdürü Okan Bal'ın görevden alınması...
Malum, yaklaşık, 16 ay önce, bu makama atandı. Kayseri Bölge Müdür Yardımcılığından, Diyarbakır'a Bölge Müdürü olarak geldi.
Şimdi, bu görevinden alınarak, Elazığ 9. bölge Müdürlüğüne atandı.
***
Durduk yere niye?
Görevden alma, yeni yere atanma, "gerekçesini" az sonra dillendireceğim.
Ama önce, bir profili ortaya koymak istiyorum.
Yukarıdaki "kriterler" ve Bal'ın 16 aylık görevi içerisindeki "performansını" teraziye alarak.
Pek tabi ki, Okan'dan önceki Müdürü ve Kurum'daki işleyişi de, konuşarak.
Evet, mevcut bölge müdürleri içerisinde bir tek "O Diyarbakırlı" idi.
Yani, şehrin yetiştirdiği evlatlardan biri.
***
Köşenin müdavimleri bilirler. Buradan en çok eleştirdiğim, yazı konusu ettiğim kurumların başında, DSİ 10 Bölge Müdürlüğü gelmektedir.
Nedenine gelince.
Yatırımcı bir kuruluş. Yatırımları da öyle böyle; "küçümsetilecek" düzeyde bir kurum değil.
Her yıl bölgede, 400600 milyon liralık yatırım yapmakta.
Barajlar. Sulama kanalları. Hes. Gölet ve kanallar Bunlar, DSİ'nin "başlıca" yatırım ve hizmet alanı.
Diyarbakır'da coğrafik olarak bu yatırımlara "uygun" olunca, aksiyon daha bir yüksek oluyor.
***
Dedim ya, sürekli eleştirdiğim bir kurumdu burası.
Daha geçtiğimiz hafta, "Sulama Birliği" noktasında, gündeme getirmiştim, "neler oluyor?" diye.
Keyfiyet, sorumluluk ve vurdumduymazsız yaşanıyor.
çiftçi, köylü "veryansın" ediyor. Birlik, Yönetim ve DSİ "kulak" tıkıyor.
Galiba bir neler oluyoruda burada ifade etmek gerekiyor. O da, Okan Bal'ın görevden alınması noktasında.
***
Önceki, DSİ Bölge Müdürü'nü bilen bilir Onlarca "yazı yazdım" hakkında.
Neden hizmet üretmediğine ilişkin. Neden, Diyarbakır'a gönderilen "ödenekler" tenkis ediliyor.
Neden, Silvan, Ambar "barajları" inşaatı başlatılmadı. Neden, Diyarbakır'ın "Sulama Kanalları" projesi fiiliyata sokulmuyor diye.
Bunun gibi nice; "sorgulayıcı" yazılarım oldu.
***
çünkü 2009'da Başbakan Güneydoğu için. Özellikle GAP yatırımları için "Acil Eylem" planını Diyarbakır'daki törende hayata geçirmişti.
O tarihte, birçok proje ihale edildi. Silvan Baraj'ından, Ambar Barajına kadar. Sulama kanalları dhil olmak üzere! Ama bir tekine dahi, "çivi" çakılmadı. Tabiri caizse, "müteahhitlere" zaman tüketmekle, yüksek kırımlar telafi edildi.
Ve o üç yıl içerisinde, nerdeyse ödeneklerin yüzde "60-70'i" tenkis edilerek, geri gönderiliyordu.
Ya da, bölge dışındaki başka yatırımlara aktarılıyordu. Mesela; Kahramanmaraşa!
***
Şimdi gelirsek, Sayın Okan Bal'a. Göreve geleli, 16 ay oldu.
Yılbaşında, "kendisini" sorgulamıştım. 2013'ün, "çalışma" envanteriniz ve grafiğinizi bize aktarır mısınız?
Sağ olsun gönderdi. Önceli yıllarla; "kıyasladım" neler yapılmış, ödenekler harcanmış mı diye?
Sizlere de, buradan aktarmıştım. Nihayet "DSİ işlev" kazandı diye.
Silvan Barajı'nda "işlere" başlanmış. Ambar Barajı'nın projesi tamamlanmış, istimlk evresi de aşıldı.
213 kilometrelik "Sulama Kanalı" bitme aşamasına gelmiş.
Kral Kızı- Dicle Tabi ki, bölgedeki diğer yatırımlarda da "gözler görünür" bir hareketlilik kazanıldı!
***
Ve Bal niye bu "başarılı" performansına rağmen, Diyarbakır'dan alındı.
Deniliyor ki; Hükümetin şöyle bir "kriteri(!)" varmış.
Bölge Müdürleri. Özellikle, DSİ Bölge Müdürleri.
Her kim olursa, doğduğu, büyüdüğü, nüfus kütüğünün bulunduğu "İlde" görev yapamazmış!
Ve de "kadro" verilmez miş?
Yok, daha neler?
***
Peki, sormazlar mı, Bal nerdeyse iki yılı bulacak zaman dilimi içerisinde; Diyarbakır'da görev yaptı.
Ve vasfı da; "Bölge Müdürü" idi. İster "vekleten" ister "asil" olsun.
O makamda oturup, o makamın yetkisiyle "imza" atmıyor muydu?
Hak edişlere, milyonluk yatırımlara Ki bunu, 16 ay bir fil yerine getirdi.
Ta ki, geçtiğimiz haftaya kadar. Peki düne kadar, "Diyarbakırlı olamaz" kriteri konuşulmuyordu, şimdi ne oldu da, "Diyarbakırlı Bölge Müdürü, Diyarbakır'da görev yapamaz" deniliyor?
Evet, yok daha neler?
***
Diyorum ki bu "işte" çok ama çok "pis kokular" içeriyor.
Özellikle, Silvan Barajı'nın "kendisine" has birim, oluşturma gayreti bilinirken.
Ve tabi ki, Ambar barajındaki "1,5 milyar" liralık, istimlke başlanılacak olunması
Yani bu iş "tamamen" farklı bir cenahın "planı" ile hayata geçti diyebilirim.
Diyarbakırlılık "hesabı" değil. Kılıftan öte!
Burada "siyasi ve akçeli" bir inisiyatifin "infazı" söz konusudur. Bakalım zamanla, "kokusu" net olarak ortaya çıkacak.
Kimin ve kimlerin makamları leş-tirmeye çalıştığı!
***
Sonuç itibariyle!
Diyorum ki, bürokrat kriteri de, üretilen gerekçe de "tamamen" hakkaniyetten uzak.
Diyarbakır'da, öyle müdürler öyle bölge müdürleri var ki tek görevleri; "Makam ve Kadro" işgali.
Bırakın "iş yapmayı", lemlerden, keyfilerden, yolsuzluk-usulsüzlüklerle "haşir-neşir" olanlar.
Makamları "aile şirketi" olarak kullananlar "keyfiyet" arzı içerisinde iken.
***
Haklarında "çarşaf çarşaf" haber yapılırken, davalar açılırken, müfettişlik olurken.
Görevden; "alınmazlar". Ama işini adam gibi yapanlarla uğraşılıyor Şehr-i Diyarbakır'daki bir zümre!
Bakalım, bu "Diyarbakırlı" gerekçesi başka müdürleri de koltuğundan etme gerekçesi olacak mı?
Göreceğiz.
Tabi ki, şimdilik diyeceklerimiz bunlar. Daha söylenecek çok söz var.
O'nu da, zamanı ve bu gerekçeye karşı "birileri" konuşursa, söyleyeceğiz.