Öyle böyle değil; heyecan yüksek..
20ye yakın isim; rektör olabilmek için aday başvurusu kuyruğunda!
Mevcut Rektör de aday adayları arasında!..
Yani; maşallahları var aday rekoru noktasında; rektör adaylarının!
Olsun..
Denir ya; rekabet güzel..
Lakin o rekabet nüansı, biraz kafa karıştırıyor!
Liyakat, ehliyet ve tabi ki yönetimsel; irade sahibi olmak, bu yarışın hangi evresinde; söz sahibi olacak!
***
Şöyle ki!.. Malum, Rektörlük seçim sistemi değişti..
Artık, akademisyenler sandık başına geçip, rektör adayına oy vermiyor..
Ve rektör adayları da; akademisyenlerin gönlünü fethetme, üniversite için projeler üretme babındaki vaatler, çalışmalar, şunu yapacağım, bunu yapacağım gibi; bir gayret içerisinde değiller
Zaten olunsaydı da, en çok oy alınsaydı da, nihayetinde YÖKten Cumhurbaşkanına giden; üç isimden biri tercih edilerek, atanıyordu!
***
Şimdi! Dileyen adaylık noktasında YÖKe başvurarak ben rektör adayıyım!..
Tabi; aday olan o akademisyenin mevcut bulunduğu üniversitede, olması şart değil..
Batman Üniversitesinden, Dicle Üniversitesine Rektör olabilmek için, aday olabilir, başvuru yapabilirsin!..
Nitekim, D.Ünün 20ye yakın adayları içerisinde çok sayıda isim vardır böylesi dışarıdan biz de varız diyen!
Hatta yarısından fazlası!!
***
Doğrusu, atanmanın zor olduğu bu süreçte aday bolluğu yaşanması der demez, sorgulatıyor..
Özellikle; dışarıdan gelen isimlerin yoğunluğu, ayrı bir tartışma konusu!
O da; üniversitede doğru gitmeyen işlerin olduğuna delalettir
Bilahare mevzu edebiliriz..
Ama aday bolluğu neden diye başlayan faslına bakarsak, peş peşe sıralanan ihtimaller zinciri insan zihninde oluşmuyor değil?.. çok denklemli!..
İhtimallerden biri, milli piyango misali; rektör adayları torbasından bizim de ismimiz çıkabilir?..
***
Adaylar, geçtiğimiz Cuma günü!.. Pandemi nedeniyle; yüz yüze mülakat yerine online mülakat yaptı..
YÖK jürisinin gözetiminde!..
Kim nasıl bir performans ve intiba bıraktı bilemiyorum!..
Ama, görünen o ki gözler şimdi; YÖKten Cumhurbaşkanı Erdoğana gidecek üç isme odaklandı..
Kim bunlar diye sorgulama yapılıyor?
İşi sıkı tutan bir kesim var..
Özellikle, Ankarada YÖK ve Beştepe arasında; mekik dokuma adına, yoğun temaslarda bulunuyorlar!!?..
Siyasi ve bürokrasi çevresiyle; sıkı bir trafik işleyişi sürüyor!..
***
Ama şunu ifade edeyim ki, Dicle Üniversitesi peş peşe sağlı ve sollu aldığı yoğun darbeler karşısında; travmatik bir halde!..
Gerek akademik, gerek iktisadi ve gerekse de sosyal yönde!
Vahim kayıplara neden olan yıllar ve yönetimler yaşadı!
Dile kolay; sadece bu dönemde 250ye yakın akademisyeni şu veya bu şekilde; Üniversitenin çatısı altından çıktı?
Hasılı; Dicle Üniversitesinin ivedilikle, küllerinden yeniden doğmasını sağlayacak, bir akla, yönetime, kadroya sahip olması gerekir..
Birliğini, dirliğini, kentle entegrasyonunu sağlaması lazım..
Bekleyip görelim; YÖK kimleri ayıklayacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da kimi atayacak?..
Ancak daha zaman var, belki bir kaç yazı daha yazarız!..
Şimdilik, bu kadar!?..
***
KIZLARIN BAŞARISI!
Gazete manşetleri.. Tv bültenleri..
Etkili ve yetkililerin, beyanatları!..
Sanki bir ilk olmuş!
Neymiş; LGSde kız öğrenciler erkeklere oranla daha başarılı!
Sınavın şampiyonları; kızlar..
İyi de, yıllar yılıdır hep böyle değil mi?..
Salt, LGS değil..
Hayatın her evresindeki sınavlarda; kızlar-bayanlar hep başarılı olmuştur..
Bizim okul sıralarında olduğumuz dönemlerde de kırmızı kurdeleli hep onlardı?..
***
Takdir etmek gerekir..
Tabi ki, çalışkan erkek öğrencilerimiz de var!
Onları gözardı edip, yabana atmayalım..
Haklarını yemeyelim..
Sadece; kızların eğitim ve öğretimin 3üncü basamağında, sayısal olarak erkeklerden az oldukları için; dikkat çekmektedirler..
***
Son söz!.. Başarılı kızlarımızın sayısının artması dileğiyle, LGSyi kazananları tebrik ediyorum!..
Kazanmayanları da; olsun, bu sene olmadı gelecek sene, hayatın sonu değil
Neyse; kızım, oğlum biraz çalışsanız da!
***
ERDOĞANIN HİTAP KRİTERLERİ
Müderrisoğlu!..
Partideki çalışma arkadaşlarının gözlemlerine dayanan- Cumhurbaşkanı Erdoğanın kişiye yönelik; hitap ve değerlendirme kriterlerinden ipuçları vermekte!
Benden de bazı eklemelerle.. Denilen şu eğer ki;
***
Cumhurbaşkanı
Birisine ön ismi ile hitap ediyorsa.. Bu demektir ki neşesi yerinde.. İlgili kişi veyahut yaptığı bir işi beğenmiştir
***
Cumhurbaşkanı
Birisine bey diye hitap ediyorsa.. Bu demektir ki; resmiyet var, ortam ciddiye delalettir
***
Cumhurbaşkanı...
Birisine efendi diye sesleniyorsa.. Bu demektir ki; kızgındır, hoşnut değildir o kişiden memnun olmamıştır
***
Cumhurbaşkanı
Birisine yüzüne bakarak konuşmuyorsa, bakmıyorsa Bu demektir ki; o kişi, derinden derine düşünmesi gerekir, ben nerde yanlış yaptım?
***
BAŞAKŞEHİR
Sezonun şampiyonu!.. Bravo diyorum.. Tebrikler diyorum!..
çünkü, azmin sonucu zaferdir sözünü, bir kez de futbolda onlar tescillendirdi!
Parası var, yönetimi var, sahası var, tesisi var..
Ama bir şeyleri eksik!.. O da, taraftarları..
Yani seyircileri yok
Gördüğüm ve öğrendiğim kadarıyla; lobileri de yok, medyası da yok, yazarı çizeri de yok?
Takımın 12ncisi olmadan; kazanılan bir şampiyonluk var..
Dile kolay; Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon, Bursa, Beşiktaş.. Milyonlarca peşinde giden taraftarlarına rağmen; aradan sıyrılıp şampiyon oldu?
Bol yıldızlı tebriği ve helal olsunu, Başakşehir hak ediyor
***
GÜNÜN SÖZÜ
Pişkinliğin demokratlık sıfatı da oldu ya?