Dün basına yansıdı…
Söz'ün de sürt manşet haberiydi…
Habere göre…
2011 yılında;
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Radyasyon Onkoloji Anabilim Dalı..
"İşlem" yani kullanım, "hizmet alımı" noktasında "Tomoterapi Cihazı" ihalesi yapıyor…
***
İhaleye dair hazırlanan şartname; "adrese" teslim mahiyetli hazırlanıyor..
Yani, İstanbul'daki, FETÖ destekçisi firmaya, "kurgulanıyor.."
Ki hiç bir firma "onların" dışında teklif veremiyor..
Ve ihale, firmada kalıyor..
Vurgun bununla kalınmıyor.
Yanlış bilgilerle, ihale tutarı da, 20 milyon liraya çıkarılıyor..
***
15 Temmuz sonrası..
İhbar üzerine, yürütülen soruşturmada; "kep düşte kel göründü" misali; gerçek ortaya çıkıyor..
Örnek ihalelerin de incelenmesiyle..
Kamu zararının, 17 milyon 859 bin 556 lira olduğu, tespit ediliyor..
Yani, 2 milyon yerine, 20 milyon lira ödenmiş…
***
9'u Dicle Üniversitesi Personeli..
2 Şirket temsilcisi..
Biri firar olmak üzere; 13 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı..
11'i gözaltında..
Aldığım bilgilere göre!
D.Ü'de bu minvalde; "daha çok" FETÖ bağlantılı; "şebek ve yolsuzlukların" ayyuka çıkacağı…
Özelliklen de; "hizmet alımlarına" dair..
Hele ki; "kit karşılığı" anlaşılan laboratuarlar..
Bekleyip göreceğiz..
***
CE-HE-PE'NİN GAFLET ZİNCİRİ!
CHP'ye…
Hele ki, Parti yönetimine..
Ya, Kılıçdaroğlu'na…
Şu son; "gaflet" içerikli, parti bildirisine ne denilmeli?!..
Tek kelimeyle..
Diyeceğim şu ki; "Ebeee yuh size"
Sevgili okurlar…
Bildiriyi okudunuz mu bilemiyorum!
Ben okudum..
Altı çizili notlar da aldım…
Ama, teferruatına, girmeyeceği..
Şu ayrıntı, bu ayrıntı da demeyeceğim…
Sadece…
Evet, sadece akla ziyan bir cümleyi sizlere aktaracağım…
***
Bakınız, ifade aynen şöyle…
FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir.
Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir."
Ve devamla, şu provokatif çağrı yapılıyor..
"Demokrasimize, birliğimize, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenler bellidir.
Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir."
***
Düşünebiliyor musunuz?
Hala ki..
FETÖ terör örgütünün "girilmeyen" inine girildi..
Binlerce tutuklama..
On binlerce açığa alınma..
Bir o kadarının, sorgusu, suali, gözaltısı…
Ki hala arananı var iken..
15 Temmuz gibi bir darbeyi; "halk" desteğiyle atlatılmışken!..
FETÖ'ye "yardım ve yataklıktan" suçlamak..
Neye "delalettir..?"
***
PKK'yla mücadele..
Ki hal-i alem meydanda..
Dağ-taş, şehir, ilçe köy, mezra operasyonlar hız kesmeden sürüyor..
Binlerce örgüt üyesinin "etkisiz" hale getirildiği ifade ediliyor..
Sığınaklar, mühimmatlar..
Hele ki, siyasi uzantıya dair operasyon..
Milletvekilleri cezaevinde..
Genel Başkanlar tutuklandı..
Belediyelerine kayyımlar atanıyor..
Hala da..
PKK'ya "yardım ve yataklıktan" suçlamak?
Neye "delalettir?"…
***
Ya DAEŞ (IŞİD) örgütü…
En kanlı saldırıları yapan..
Yüzlerce insanı katleden..
Bu acımasız terör örgütüne karşı; "içerde ve dışarıda" operasyon yapan..
Fırat Kalkanı operasyonu..
Kerkük ve Musul'daki faaliyet..
Ki DAEŞ'i ilk "terör örgütü" olarak ilan eden, bir ülke iken!…
Cezaevleri "DAEŞ" üyeleriyle dolmuşken..
Siz hala da..
DAEŞ'e "yardım ve yataklık" yapılıyor diye, Ülkeni, iktidarı suçlarsan!..
Neye "delalettir?"
***
Ne dersiniz bilmem!
Ama hissediyorum ki; "CHP gerçekten ayarı kaçmış bir parti.."
Aynen de öyle..
Bu dil..
Bu üslup..
Bu yaklaşım..
Hele ki, "ithamlar" silsilesini; peş peşe sıralamak!
İktidarı "alenice" terör örgütlerine "yardım ve yataklık" yapmakla suçlamak!
Açık bir ifadeyle;
Ülkesine,
Milletine,
Devletine,
İktidarına karşı "gaflettir, delalettir, topyekun bir ihanettir!"
***
Diyeceksiniz ki.
Tarihe bir bakın; "DNA'sından" gelenlerdir bunlar..
Öyle de.
Yine de düşünmüyor değilim!
Bu bildiriyi, kaleme alanlar.
Cümleleri, "dizeleyenler"
Satırlara karar verenler; koca koca adamlardır..
Kendilerine "akil" denilenlerdir..
Ama bu kadar; "paspal.."
Bu kadar "marjinal", bu kadar amacından, "saptırılan" bir metin!..
Ancak ve ancak..
Halk deyimiyle; "aklını peynirle yeşim" olması gerekir..
Çünkü, sonrasının "hesabı" yapılmış değil..
***
Hal böyle olunca da!
Bir kez daha..
CHP'nin "bir proje" partisi olduğu..
Liderinin de..
Yönetimdeki zevatın da, projenin aktörleri olduğu..
Zihinlerinin de, "başkalarının" nam-ı hesabına çalıştığını, hakikatini ortaya koymaktadır..
CHP için, "patenti" bende olan ifademi yenileyeyim..
Evet, CHP..
AK Parti iktidarı ve siyaseti için; "bulunmaz" bir nimet..
Büyük bir şans..
Ama velakin..
Millet ve ülke için de; "felaket üreten bir bela.."
Yani hal-i hazırda, CHP..
Ak Partiye şans..
Millete bela üreten bir faaliyet göstermektedir..
***
BİLDİRİNİN HER SATIRI SUÇ!
Evet, o bildirinin "her satırı" suç ihtiva ediyor..
Hem Anayasal bazda..
Hem de, ceza kanunu açısından..
Çünkü, enva-i anti-demokratik bir; dayatma söz konusu..
Her ne kadar; "Demokratik direnme hakkı" diye bir tanımla, "direnmeye" çağrı yapılıyorsa da..
Azılı bir; "iç çatışma" gayesi var..
Soruyorum..
"Demokratik direnme hakkı" denilirken..
Savunulan ne?
Halkı isyana çağırmak mı?
Sokağı ateşe verip, katliamlar üretmek mi?
İktidarı devirmek için; "sokak" darbesi mi yapmak?
15 Temmuz'da "becerilmeyeni" yeni bir formatla, gerçekleştirmek mi?
Nedir?
***
Ne yazık ki, "marjinal bildiri" tüm bunları; "demokratik direnme olarak" gösteriyor..
Ve dayatılmasını istiyor..
Hal böyle iken; "bu çağrı, bu beyan" suç teşkil etmiyor mu?
O zaman, CHP şunu kabul etmesi gerekir..
53 insanın "hunharca" hayatını kaybettiği..
Şehirlerin yaşanılmaz hale geldi..
HDP'nin..
Demirtaş'ın 6-8 Ekim olaylarına dair; "sokak çağrısını" meşhur olması gerekir..
Ki sizin de; "demokratik hak" olarak görmeniz lazım..
Hasılı kelam…
CHP..
Üst aklın direktifiyle..
Kemalist, Seküler anlayışın fikriyatıyla..
Hele ki, Ergenekoncu "zihniyetin" alan kazanımıyla birlikte!..
Yeni bir ihanetin; "karnından" konuşmasına dair; serüven peşinde!..
Ürkütüyor..
***
KASETLİ PROTESTO…
Öyle ya..
Kılıçdaroğlu "Baykal kaseti" sonrasında, CHP'nin başına geçti..
Önce yok dedi..
Sonra, 24 saat geçmeden; "varım" diyerek, CHP'nin başına geçti..
Kasetli lider..
Dün, bildiriye ve "kasete" dair, protesto edildi..
Kendilerini; "Bayrağını Sevenler Topluluğu" olarak adlandıran bir grup tarağından..
Kılıçdaroğlu'nu teröre destek verdiği iddiasıyla parti genel merkezi önünde protesto etti.
Göstericiler her ne kadar, genel merkez önüne yaklaştırılmadıysa da, kasetler havada uçuştu…
***
Grup adına konuşan Önder Gökçekaya!
Türkiye'nin hassas günlerden geçtiğini ve yüz yıl önce oynanan oyunların tekrarlandığını ifade ederken, 15 Temmuz'a vurgu yaptı.
İkinci kurtuluş savaşı verildi..
Gökçekaya, şunları kaydetti:
"Bu ülkenin evlatları demokrasiye, milli birliğe sahip çıkmıştır.
Halkın seçtiği Cumhurbaşkanına saygı göstermeyen ve hakaret eden Kemal Kılıçdaroğlu ise PKK'nın sözcülüğünü ve propagandasını yapan, ülkenin birliğine kasteden HDP'nin hamiliğine soyunmuştur.
Seçimle gelenin seçimle gideceğini söylüyorsun, fakat sen kasetle geldin neyle gideceksin?
Daha dün YPG'ye, PYD'ye sırtını yaslayanlara, bugün sen mi sırt vermek istiyorsun?
Devletten mi yanasın, teröristlerden mi?
Seçimini yap ve dürüst ol."