DUR DİYEBİLMELİYİZ Kİ; ÖZGÜRLEŞELİM!…
Eklenme: 5/30/2022 12:00:00 AM

Ne yazık ki o dur tavrını ve kararlı duruşu icra edemiyoruz!.. Edemediğimiz için de, yaşam alanımız hep prangalı alanlarda dolu!.. Ve vesayet üretenler de iştahlı iştahlı, pusu kuruyor

***

Eğer ki biz

Sanata ve sanatçının sergilediği etkinliklerine, konserlerine, kimliğinden siyasi fikriyatından, ırkından dolayı yasaklar, çekinceler, bunu istemiyoruz minvalinde sergilenen tutum ve alışkanlıklara dur diyebilseydik!

***

Eğer ki biz

Müziğin ve sanatın hangi dilde, kültürde icra edildiği noktasında sınıfsal tabuları inşa eden, hangi dilde olursa olsun sunumuna bölgesel ve yöresel yasaklar getiren tüm yapılara; dur diyebilseydik

***

Eğer ki biz

Kürtçe şarkı söylediği için, Kürt kimliğine sahip olduğu için, konserlerini iptal eden, yerel yönetimlerin sergilediği siyasi tutumlarına, ya da bir başka ırkta olan, veyahut radikal milliyetçi takınan bir Türk sanatçıya dair, beri yanda giyiminden, kuşamından, cinselliğinden dolayı istemezüklere dur diyebilseydik.

***

Eğer ki biz

Bu coğrafyada yaşayanların hayatına, kültürüne, anlayışına, eğlencesine ve yaşam biçimlerine; vesayetçi bir yaklaşımla benim siyasi ve ideolojik anlayışıma ters düşüyor diyen yasaklara; dur diyebilseydik

***

Eğer ki biz..

İster başı örtülü olsun, ister seküler bir yaşamı benimseyen olsun, kerameti kendinden menkullerin, olup-olmadık yerde ahlak bekçiliğine soyunup, hayat tarzlarına müdahale etmek isteyenlere; dur diyebilseydik

***

Eğer ki biz

Dilinden, ırkından, siyasi ve ideolojik yaşamından, örf, adet, gelenek ve göreneklerinden dolayı, insanları, halkları ötekileştiren ve kutuplaştıran ırkçı söylem ve eylemlere, tutumlara, topyekün potansiyel suçlu muamelelerine karşı; dur diyebilseydik!..

***

Eğer ki biz..

Hak, hukuk, adalet, eşitlik, insan hakları, kamu vicdanı, insani duyguları siyasi ve politik hesapların stratejilerine yem eden, gücünü adaletten, yasalardan, kanunlardan almayıp, nüfuzunda gören, orman ayılarına dur diyebilseydik

***

Eğer ki biz

Örgütlü toplum olmanın şiarı ve demokrasinin de olmazsa olmazı olan sivil toplum örgütlerini, dernekleri, oluşumları devleti ve milleti dizayn edici mühendislikleri dikte etmeye çalışan yapılara dönüşümünde; dur diyebilseydik..

***

Eğer ki biz

Haksızlığın, hukuksuzluğun, keyfiyetin, zorbalığın, derebeyliğin, kimden gelirse gelsin noktasında, ayırımcı bir düşüncenin girdabına girmeden, benden-senden hesabını gütmeden topyekün tavır koyup dur diyebilseydik

***

Eğer ki biz..

Demokrasiden, özgürlüklerden, eşitlikten, hürriyetten, bağımsızlıktan, ve serbestiyetten dem vuranların, tahribat ve asimilasyonu körükleyenlerin başında gelme hallerinde, saldırı kimden geldiğine bakılmaksızın, yandaş ve fondaş olmadan yekün bir şekilde saf tutarak; dur diyebilseydik

***

Eğer ki biz..

İster iktidar olsun, ister muhalefet olsun ülke yönetimine ilişkin, toplumun iradesinin dışında vesayete meyil ettiğinde, hal ve hareketi, idari anlayışı milli ve yerli olmayı batı ve batıla kurban ettiğinde, şirk ve ihanet içerisinde bulunduğunda; dur diyebilseydik

***

Özü itibariyle demem o ki..

Biz hal-i hazırdaki girdabın içerisinde olmazdık, özgürlükler ülkesi olurduk.. Ve kurumlar, yönetimler, toplumlar, dernekler, siyasi oluşumlar, özellikle sosyal kulvarda yaşamı, keyfiyet arzıyla, olup-olmadık, toplumsal kabulü mümkün olmayan hallere meyil verilmezdi!.. Güvenlik.. Değer yargıları.. Milli ve Manevi değerler libasını yasaklarına, giydirmezlerdi! Uygun bulmadık, iptal ettik, yasakladık gibi gerekçeli kalıplar hayır değil, şeri körüklediğine uyanık olurduk!!?..

***

Ama nerde!.. Bilakis mevcudiyeti homurdanan hal ve tutumla, büyütüyoruz.. İşte son iki ay içerisinde, peş peşe iptal edilen konserlerin genel muhtevasının gidiş seyri, Türkiye üzerinde farklı bulutların oluşmasına neden oldu?.. 80lerin, 28 Şubatın ruhunu alevlendiren haller olarak körüklenip, algı operasyonuna malzeme edildi.. Ki, sanatın ve müziğin, evrenselliğini, dar bir kategoriye sokan, ülke haline doğru seyrediyoruz, işte buna kimseye dur diyecek halimiz kalmaz! Giderek de kalmış, değil..

***

HADSİZCE!

Zatın biri laf etmiş.. Nasıl bir akıl ve fikir hesabi ise.. Bu vatanı sandıkta teslim etmeyiz!.. Ne dediğini kulağı duymayan, lafın nereye gittiğini kestiremeyen zat bunu da, 27 Mayısta dile getiriyor.. Milli iradeye haince darbe veren, 60 ithalinin 62. Sene-i devriyesinde!..

***

Gelen tepki, aldığı zılgıtlardan sonra; lafını geri aldı.. Kastım o değildi.. Ben sandıkta oy vermeyerek, vatanı teslim etmeyiz demek istedim.. Bir halk deyimidir denir ya laf bir kere insanın ağzından çıkar.. Verilecek cevap; seninkisi hadsizliktir!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Uygarlık tarafından yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz.

Failed to load the video