Eğitimdeki, Başarısızlık kimin eseri?
Eklenme: 8/13/2012 12:00:00 AM

Malum,

KPSS sonuçları açıklandı.

İller düzeyinde;

Başarı grafiği ve ölçütler farklı bir polemik havası yarattı.

Ahlaki,

Gayri ahlaki, ya da adil bir sınav mı noktasında.

Ancak ben bu konuya pek girmeyeceğim.

Özelliklen de;

Siirtin,

Kültür düzeyine, dil uzatan CHPli Milletvekili Aylin Nazlıakanın yakışıksız söylemi.

Ve buna,

Haklı bir şekilde karşı tepki koyan Siirt ahalisinin, ifadeleri.

***

Benim,

Meramım ve üzerinde fikr-i rüzgr estirmek istediğim.

Diyarbakırın,

Eğitimdeki başarı oranı.

Tabi ki, başarı var ise!

Yok.

Son yıllarda, hiç ama hiç yok diyebilirim!

Tabiri caizse,

Diyarbakır ölçeğinde Eğitim ve sistemdeki işleyişi iflas etmiş.

Bireysel başarıları, kayda almaz isek.

Genel anlamda, dibe vurmuş!

Mevta misali.

***

İşte; DGS, LYS, YGS ve SBS sınavları!

Ve sonra olarak KPSS sonuçları.

Bir felaket.

Öyle ya; Diyarbakır 16 büyük şehirden biri.

Peki, var mı, bu sıralamanın içerisinde.

Yok.

Genel anlamda dahi, 81 il arasında, sona doğru.

52 ile 60. sıralarda seyrediyor.

Bölge illeriyle,

Kıyaslandığında bile, bir utanç abidesi.

Siirt, Bitlis hatta depremin vurduğu Vanın bile başarısından çok uzak.

Geride.

***

Anlayacağınız;

Doğu ve Güneydoğuda Diyarbakırın ilçesi kadar nüfusu olmayan.

Hatta ekonomik imknları sınırlı iller bile.

Dile kolay Diyarbakırı katlıyorsa birilerinin şapkalarını önüne koyması gerekir.

Bu ne; facia bir hal-i rezalet diye!

Elbette ki,

Şapkalarını ilk olarak önlerine koymaları gereken, eğitimdeki etkili-yetkili zevatlar.

Yani;

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü.

Okul İdarecileri.

Ve tabi ki, eğitim müfredatından sorumlu olanlar.

***

Peşin ifade edeyim.

Kimse, ama hiç kimse araç-gereç, bina, derslik.

Yani bir bütünlük içerisinde;

Eğitim ve öğretim için gerekli olan donatımlar üzerinde fikri mülazaha icra etmesin.

çünkü bu yönde siyasal iktidarın derler ya.

Yiğidi öldür, ama hakkını ver.

İşte bu noktada; üstüne düşeni bu alanda yapmıştır diyebiliriz.

Burada arıza, başka!

Arıza-i mevcudiyet, tamamen eğitimdeki kadrolardan kaynaklıdır.

***

Ki Diyarbakır için, yıllardır bunu dile getirmekteyim.

Diyarbakırı,

Eğitimde atağa kaldıracak.

Başarı oranını yükseltecek.

Ana etken;

Başarıları kmil olmuş, kadroların ve idarecilerin görev alması gerekir.

Ama maalesef, bir türlü ikmal edilmedi.

Onun için derim ki;

İl ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde çoraklaşan idarecilerin, etkili kafaların artık uzaklaştırılması gerekir.

Ve, bu başarısızlığın, bu utancın hesabının sorulması lazım.

***

Şairler,

Edebiyatçılar,

Aydınlar, bilim ve ilim adamları yetiştirmiş olan Diyarbakırı.

Bu çağda,

Bu siyasal ikmal döneminde kimsenin eğitimde alay konusu etmeye hakkı yok.

Şu an için;

Ne yazık ki tam da o noktadayız!

O başarısızlık öğrenci ailelerine ve öğretmenlere mal edilemez.

Bunun sorumlusu;

Oturdukları koltukları işgal etmekten başka işe yaramayanlardır.

***

Eğer bu zihniyet devam ederse!

Ki öyle görünüyor;

Diyarbakır eğitimde bir arpa boyu yol alamaz.

Milli Eğitim maalesef çok politize edilmiş durumda.

Orada;

Eğitimden başka her şey var, tüm teşkilatlar dibine kadar batmış!

İdareciler;

Birbirlerinin ayağını kaydırmaya ve siyasilere şirin görünme performansıyla meşgul.

Yarış içerisinde.

Hele bir de;

Benden-senden hizipleşmesi var ki, maazallah.

***

Yaz tatilinin sonuna geliyoruz.

20122013,

Eğitim ve Öğretim yılı için de, doğal olarak geri sayıma girildi.

Bugün itibariyle,

E-kayıt sistemiyle öğrenci kayıtları başlıyor.

Eğitim müfredatı.

Ve yeni sistem malum, 4+4+4e göre.

Öğretmenlerin de,

Görev ve branş alanlarındaki dağılımı yapılmakta.

***

Tüm bunlar, hızlı bir şekilde ikmal yolunda.

Diyorum ki,

Diyarbakırın eğitimdeki başarısızlığının sırrını.

Ve nasıl bir;

Konsept geliştirilerek, bataktan kurtulabiliriz noktasında; çalıştay organize edilsin.

Uzmanlar.

Akademisyenler.

Velhasıl, etkili-yetkili hatta kentin siyasileri.

Bir bütünlük içerisinde; tartışıp çözüm reçetesi oluşturulsun.

***

Yeter artık,

çocuklarımızın,

Gençlerimizin,

Evlatlarımızın gelecek açısından, bahtsız kalmaları.

Ve Diyarbakırın,

Eğitimdeki başarısızlığıyla alay konusu haline gelmesi.

Son bulsun.

Bunun için de; herkes şapkasını önüne koyup, hatam nerde desin?

Yoksa;

Bu vahim meselemizi bir süre konuşup tartışırız.

Sonra da unuturuz.

Ta ki seneye aynı olay cereyan edene kadar!