Bugün; 10 Kasım. Mustafa Kemal Atatürk. Cumhuriyetin Kurucusu. Ölümünün, Bugün 73'üncü yıl dönümü.
* * *
Düşünüyorum; Bıraktığı emanete şu 73 yıl içerisinde oldu mu; "İhanet ve hıyanet" içerisinde, olan-lar? Hiç kuşkusuz ki; Haddi hesabı olmadığı gibi; "dehlizin de" ötesinde! Ancak! Biliyorum. Ve yine biliyorum ki ülke ahalisi... Yani Millet olarak; "Zerre-i miskal" ihanet ve hıyanette, "dehli" olmadı. Olmayız da!
* * *
Prim vermedi. Verme gayretinde de olmadı. Ama. İşte bu âmâyla gelişen, birileri var ki? Ne yazık ki o birileri var ya. Kimi, Kirli yüzüne senin Maskeni taktı. Kimi, Laiklik ilkene "kendi" laiklik kalkanını oluşturdu. Kimi de, Ulusalcı "zihniyetle" milleti oluşturan kimlikleri tanımaz oldu. Derin nizam içerisinde; 'Ha bire karanlık" kurullar oluşturarak, palazlanmaya çalıştı, halka rağmen.
* * *
Onun sonucunda da; Bugün "kardeşkanı oluk" gibi akıyor. "Hizipleşmenin" körüğünde, düşman kesik vaziyette. İşte, Bu hal-i durumun Sebeb-i mücibesi de. Ülkenin, Dâhilinde olanların ne kadar, bariz bir şekilde sizin ifadenizle. Gaflet, Delalet, Hatta hıyanet içerisinde olduklarını gösteriyor.
* * *
Çünkü; Millete ve ülke ahalisine rağmen. Senin, Bıraktığın ve emanet ettiklerinin "ulvi değerlerine rağmen, Türk'ün, Kürdün, Lazın, Çerkezin. Suni ve alevinin inanç ve kimlik değerlerine rağmen.
* * *
Ölümünün bugün; 73'üncü yıl dönümünde. Ülkenin, Nüfusu da bugün 73 milyon civarında. Hepse, Tek vücut halde, "sorunsuz" olmasına rağmen.
* * *
İşte, O gaflet, delalet ve hatta hıyanet içerisinde olanlar. Ve onların; Himayesiyle oluşan, yapıların "körükleyici" halleri yüzünden. Ne huzura, Ne barışa, Ne kardeşliğe, Ne mutluluğa Ve ne de büyük ülke olma vasfına sahip olunamıyor.
* * *
Savaş mı, Çatışma mı, Kan mı, gözyaşı mı? Kardeşin kardeşin kanına girdiği mi? Hal-i durum orta yerde. İşte; Tüm bunların müsebbibi bu "ihanet" erbaplarıdır.
* * *
Yine biliyorum ki; Toplumun müşterek değeri olan "Sizin" Üzerinizden, Tartışma ve yeni yapı inşaları terk edersek. O zaman, Ülkede var olan çözümsüz diye görülen ve gördüğümüz sorunlar... Tek tek, Toplumsal mutabakatla aşılarak çözümlenir.
* * *
Yeter; Bırakalım, kabristanın da rahat uyusun. Ruhuna, el fatiha... Ve âmin diyelim. Emanetini, Kendi emanetlerine "maske" yapanların da zihninden kurtulalım. Demokrasiyi, Ve Cumhuriyeti, tabi ki toplumsal "hakları" özgür birliktelikle "bütünleştirelim". Ki; Yeni bir değişim, gelişim ve sürecin "kıvılcımıyla" yarınlara, korkusuz bakabilelim.
* * *
En önemlisi; Vesayetçi "Anayasa"nın köküne, dinamit koyup, lağıv edelim. Yepyeni, Ter-ü taze Sivil Anayasa inşa edelim ki; "Maskeli yüzler" bir daha, statükocu ortam şansı elde etmesin. Burada; Bir kez daha Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum.