Hiç kuşkusuz ki;
Yaşam serüveninde her an için "herkes" engelli adayı.
Çünkü,
Kimsenin ne "yarına, ne yarım saat sonrasına" garantisi yok!
O zaman;
Beklemeden sormak gerekmez mi?
"Neden engellilere" gereken önem ve hassasiyeti göstermiyoruz.
Doğrusu,
Diyarbakır'da "engelli vatandaşımızın" resmi sayısını bilemiyorum.
İstatistik yok.
Ancak, bildiğim resmi bir yüzdelik oranı var.
O da;
Diyarbakır'ın ilk beş şehir arasında olduğu, gerçeği!
Elbette ki; "sayı" fazlalığına ilişkin "çok sebep ve müsebbiplik" söz konusu.
Tabi; "bunlar" ayrı bir sohbet konusu olabilir. Hatta birden fazla yazı ikmal edebilir.
Ancak,
Benim bugün için "üzerinde" durmak istediğim, günlük "hayat" akışı içerisinde Engellilerin; "karşılaştıkları" engeller.
***
Sorunlar.
Ve karşılaşılan "ayırımcılıklar" vahim düzeydi.
Biliyorum.
Hangi yetkili, etkili. Söz sahibi, söyleyebilen.
Seçilmiş-atanmış, herkes.
Aynı minvalde, kurumlar da ha keza.
Sorsanız;
Engellilere" saygı duyduklarını, imkânlar yaratma gayretinde olduklarını söylerler.
Biz.
Sokaktaki vatandaş olma noktasında birey dâhil olmak üzere.
Sorulsa, "aynı cümleyi" kurar ve kullanırız.
"Saygılıyız.
Ve hassasiyetle önem veriyoruz" diye!
Ama nerde.
***
Evet.
İşin aslı hiç de denildiği gibi değil.
Dedim ya;
Kimsenin yarına, yarım sonrasına "garantisi" yok!
Ama ne hikmetse; farkında değiliz.
Şayet,
Farkında olmuş olsaydık, "etkili ve yetkili" noktasında.
Engellilere gerekli değeri, önemi ve imkânları verirdik.
Bakınız,
Size çok ama çok çarpıcı, acı bir gerçekten söz etmek istiyorum.
***
Şöyle ki;
Diyarbakır’ın ana yolları dâhil olmak üzere.
Şehir içerisinde sayıları az da olsa bilindiği gibi üst geçitler var.
Yaya trafiğinin "güven" içerisinde, icra edilmesi.
Vatandaşın; "karşıdan karşıya" geçmelerinin sağlanması için.
Lakin hiç dikkat etmiş misiniz?
Hiçbirin de, ama hiçbirinde,
Ne engelli araçları için "merdiven kenarında" rampa yapılmış değil.
Hele; Engelli asansörü hiç yok.
***
Üzücü olan,
Yasal düzenleme ve hükümlere rağmen.
Yeni yapılan;
Üst geçitlerde bile, "ne rampa ne de asansör" düşünülmemiş.
Ve tabi ki yapılmamış.
Yerel yönetimlere sesleniyorum.
Karayolları yetkililerine de.
Peki, engelli vatandaşım karşıdan karşıya nasıl geçiyor, geçecek?
Bunu hiç düşündünüz mü?
***
Beyler.
Zaten birçok dezavantajı olan engellileri bu şekildeki engellerle hayata küstürdüğünüzün farkında mısınız?
Dört duvar arasına; "sıkıştırıyoruz".
Sen engellisin, "ne dışarı çık, ne hayata dâhil ol, kal öyle evde."
Yazık.
Dikkatimi çeken bir diğer nokta da toplu taşıma araçlarındaki "engeller"
Halk otobüsleri ve belediye otobüslerinde;
Engelli koltukları düşünülmüş, ona göre basamaklar da yapılmış.
Ama velâkin; engelliler bundan yararlanabiliyor mu derseniz?
Vereceğim, cevap maalesef hayır.
Tabi, bana gelen şikâyetler noktasında bunda hem araç sürücülerinin hem de halkımızın sorumsuzluğu söz konusu.
Bu da engellilere gösterdiğimiz; saygının lafta kaldığını gösteriyor.
***
Biliyorum,
Diyeceksiniz ki, sanki kaldırımlar.
Normal engelli yolları, "var da", dört dörtlük engellilere gerekli önem sağlanıyor da.
Üstgeçitlerde; "asansör" olsun.
Eee.
Burası Diyarbakır.
Biz engelsizlere önem verdik mi, engellilere sahip çıkabilelim.
Beyinler,
Engelli olunca. hayatın her serüveni "engellerle örülmüş olur"..