Ergani yine gündem…
Maşallahı var…
Kimin eli kimin "cebinde" belli değil…
Hele ki, idari yapıda, keyfiyet arzı…
Evet…
Kaymakam Eşref Yonsuz…
Ve Mahiyetinin "keyfiyetinden" sonra…
Şimdi de…
Sağlıksız işleyen Sağlık Kurumu'nda "inlikler" yaşanıyor…
***
Yargısız infaz…
14 işçi…
Hiç bir gerekçe gösterilmeden, "kapı önüne" bırakılmış…
Neden, niçin nasıl, meçhul…
Ergani Devlet hastanesindeki, "bu infaz"
Tam da…
AK Parti hükümetinin "taşeron" işçilere kadro verilmesi gibi bir reformu yaşatırken, yaşanılması manidardır…
Öncelikle;
Hastane Yönetimi, Başhekim ve diğer idareciler mevzuda "ketum" kesilmiş vaziyette…
Görmedik, duymadık, bilmiyoruz?
***
Varsa yoksa…
İsmini buradan zikretmek istemediğim bir "bayandan" söz ediliyor.
O işten çıkarmış…
O kararı vermiş; "biz bir şey diyemezmişiz" diyorlar…
İyi de…
Ziyaretime gelen, Hizmet Sendikası Başkanı Zeki Özen'in ifadesiyle…
İşten çıkarma gerekçesi ne?
İşe mi gelmiyorlar?
Mesai saatlerinde, "işlerini" savsaklıyorlar mı?
"Yüz kızartıcı" bir suça mı bulaştılar.
Tek bir gerekçe gösterilsin…
Ama yok…
***
14 işçi…
Dün itibariyle "uğradıkları" haksızlık karşısında "açlık grevi" başlattı…
Hastane bahçesinde "çadır" kurulmuş…
Gayeleri…
Bugüne kadar, "duyuramadıkları" seslerini, bu "eylemle" duyurabilmek…
Garip olan…
Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliğinin; "işçi çıkarma ve yeni işçi alımı" ikinci bir emre kadar, "durdurulmuştur" tebliğine rağmen…
İşçiler işten çıkarılmış…
Yerlerine de "zaman kaybedilmeden" yenileri alınmış…
İşe alınanlarda…
Hastane yönetiminin, "yakınları" deniliyor…
Dayı, yeğen amca iddiası…
Yani torpil…
Eee; kurumları işlevsiz kılan da bu torpil…
***
Velhasıl.
Ergani Devlet Hastanesi'nde "işçi infazı", gerekçeye muhtaçtır..
Tabi ki, üst makamların da duyarlılığını istiyor..
Ergani Kaymakamlığı…
Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği…
Diyarbakır İl Valiliği…
Meselenin "hassasiyetiyle" sorgulama yapmalı…
Ve en önemlisi de…
Birileri kamuoyuna bunu açıklamalı "işten çıkarılmanın gerekçesinin ne olduğuna" dair?
***
Ha bir de denilen o ki "siyasi görüş" ayrılığı, "işten çıkarmaya" neden?
SES ve HAK-İŞ'in "birbirine" karşı, ithamları malum!
Acaba diyorum!
İşçilerin "infazı", sendikal kapışmadan mı kaynaklı, yoksa, idarede bulunanların?
Birileri cevap versin…
Sahi; siyasiler bu meselenin neresindeler?
Onlar de ketum…
Neden; "işlerine geldiği için midir" meseleye suskun kalışları…
Garip bir durum…
***
GÜVENDİĞİ DAĞLAR'A KAR YAĞDI…
Aynen de; HDP'nin CHP'den beklentisi, "aha bu" sözcükle ifade edilir..
Kılıçdaroğlu… Selo'ya "salvo" yaptı, hem de fena yerden…
"Dokunulmazlık"
AK Parti'nin "dokunulmazlık" teklifine Kılıçdaroğlu "evet" dedi…
Destek vereceğiz… Yani, HDP ile "olan" kanka haline "son" dedi..
Düşündü Kılıçdaroğlu…
***
Zaten; "mum" gibi eriyoruz…
Önüne yatmak…
Parti içi; "demokrasi" kilitlenmesi…
Çözüm üretici olamamak gibi; "gafletler" içerisinde, kayıplar yaşarken…
Şimdi; HDP'lileri kurtarmak için…
"Dokunulmazlıkların" kaldırılması için…
Özellikle; "teröre" destek verme noktasında, durum orta yerde iken…
"Hayır" dersem…
CHP ve beni tefeye koyarlar… "Teröristlere" destek "veriyoruz" diye…
***
O zaman da; AK Parti ve Türk solu dahil olmak üzere…
Koltuğa göz dikenler…
CHP hiç bir zaman "iktidar olamaz" düşüncesinde olanlar…
Avazları çıktığı kadar; "bağıracaklar?"
Feleğimiz yaşar…
Evet, desek… Ki 1994'te dedik…
Şimdi bir kez daha "evet" desek, ne diyecekler?
AK Parti'yle bir oldular, HDP'lileri "içeri" tıkayacaklar…
Eee… Siyasi kültürümüzde; "kankalar" bu günler için feda edilir..
Belki buradan güç alırız…
Onlar kodese, oylar ve güçler bize…
Kılıçdaroğlu'nun son nihai kararı bu yönde…
***
Peki, HDP.. Ve Selo ne diyecek?
Sadece; "Güvendiğimiz dağlara kar yağdı" demekle kalacaklar…
Yoksa Türk siyasi tarihinin geçmişine bakarak…
Kürtleri; İnkara, asimilasyona, vesayetin mahkumiyetine "hangi akımın, hangi siyasi düşüncenin" soktuğuna "iman mı" getirecek..
Bakalım, ders-i ibret ne olacak?
***
HAVAALANINDAKİ REZİLLİK!
300 milyon lira harca; koca devasa bir Havalimanı yap..
Sonra, Uluslararası uçuşları aç..
Bunun üzerine; "böbürlene, böbürlene" arz-ı endam et..
Ama gel gör ki; "işletme" noktasında enva-i rezillikleri yaşat, yaşattır..
Hani bir söz var..
Kerameti kendinden menkul idareciler..
Sözde iş bilenler "iş başında" olursa eee; hal-i vaziyet işte böyle olur.
Rezillikler de, skandallar da kaçınılmaz hale gelir..
***
Buyurun..
Diyarbakır Havaalanında önceki gün yaşanan rezaletler zinciri..
Bir okur, mail atmış…
Aynen noktası, virgülüne dokunmadan aktarıyorum..
Ki, birileri de bunu duysun..
Maharet yapıda değil, maharet işi bilendedir..
Deyip sözü, okura veriyorum…
Bakın ne diyor?
***
Merhaba Ömer Bey,
Bir yolcu olarak İstanbul'dan bu akşam binip geldiğim THY uçağının Diyarbakır'a inişinden sonraki rezaleti paylaşmak istiyorum...
Saat 22:50'de Diyarbakır Havalimanına inen uçak körüğe yaklaştı ve kapıları açıldı.
Gelen yolcu kısmından limana giriş yapacağımız yerde kapı kilitli olduğu için 170 yolcu körükte en az 15 dk mahsur kaldık.. VARAN 1.
***
Geriye dönemediğimiz gibi kapıya vurmamıza rağmen hiç bir görevli tarafından kapılar açılmadı.
Nihayetinde kapı açıldıktan sonra bizi dış hatlar gelen yolcu kısmına yönlendirdiler (ne hikmetse!).
Daha sonra haliyle pasaport kontrol kısmına yönlendirildik.
Ama orda da polis olmadığı için geçiş bölgeleri kapalıydı, bazı yolcular "engelli atlama" becerileri ile kontrol noktasını geçti.
Ama büyük bir çoğunluk geri dönmek zorunda kaldı.
İç hatlar gelen yolcu kısmına geçmek için aradaki cam bölme de kapalıydı. VARAN-2
***
Görevliye seslenmemize rağmen kapıyı açmadılar.
Tekrar dış hatlar polis kontrol noktasında polislere ayrılan bir oda vardı, onu kullanarak kaçak geçiş yaptık.
En son bagajları almak için dış hatlar geliş terminalinde beklerken 30 parça kadar valiz geldi.
Sonrasında kesildi, geri kalan valizler iç hatlar geliş tarafına gelmeye başladı.
Olayı camdan görüyoruz ama bagajlara ulaşmak mümkün değil ki... VARAN-3
***
Bu durumda dış hat gelişten çıkıp, iç hata gelişe kaçak girip bagajlara ulaştık...
Survivor gibi bir havalimanı, Acun'un haberi olsa Dominik Cumhuriyetine gitmeye gerek duymazdı bence...
Trajikomik bir durum, saat 12'ye doğru, limandan çıkmayı başarabildik...
Ne mutlu bize!
***
Şimdi gelelim işin birde gerçek yüzüne; Bu limanın yetkilisi kim ve bu ciddiyetsizliği biz neden hak ediyoruz...
Bununla ilgili bir yetkili aradım limanda ama maalesef hiç kimseyi muhatap olarak bulamadım.
Genel kural şu ki; "İşletmeyi bilmiyorsan, yapmayacaksın!"
Varsın Diyarbakır'da bir havalimanı olmasın...
Urfa'ya, Mardin'e veya Elazığ'a gideriz sorun değil. Ya da eski bina neyimize yetmiyordu.
Hata yapma imkânı minimumdu...
Selamlar
***
Büyüktimur'la Gündem..
Bu akşam, saat 22.00'de..
Uzay-Söz TV'nin ortay yayınıyla.
Gündemin en sıcak konu başlıkları; ele alınıp tartışılacak.
Şimdiden hayırlı seyirler…