Dünkü yazımda, Gaziantepten bir örnekle, Diyarbakırdaki yerel yöneticilere; bir öneride bulunmuştum..
Pandemi döneminde, ekonomik yönde en büyük darbeyi, küçük esnaf ve orta direk aldı..
Ağır bir fatura, bedeli artık ödenemez noktaya geldi..
Bunun için; ivedilikle, nakdi destek şart..
Gaziantep Esnafa bin 500 lira nakit..
İşletmelere, çalışanlarına su faturasında yüzde 50 indirim uyguluyor
Diyarbakır da, bu yönde bir adımla esnafına sahip çıksın, diye ses verdim..
***
Yazım. esnaflarda büyük yankı uyandırdı..
çünkü; yüksek bir sesle karşılık buldu yazı!
Ama ne hikmetse; muhataplar!
Yani kurumlar ve ilgili zevattan, henüz bir ses vermişlik yok!..
İmkan ve ekonomik güçten kaynaklı mı, farklı bir politika ve neden mi var bilemiyorum!..
Yoksa bizden haberdar değiller mi?
Ancak, duruma hassasiyet gösterilmeme gibi, bir durumun hasıl olması; çok seri olumsuzluklara kapı aralayacağını ifade edebilirim!
Hele ki, Türkiyenin esnafların sorunlarıyla ilgilenen tek Daire Başkanın olduğu bir belediye olmasını da hesaba katarsak..
Beklenti var?
***
Denilebilir ki!.. Salt Diyarbakırın sorunu değil..
Doğru mevzu, salt Diyarbakır ya da Gaziantepteki esnafın, yaşadığı bir travma değil..
Ülkede 2 milyon esnafı, birebir ilgilendiriyor..
Nitekim, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, bu minvalde hayli sesini yükseltiyor..
4 Bakanı muhatap alan bir çağrı
Ticaret.. Maliye.. çalışma.. Ve Milli Eğitim
***
Özetle istenilen şu
Elektrik, su, kira desteği..
Tüm kredi borçlarının faizleri kaldırılarak, bir yıl ertelenmesi..
çalışanlara en az asgari ücret kadar maaş ödenmesi..
Esnafın yanında çalışan 600 bine yakın insan var..
Berberi, manavı, bakkalı
Esnaf ayırımına girilmeden..
Okul kantinlerinde kira alınmaması..
Dolmuş ve otobüs servislerinin kullandığı yakıtta ÖTV muafiyeti
Gözler Bakanlar Kurulunda..
Beklenti, taleplerin kısmi de olsa, kabulü ve desteğin ivedilikle sağlanması!
***
Kısacası benim meramım!..
Eğer ki, Gaziantep Belediyesi bir örnek model oluşturuyorsa..
Esnafın yaşadığı sıkıntıları gidermede; benim de çorbada tuzum olsun anlayışıyla..
Neden, Diyarbakır belediyesi..
Neden yerel yönetimler..
Neden, şehrin tüm dinamiklerini kapsayan böylesi yardımlaşma, dayanışma ve birlikte sıkıntıları aşmada; iri olmuyoruz
Örnek teşkil etmiyoruz
Ayrıca bu belediyeleri ayakta tutan, imkan oluşturanın da bu esnafın ödediği vergiler olduğunu da bilmemiz gerekir
Dün bu minvaldeki yazıma; hadi istişareye diyerek nokta koymuştum..
Yenileyerek; haydi Diyarbakırda sosyal belediyeciliği işleterek, Esnafımızı yalnız bırakmayalım!?..
***
MALATYA ÖRNEĞİ..
Yazıya nokta koyacaktım ki, ajanstan Malatya Belediyesiyle ilgili haber düştü.. Ki, hemen akabinde sanki esnaf okurlar sözleşmişçesine, paylaştılar
İşte, Diyarbakırdaki yetkililer görsün diyerek..
***
Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan.. Açıklama yapmış..
Diyor ki..
İçerisinde bulunduğumuz dönemde de belediyemizin kiracısı olan mükelleflerimizin kapalı oldukları döneme ait kira bedellerini almayacağız.
İhtiyaç sahibi olan ve belediyemize ait iş yerlerinde kiracı olan vatandaşlarımızın da su borçlarını ertelediğimizi de belirtmek istiyorum.
Bu anlamda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanı sıra belediyemize su borcu olan vatandaşlarımız için yapılan çalışmayla birlikte peşin ödemelerde yüzde 90a varan indirimler uyguluyoruz.
Ayrıca bu kapsamda yine vatandaşlarımıza kolaylık olması açısından borçlarını yapılandırarak taksitler halinde ödeme imkanı da sunuyoruz.
***
DÜŞTÜĞÜMÜZ HALE BAKAR MISINIZ?..
Tecavüzcüde bile; politik ve tarafgirlik takılır hale geldik..
Senin tecavüzcün
Benim tecavüzcüm..
Yazıklar olsun ya bizi bizden eden bu kamplaşma ahlakına!
Tecavüzcü..
Sapık ruhlu..
Tacizci..
Cani..
Katil
Her ne aşağılık suç ve suçu işleyen var ise!...
Ahlaksızı
Şerefsizi..
Hiç bir şekilde
Fikri, rengi, ideolojisi, siyasi parti üyeliği dahil olmak üzere; onu farklı kılmaz!..
Baylar, beyler; kılmamalıdır..
Kılmamalıdır..
Bir daha diyorum ki; kılmamalıdır..
***
Ama ne yazık ki!..
Gelinen aşama itibariyle..
Ki, son CHPli vakasında, gördük ki hal-i vaziyet işte böylesi bir tablo içeriyor..
Bu da, Ahlaki bir erozyonun vahim derecede yaşandığını ortaya koymaktadır..
Öyle ki, vaka ne olmuş ki modunda, değerlendirilerek, normaldir tavrı sergileniyor
Yazılı ve görsel medyaya bakıyorum!
Hani iktidar karşıtı olanlar dahil olmak üzere..
İktidardan yana olanlar fena vuruyor..
Ki orda da ahlaki olmayan bir durum söz konusu..
çünkü, potansiyel suçlama var...
Lakin, CHPnin mahallesinde bulunanlar..
Eşitlik, özgürlük, demokratlık, takınanlar..
Parti yönetimi de
Diğer kurullarda da durum aynı..
Onlar da; üç maymun modunda
Kimsede; zere-i miskal, hesap sorma gibi bir düşünce hasıl değil
***
Kimsenin, kulağından tutup kapı önüne koymaya yönelik atılan bir adımı da yok!
Bu nasıl bir rezillik deyip, mağdureyi, tecavüze uğrayanı sahiplenen de yok..
Bilakis; aşağılayan var
Ucube olan İstanbul Sözleşmesinin kapsamına sokuluyor..
Üstadın ifadesiyle..
Ne ara böylesi bir ahlakı terzide libasa dönüştürüp, kendimize giydirdik?
Yazıklar olsun
Tabi bunu ifade ederken
Şunu da net olarak anlamamız gerekir
Hiç bir şekilde; tecavüzcü, tacizci, sapık ruhlu biri, bir partiyle, bir oluşumla, bir siyasi akımla veya dernek, cemaat, grupla özdeşleştirilemez!
Bir kampa konulamaz..
***
HADE YA
İhbar üzerine polis ekipleri, icabet etmişler
Lüks bir ev..
Gençler Parti tertiplemişler
40 kişi bir arada
Kızlar ekseriyette Kimsenin ayakta durma hali yok.. Hepsi zom olmuş yerlerde sürünüyorlar!
Tıpkı, Vandaki o sarhoş kız gibi..
Ama ondan çıkan ses ayrı, bunlardan çıkan ses ayrı..
Polis işlem yapıyor
Tabi ki, bunlara korona vız geliyor ya!
Kovid-19 tedbirleri kapsamında; ceza yazıyor
Herkesin dağılması yönünde uyarı yapılıyor..
Gerilerden biri bağırıyor..
Pardon slogan atıyor..
Diyor ki, Türkiye Laiktir.. Laik kalacak?..
çevresindekiler de, alkışlarıyla tempo tutuyorlar
***
Neyse!.. Polis işlemini, tutanağını tamamlayıp
Baba parasıyla caka satanları hadi evlerinize, deyip dağıtıyor..
Kapı önünde aynı kişi sloganını atıyor; Türkiye laiktir
Gelen cevap; hade yaaa!..
Eee ne diyeceksin
Ah şu laiklik Sen ne melem bir şeysin.. Her taşın altında, sen çıkıyorsun.. Baksana, koronaya vız-gelir tırıs gider diyorsun?
***
İMAMOĞLUNA SUİKAST MI?..
Bir ihbar mı?.. Bir girişim mi..? Yoksa bir senaryo mu?.. Farklı bir algı üretme gayesi mi?.. Her ne ise
Üç gündür mevzu..
Yorumcuların ağzında sakız misali herkes bir şekilde çiğneyip durdu
Dünkü, köşemin, bu nasıl bir aymazlıktır bölümüne dair düşülen notta okur soruyor?..
Hadiseye siz hangi pencereden bakıyorsunuz..
Cevabımı, iletmeden önce
Mevzudaki ikileme bakalım.. Kim ne diyor?
İmamoğlu cephesi!
Ki, İstanbul Belediyesi de kurumsal kimlikle; suikast ihbarı var diyor
Peki karşı mahallede durum nedir?..
İmamoğlu karşıtları; yüksek siyasi rant beklentisi var..
Suikast ihbarı yok
Tabi, işin içerisine kurumlar da girdi
Tıpkı, İstanbul Belediyesi ihbar var beyanına karşılık..
İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü de; yok böyle bir şey?
Şimdi cevabıma geliyorum!
Bir taraf yalan atıyor..
Ama bu yalanın yüzdeliğine, kurumsal kimliğine, devlet geleneğine baktığımızda; İmamoğlu taraftarları sanki bir devşirme gayesi içerisindeler
Ancak neme lazım!..
Tedbiri elden bırakmamak lazım
***
GÜNÜN SÖZÜ.
Yanlış üslup doğru sözün katilidir...
***
HAYIRLI CUMALAR