Et Balık Kurumu'nda "neler oluyor?"
Eklenme: 6/12/2012 12:00:00 AM

Dün;

Öğlen saatleriydi. Ajans takibindeyim.

Kaptırmışım kentimi.

Bir taraftan "günlük" gelişmelerin, notunu alıyorum.

Diğer yandan; gazete haberlerinin hazırlığı.

Pür dikkat, yoğun bir tempo!

Derken;

Telefon sesiyle, "mola ver deyip", ahizeyi kaldırıyorum!

Sekreter,

Bir okuyucunuz "sizinle" konuşmak istiyor.

Kim dedim.

Israrla,

İsmini vermek istemiyor, "size bir ihbarda" bulunacağını söylüyor.

Tamam, bağla dedim.

O da bağladı.

***

Telefonun ucundaki okuyucuya daha buyrun, demeden söze girdi.

Belli ki,

Hayli "sinirleri" gerilmiş ve canı yanmış vaziyette.

Üslup sert.

İlk sözü de bize yönelik iğneli oldu; "uyuyor musunuz?" diye!

Hayrola.

Neden, "uyuyormuşuz bir anlatır mısınız?"

Yani; sizin, "haberiniz yok mu Diyarbakır Et Balık Kurumu'ndan.

"Neler olup-bitiyor" haberiniz yok mu?

Yok.

Nerden olacak diyorum; siz biliyorsanız bize anlatın.

Bildiklerinizi,

Bizle paylaşın ki, "haberdar olalım", siz hele bir bildiklerinizi anlatın?

Gerisini, biz araştırırız.

***

Üslup yine sert.

Ne diyeyim size.

Biraz araştırın, "görürsünüz" neyin-nesi olduğunu?

Tabi,

Bu sözüyle başlıyor, konuşmaya.

Ben ise pür dikkat dinlemeye çekiliyorum.

Not alıyorum.

Yazmam konusunda, "söz alarak" başlıyor anlatmaya!

Yolsuzluk mu,

Usulsüzlük mü,

Keyfiyet mi, çetecilik mi, "ne derseniz" var?

Kavga mı,

Tehdit mi, "Et Balık Kurumu'nda" her gün bunların yaşandığından haberiniz var mı?

***

Alın size istihbarat.

Alın size yolsuzluk ve vurgun belgeleri.

Biliyor musunuz?

Daha iki gün önce;

Et Balık Kurum Müdürünün "makamında" kavga çıktı.

Müdür Faruk Kahraman,

Bir kaç yandaşıyla kendisine "muhalif" olan Müdür Yardımcısı Hayati Altıntaş'la kavga etti.

Kendi makamında,

Müdür yardımcısını "haşat" etmişler, adam yaralanmış.

Tekme-tokat, yumruklarla dövdüler.

Hastanelik etmişler.

Bakınız.

Bu kavgayla ilgili olay hem; Yenişehir Emniyet Müdürlüğüne,

Hem de; Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına "intikal" etti!

Kurum, Diyarbakır çalkalanıyor "bu kavga" nedeniyle!

***

Ömer Bey.

Bakın size bu anlattıklarımın hepsi, "satır satır" doğru.

Siz biraz kurcalarsanız bir iki yerden sorarsanız "her şey" ortaya çıkar!

Müdür Faruk Kahraman.

Ve işçi M.K nin "neden işbirliği" içerisinde oldukları.

Aynı zamanda neden;

Müdür Yardımcısı Hayati Altıntaş'la "kavga" ettikleri.

Altıntaş'ı,

"Ölümle" tehdit etmeleri ve onu defalarca buradan "sürgün" etmeye çalışmaları?

Küçük bir araştırmanızla;

Görün bakın bu olayın "içinde" nasıl bir şebeke organizasyonu ortaya çıkacak.

***

İçini,

Döktükten sonra, "rahatlamış" bir vaziyette!

Ömer Bey.

Ben sizi tanıyorum. Ve size güveniyorum.

Onun için de;

Sizinle konuşmak istedim, yoksa başkalarıyla görüşebilirim.

çünkü Diyarbakır'da bir tek "siz bu tür kirliliklerin" üzerine gidiyorsunuz.

Kendisini,

Dinlediğim ve yazma noktasında, olup-biteni kamuoyuyla paylaşacağımı ifade ettikten sonra, "teşekkür" edip telefonu kapattı.

***

Tabi,

Kapatmadan önce, "size yolsuzluklarla" ilgili mail atacağım dedi.

İhbara,

Dayalı bu uyarıyı telefonundan kısa bir zaman geçmeden.

Bu kez;

Sayfalar dolusu, bir "mail" geldi.

Olay.

Ve olaydan evvelki, kurum içerisinde olup-biten "kirli ilişkilerden" söz ediliyor.

Mail'in,

Muhtevası ve içeriğinden anlaşılan odur ki, "Et Balık Kurumunda" hiçte iyi "işler" olmuyor.

***

Maildeki,

Dokümanda anlatılanlara göre "mevzuunun bir bölümünden" bakanlık ve genel müdürlük haberdar.

Hatta"müfettişlik dahi" olunmuş.

İçeriği,

Ve anlatılan hususları "mesleki" bazda, yanımıza not olarak inceleme aldık.

Arkadaşlar ve ben inceliyoruz.

Gerek "sır" perdelerinin aralanması,

Gerekse, mevzudaki "hukuki" boyut.

Elde edilecek,

Veri ve sonuçları hiç kuşkusuz ki bilahare buradan sizinle paylaşacağım.

***

Gelelim,

Geçtiğimiz Cuma Günü yaşandığı "söylenen" kavgaya!

Mesele doğru.

Ulaştık,

Müdür Kahraman ve adamlarıyla "dövülen" Hayati Altıntaş'a.

657'ye,

Tabi devlet memuru olduğu için, "mevzuuyla" ilgili konuşmaktan kaçındı.

Ancak,

Olup-bitenler, dövülme, karakolluk olma.

Savcılığa, "şikyet".

Ve ölüm tehditleri aldığına ilişkin iddiaları; "evet doğru" diyerek yanıtladı.

***

Kavga.

Tehdit şuan için; "yargıya" intikal etmiş!

Bakalım,

Oradan nasıl bir sonuç çıkacak, hep birlikte göreceğiz.

Lakin,

Özellikle son kavganın "sakatat" ihalesiyle, alakalı olması da ayrı bir galebe!

Denildiğine göre;

İhaleye çok sayıda firma "davet" edilmesini müdür yardımcısı istemiş.

Ancak müdür,

Ve 10 yıldır "ihaleyi" kesintisiz alan firman karşı çıkıp tepki koymuş.

Bu nedenle de;

"Müdür Yardımcısı" hedef olup, bahse konu kişilerin hışmına uğramış.

***

Önemli bir iddia da.

Almanya başta olmak üzere.

Avrupa ülkelerinden,

Türkiye'ye "canlı hayvan" ithaline yönelik organizasyonla, vurgunlar gerçekleştirilmesi.

Et Balık Kurumu'nda,

İdarecilerin de "bilgileri" dhilinde "sahte evrak" düzenleniliyormuş.

Piyasada,

Bu yönde "ticaret yapmak" isteyen yüzlerce kişi bir işçinin "organizasyonuyla", dolandırılmış!

Denildiğine göre;

Bu yolsuzluğun miktarı, "40 milyon lira" civarında.

***

Bakalım,

Ortaya çıkan "darp" olayı.

Ve bahse konu; "hukuk dışı" işlemlere karşı iddiaların hedefindeki Et Balık Kurumu Müdürü Faruk Kahraman "ne diyecek?"

Doğrusu,

Dün kendisine ulaşmaya çalıştık "siz ne diyorsunuz bu iddialara ilişkin" diye!

Ancak ulaşamadık.

"Söyleyecekleri var ise" köşemiz açık.

Velhasıl,

Et Balık Kurumu'nda "hayli" pis kokular geliyor.

Büyük bir rant alanı..

Ve ciddi "bir iç çekişme" var!

Öyle görünüyor ki, "önümüzdeki günler" bu mesele hayli, "meşguliyet" alacak.

Olsun;

Amaç ve istenilen "hakikatlerin" ortaya çıkması değil mi?