Diyarbakırın kaderi mi, talihsizliği mi, sahipsizliği mi nedir bilemiyorum!.. Ama büyük bir eksiklik ve keyfiyet, boş vermişlik, kurumlarda otorite zaafiyeti yüksek dozajlı söz konusu.. Salt bugün değil, geçmişten gelen bir kronik hastalık!..

***

Özellikle, Eğitim ve Sağlık alanında kimi kurumlar var ki, fecaat diyebilirim!.. Tepe yönetimler ne yaparlarsa yapsınlar illa ki arıza veren birim ve hizmet alanları kendilerine has görüntü veriyorlar!.. Bozuk plak misali tekrar edip duruyor!!? Gelen gideni aratır diye!

**

Ki bu hal-i rezaletlik ne yazık ki yapılan tüm o başarılı çalışmaları, emekleri, toplumdaki genel kanıyı yerle yeksan edip, bir anda atıla düşürüyor!.. Bu kurum dikiş tutmuyor, çark tersine dönüyor diye.. Halk deyimiyle, adı çıkmış dokuza inmez sekize misali Vaziyetin karşısında ahali de, çalışanların bizatihi kendileri de haksız da değil yani!!!..

***

İşte size örnek bir mevzu!. Diyarbakır Ağız ve Diş Hastanesinin Dağkapı Semt Polikliniğinde, vuku bulan son hadise!. İki gündür kent gündeminde.. Konuşmayan, tartışmayan yok.. Ki sosyal medya hadiseyle alakalı, bu yönde yıkılıyor.. Tepkiler ve öfkeler yağmur gibi boca ediliyor ilgili ve yetkili kurumlara!

***

Peki mevzu ne derseniz?.. Resimde görüldüğü gibi.. Pür dikkat bakın.. Biliyorum mideniz bulanacak, ama mevzu önemli.. Poliklinik çalışanlarına öğlen dağıtılan yemekte yer alan peynirli makarnanın içerisinde, yabancı bir cisim tespit edilmiş.. Bu cisim de görüldüğü gibi ölü bir hamam böceği..

***

Nerden gelmiş, nasıl olmuş bilinmiyor?. Pişirilme esnasında mı, yoksa taşıma, dağıtım sırasında mı, veyahut birileri birilerinin nam-ı hesabına sinsilikle o böceğin sızmasına rıza göstermiş belli değil.. Malum firmalar arasında çekişmede kullanılan bir senaryo.. Ama görüntüde yemekle pişirildiği, hayli şişik bir böcek olduğu, haşlandığı görülüyor!!!

***

Denir ya gel de ye!.. Ne iştah, ne sağlık, ne hijyenik bir durum kalır mı insanda?.. Hepsi yok.. Önceki gün, gün boyu bunla alakalı şikayetler, tepkiler aldım!.. Tabi salt semt polikliniğinden almadım!.. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinden, Dağkapı Devlet Hastanesinden de, Kadın Doğumdan aldım!.

***

Yani, topyekün bir tepki, öfke, şikayet vardı hastanelerde dağıtılan yemekle alakalı!!.. Salt çalışanlar da aramadı.. Hastalar.. Hasta yakınları da.. Özellikle, kalp, göğüs ve ameliyatlı hastalardan şikayet yüksek!.. Dağıtılan yemeklerin, kalitesizliğinden, yeterli gıda içermediğinden söz edildi!.. İdareye bildirilmesine rağmen, çözüm üretilmediği!

***

Yazıya başlık olarak kullandığım et yoksa böcek var sözüyle, yemeklerde et bulmak bile zor dediler Söz konusu yemek, özel bir şirketin mi, yoksa hastane yönetimi kendi bünyesinde mi, pişiriyor.. Her ne ise!.. Ne diyoruz, Hijyenik ve sağlıklı yemek haktır ki bu herkes için geçerlidir..

***

çalışanların istedikleri şu.. Hijyen olmazsa olmazdır! Bu durum kabul edilemez. Hijyen sağlanmalı ve sağlık emekçilerinin beslenme hakları korunmalıdır!.. Kaldı ki, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yemek mevzusu yıllar yılıdır çok yönlü, tartışma konusu edilip duruluyor!..

***

Müdavim okurlar bilirler.. Burayla alakalı, işlerin çarkıyla ilgili bir değil, onlarca yazım oldu.. Ama kime dersin misali, yetkili birimler sümen altı, sağıra yattı misali.. Beklenti, İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Pamukçunun konuya ivedi bir hassasiyet göstermesidir.. Öyle inanıyorum ki hassasiyet gösterecektir.. Malum bu minvaldeki hadise ilk olmuyor..

***

SUR BELEDİYESİ..

Ne iş yapar, demeyeceğim!.. Sadece, Eş Başkanları şöyle, ilçede kaldırımda yürümeye davet ediyorum.. Yürüdüklerinde, görürler!.. Buram buram tarih kokan, her karış toprağında medeniyetler barındıran!.. Turizmin de, gözbebeği ilçede, kaldırımda yürümek için, cambaz olmak gerektiğini!!

***

çünkü, caddenin sağ şeridindeki araç parkıyla, kapanan yol!.. Ve yayalar için var olan kaldırımlardaki, işgaliye!.. Bir tarafta seyyar satıcılar.. Peş peşe sıralı şekilde.. Öbür yanda, kimi işyerleri mekanları yetmiyormuş gibi, bir o kadar da, kaldırıma tezgah açmaları!..

***

Tüm bunlara karşı, denir ya iyi de!.. Alışveriş için de, gelip giden için de, bir yol, bir kaldırım, yürüyebileceği bir alan olması gerekmez mi?.. En fecaat hal-i durum ise, Balıkçılarbaşı ile Melikahmet caddesi!.. Temizlik hak getire, çöplük alanı gibi! Naçizane çağrımızdır; biz gezemiyoruz, belki onlara yol açılıp, gezerler!

***

GÜNÜN SÖZÜ?..

Devlet-i aliyenin teslim ettiği makamı, şahsi çıkarına kullanan, kaybetmeye mahkumdur!