ETME, EYLEME KEMAL BEY!…
Eklenme: 12/28/2022 12:00:00 AM

Evet ya!.. Kemal beyi uyaran, ikaz eden, aman efendim ne yapıyorsun diyen yok mu ya!?.. Onca danışman var.. Genel Başkan Yardımcısı.. Meclis grup başkan vekilleri.. Kaldı ki, Parti Kuruluş heyeti.. Bu kadar kişi var iken.. Ne gariptir ki kimse çıkıp, Kemal bey Erdoğan şakaya gelmez, yapma etme eyleme demiyor?!.. İkide bir hodri meydan çekiyorsun, her seferinde de, duvara toslayıp, duruyoruz.. Biraz serin gelin artık.. Başımıza gelmeyen kalmadı?!

***

Bak çıktın, başörtüsüyle alakalı bir nara attın!.. Hodri meydan çektin.. Yüreğin yetiyorsa diye büyük laf ettin.. Al size, Başörtüsü kanunu dedin.. Peki, narana gelen cevap ne oldu.. Rest çekti..Alem buysa, kral benim dedi.. Öyle kanunla-manunla değil, al sana Anayasa değişikliği dedi Şimdi, ayıkla pirincin taşını.! Altılı masadan mı, zılgıt yemedik, parti tabanından mı zılgıt yemedik, gelen sileyi vurdu ne yaptınız diye?..

***

Şimdi de çıkmışsın, İstanbul üzerinden laf üretip, hodri meydan çekiyorsun.. Okkalı okkalı diyorsun ki, Ey Erdoğan, yüreğin yetiyorsa, gel İstanbulda hemen seçime gidelim.. İlçeler de dahil olsun.. Gel gel, seçime girelim Yahu arkadaş, bi sus, bi düşün, bi hesabını yap, bi evladım dediğin zat-ı İstanbula ettiklerine, yaptıklarına bi bak! Ne bu şiddet ve celallenme seninkisi?..

***

Sen, hangi aklın ipiyle, fikriyle, gazıyla nara atıp, böylesine büyük bir racon kesiyorsun.. Ya adam, Başörtü meselesindeki gibi, burda da rest çekse!.. Ve tamam arkadaş, madem böyle diyorsun, buyrun seçime gidelim.. El mi yaman, bey mi yaman görelim?.. Her türlü, iddiaya varım ki, CHP fersah fersah İstanbulda oy kaybına uğrar ki, 40 yıl geçse belini düzeltemez? Ne yürek kalır, ne dalak, ne de siyasi varlık?..

***

Aman ha!.. Bunu bir dedin, bir daha tekrar etme!.. Artık hiçbir şekilde yüreğin yetiyorsa diye, bir cümle başlangıcında bulunma!.. Ha bu arada, seçim takvimiyle alakalı ikide bir laf, üretmen var?!.. Haziran değil, Mayıs, olmazsa Mart deyip duruyorsun ya!.. Bence bundan da vazgeç; ibre tersine dönmüş, pirince giderken bulgurdan olmak da var? Bunu bi hesaba kat..

***

Sen altılı masadan haber ver!.. Senin, Cumhurbaşkanlığı adaylığına kim ne diyor?!.? Şu çoklu aday mevzusu; Erdoğanın siyasi restlerinden daha ağır!.. Neyse, bir hafta sonra, adayım diyebilecek kadar,yüreğin yetiyor mu bekleyip göreceğiz.. Baba evlat, abla kardeş ilişkisinde, kimin yüreği mangal gibi olacak şahit oluruz inşallah?! Lakin bilmemiz gereken; kafalar hayli karışık!

***

PARİSE BAKILIRKEN!

BİR Siyasi ve ideolojik akımla gürleştirilen Paristeki ateş, PKK üzerinden Kürtleri bir kez daha kriminalize ettiğini, söylememiz gerektiği gibi, görmeliyiz de!

***

İKİ Sosyal, siyasal, ekonomik yönde Kürtlere dair istem ve beklentilerden söz edilince, yalnızca PKKdan söz edilmesinin çözümsüzlük getirdiğini de bilmeliyiz!

***

Üç.. Her ortamı şiddete meyil eden ve tek çözümün PKK üzerinden şiddetle sağlanabileceği yönünde genç kesimde algı oluşturulduğu gerçeğine vakıf olmalıyız..

***

DÖRT Paris vakıası, Kürtler üzerinde kurgulanmak istenilen sinsi ve karanlık senaryoların bir enstantanesi, Kürtler de bir enstrüman olarak, kullanılıyor tuzağını iyi okumalıyız?..

***

VAZİYETİN GARİP HALİ

Bir taraftan, PKK ve gönüldaşları Paris saldırısında Türkiyeyi suçluyor O ırkçı, Fransızın arkasında sözde Türkiye var diyorlar?!..

***

Bir taraftan, Parisi yangın yerine çeviren PKK ve yandaşlarını görmeyen, Batı medyası da Fransayı dış güçler karıştırıyor deyip, Türkiyeyi suçluyor..

***

Denir ya; gel de çık bu işin içinden!. Nasıl bir garip tiyatro hali bilinmez mi!?..

***

AH SEZAİ AH!

Sezai Temelli.. Bir twit attı.. Dedi ki; Paris yansın, virane olsun.? Sonra, nasıl bir hassasiyet duygusu oluştu.. Muhtemelen tepki ve akıl uyarısıyla, o mesajı sildi..

***

Şimdi ne deniliyor!.. Ah Sezai ah.. Senin şu Paris hassasiyetin bir de, Diyarbakırın hendek ve barikat olayları döneminde de, gösterilseydi!..

***

Eee, orası Fransa.. Burası da, vur abalıya memleketi Diyarbakır değil mi?!..

***

DEVANIN YÜRÜYÜŞÜ!

DEVAnın, Sur İlçe Teşkilatının Mavi Yelekliler yürüyüşüne, Kaymakamlığın izin vermediği ve yasak konulduğu, yürüyüş sonrasında, Dağkapı Meydanında basın açıklaması yapılması!.. Mevzunun, seyri garip geldiği için kendi çapımda sorguladım!..

****

Diyarbakırda DEVAya karşı, bir antipati mi var, bir yasak duruş mu söz konusu diye!.. çıkan sonuç ve bende oluşan genel kaanı şu oldu?!..

***

BİR.. Herhangi bir yasak yok.. Yürüyüşten bir gün önce, İlçe Kaymakamlığına izin başvurusu yapılmış.. İdari işlem ve güvenlik tedbirleri, mevcut prosedür talebin bir kaç gün önceden bildirilmesi gerektiği, ifade edilmiş.. Bu nedenle; yapılan yürüyüş izinsiz..

***

İKİ.. İl ve İlçe Teşkilat başkanı ile üyeler daha önce, Bağlarda, Yenişehir ve Kayapınarda benzer yürüyüşlerde bulunmuş, idari işlemlere dair başvurular, günler öncesi yapılmış.? Herhangi bir engelle karşılaşılmamış, yürüyüşler yapılmış!!!..

***

Üç.. Surda yürüyüş yapılmamış.. Ama Teşkilat ve üyeler Parti binasından Dağkapı meydanına kadar yaya olarak yürümüşler.. Ve burada, basın açıklamasında bulunmuşlar, meramlarını anlatmışlar!.. Herhangi bir engel ve güvenlik müdahalesi de olmamış!..

***

DÖRT.. İlgili ve yetkili kurumlarda DEVAya karşı herhangi bir anti-pati bir durumun araştırmamda hissiyatı oluşmazken, vaziyetin tamamen teşkilatların, kendilerinden kaynaklı, zamansızlığından çıkan bir olumsuzluk tablosu olduğu gerçeğine kanaat getirdim!!.. Vaziyet bir prim atmosferi yaratmakmış!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kişi, eğriyi, yamukluğu kendinde aramaya başlamışsa, bilmelidir ki doğruyu ve hakikatı kalbinde bulmuştur..

Failed to load the video