ETNİK KÖKEN ÖNEMLİ DEĞİL(!)
Eklenme: 12/1/2008 12:00:00 AM

Malumunuz üzere; 29 Mart 2009'da seçim var. Yani "Allah bir mani" vermez ise.  Mahalli İdarecilerimizin "seçimi" noktasında sandığa gideceğiz. Onun için de; bu seçim hem kent ahalisi için. Hem de yarınlarımız için çok önemlidir. Tabi bir de; "mevcut siyasi partilerin" içinde güven tazeleme anlamında sınavdır. Bundan dolayı da; üzerinde ciddiyet duruluyor. Evet. Seçim takviminde "geri sayım" erken başlamıştır. Şuan için siyasi partiler "hummalı" bir çalışma içerisindeler. Sandıkta "nasıl oy patlaması" yapabilirimin planını güdüyor. Seçim stratejisine "son rötuşları" atıyor. Hem seçmenin huzuruna çıkaracağı "emri vaki" adayını. Hem de; "emrinden" çıkmayacak, ısmarlama adayını. Pak bir giyimle "huzura" çıkaracak önümüzdeki günlerde.

 

***

 

Tabi; aday adayları da "boş durmuyorlar"! Siyasi ağabeylerden tutun da, "kasası" sağlam patronlara kadar. "Abi bi el atsana" gayreti içerisinde bulunuyorlar. Parti kurmaylarına "arz-ı endam" ederek, "aday adaylığından" aday olmaya terfi etmek için. Mindere "çıkabilirim, güreşe tutunabilirim" diye. Şuan için; "Aday adayları" sır misali renk vermiyorlar. Özellikle AK Parti cephesinde... Ancak;  "Ankara'nın" dondurucu soğuktan "kendilerini ısıtacak" mekan aradıklarını da bilmeyen yok. Neyse. Bunlar ve bu gelişmeler "her seçim" döneminde; malum ve bilinen vakalardır. Olması da; kaçınılmazdır. Çünkü Demokrasi'nin sevilmeyen tek yüzü de bu; Siyasi tilkiliktir! Özellikle; AK Parti "ekseninde" şu anda; bir hayli yakın markaj var.

***

Neyse. Zaten Başbakan açıkladı; "Büyükşehir Belediye" başkanıyla alakalı. Cuma günü açıklıyorum diye. Diğer Belediye Başkan adaylarını da; en geç 15 Ocak'ta deklare edecek. Diyarbakır için "şu isimler" demeyeceğim, kulağıma fısıldanıyor diye. Çünkü zikredeceğim her isim. Bahsedeceğimiz her zat için şuan anlamıyla olumlu-olumsuz mevzuular gerçekleşebilir. Onun için de; bırakalım "son dakika" siyasi ağabeyler açıklasın. Ama şunu diyebilirim; eğer kulağımıza çalınan isimlerde ısrarcı olunursa. AK Parti şimdiden "tuşa" gelmiş olur. Ve "köşesine" çekilmeli. Çünkü bir önceki "Mahalli seçimde" benzer durum icra ediyor... Tekrarı; hem AK Parti'ye hem de partiye gönül vermiş seçmene "yazık" olur. Bizden söylemesi. Sonrası onların "günahı ve sevabı".

***

Dedik ya. Malumunuz üzere; 29 Mart'ta seçim var diye. Seçim takviminin yaprakları "son baharın" gelişini haber veren "ağaç dallarının" yaprakları gibi bir bir düşüyor. Son güne doğru. Mevzuuyla alakalı; "Anketler" de hız kazandı. Organizatörler de, anketörler de, şirketler de "ekonomik krizin" teğet yapısından kurtulma reçetesi olarak "sarıldıkları" anketler; tek tek sıralanıyor. Şu parti veya bu adam noktasında. Okurlarım bilirler. Özellikle köşenin müdavimleri. Seçim'e yönelik "anketlere" pek güvenle bakmadığımı. Hatta inanmadığımı. Ancak; "onlarsız da" olunamayacağını da bildiğimi bilirler. Hani bir söz vardır ya; hep kullanırız. "Fala kanma, falsız da kalma" diye.

***

Diyarbakırın "seçim nabzıyla" alakalı bir dizi anketler organize edildiğini biliyoruz. Kimi basına yansıdı, kimi "ayıp ortaya çıkar" diye hasıraltı edildi. "Başarısızlık" bilinmesin. Kimi de; "çekmecede kalsın" günü gelince piyasaya sürerim. Ya da; "siyasi ağabeylere" yemlik diye atarım. Evet. Birçoğuyla alakalı gazetelerde haber çıktı. Ki son bir haftadır konuşulan bir anket var. Bizim gazetede bir kaç sütunluk zikredildi. Anketin patenti Dicle Üniversitesi'nden Öğretim Üyesi Mazhar Bağlı'ya ait.

 

***

Bağlı'yı Diyarbakır ahalisi "tanır"1. Özellikle; "sosyal" konularla alakalı bilimsel açıklamalarda bulunur. Ama "siyasi kimliği" noktasında bilgi sahibi olmadığını biliyorum. Ancak; bu anket "onun" bu yönüyle alakalı bi fikir oluşturdu. AK Parti "yanının" eğir bastığı anlamında. Neyse. 16 sorudan oluşan ve 1450 denek üzerinde yürütülen "Yerel Seçim" anketinin kamuoyuna yansıyan sonuçları "gerçekten" ilginç. İlginç olduğu kadar da "manidar" mevzular içermekte. Öyle ki; deneklerin sadece yüzde 23'ü "etnik köken" önemli diyor. Yani sade bir dille. Diyarbakır ahalisinin yüzde 77'si "Kürt sorununu" önemsemiyor? Bu manidar ve ilginç veriyle alakalı Bağlı'nın detay veren açıklaması şöyle: Diyarbakırın en önemli sorunu ne sorusuna halkın yüzde 26sı işsizlik, yüzde 13ü altyapı ve temizlik, yüzde 11i Diyarbakırın sahipsiz olduğunu, yüzde 18i işsizlik, demokrasi ve insan hakları olduğunu söyledi.

 

***

Sanırım size de; veriler garip gelmektedir. Özellikle de; Belediye Başkanı'nın "belirlenmesi ve şahsiyeti" noktasındaki koşullarla alakalı soru. Farklı bir koku içermiyor değil. Acaba dedim kendime. Mazhar hocanın bu verileri; "bir adresin" gösterilmesi midir? Yoksa bir adresin tercih edilmesi midir? Çünkü ilginç ve manidar bir sonuç var. Bakınız; Anketin iddiasına göre Belediye Başkanı olarak gösterilecek kişi için; "Kürt olup olmaması" önemli değil. Bunu da söyleyenlerin oranı ne hikmetse; yüzde 70. Yani; "Kürt kökenli" olmayan biri Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olabilir. Ya da aday gösterilebilir. Diyarbakır için artık "Kürt" mevzususu önem arz etmiyor. Kısacası; Diyarbakır'la alakası olmayan, ne geleni, ne gideni bulunmayan bir zat-ı muhteremi "Belediye Başkanlığı" koltuğuna oturtabilirsiniz. Yani; "Tepeden inme".. Yani "ithal" olabilir..

***

Garip... Hem de çok garip.. Ama elden ne gelir.. Anketin organizatörünün iddiası bu. Bu verilere göre; "Kürt sorunu ve Kürt açılımı"(!) tamamen artık ilgi alanının dışında. Kürt kimliği üzerinde "siyaset" güdülmesi artık sonuç getirmiyor.(!) Sonuç itibariyle eğer anketin sonuçları doğru ise; Diyarbakır halkı büyük bir evrim geçirmiştir. Ama değilse; sözün sahibine büyük bir soru işareti getirtir. Neyse inanan inanır, inanmayan inanmaz. Nasıl olsa; sonucu ve son sözü "sandık" verecek. Zaten bugüne kadar "yapılan" yönlendirmelerin, Geliştirdiği yanlışlıkların "Bağdat'tan" geri döndüğünü biliyoruz.