Öyle ya.

Kim demiş ki;

Türkiye'de,

Hele ki, Güneydoğu'da.

Ve tabi ki, Diyarbakır'da

İşlenmiş "faili meçhul" cinayet yok diye?

Ya da, "faili yakalanmamış" vaka yok diyen!

Veyahut.

Resmi "kayıtlara" faili belirlenmedi diye kaydedilen dosya yok?

Ne gezer?

***

Buyrun!

İki hadise ve "akıbetlerindeki" Meçhulliyet.

Öyle; yıllar öncesine gitmeye gerek yok.

1990'lara,

1998'lere,

2000'lere değil.

Hatta 2012'leri de geride bırakalım.

2013'ın ilk aylarını da.

Son iki ay'a bakalım..

Vuku bulan; "iki meçhul" vakayı alın size örnek!

***

Ki benzeri birçok olay var yıl içerisinde yaşanan.

Ama, kamuoyunda son günlerde çok tartışılan iki vaka.

Onunu için;

Bu iki mesele denilenin, "afak" olduğuna yeter bile artar!

İşte size, sorgulanması gereken bu iki vicdan sorgusu meçhul vaka.

***

Birinci hadise!

Hakan Turan cinayeti.

21 yaşlarında genç bir insan.

Ailenin dediğine göre; Asker'den yeni gelmişti.

Kendine "iş kurma" gayreti içerisindeymiş.

Hayata atılmak üzere.

Siyasi, yasa dışı bir "faaliyeti" de yokmuş!

***

Yeni de evlenmiş.

Daha bir yılını doldurmamış bile.

Mutlu bir hayatı varmış.

Ne var ki.

İki ay önce bu mutlu hayat sonlandırılmış.

Şöyle ki;

Bağlar Girne caddesinde öldürülmüş.

***

Cuma namazı çıkışında.

Ensesine sıkılan "tek" kurşunla vurulmuş.

Ağır yaralanmış.

Hastaneye kaldırmışlar.

Günler süren yaşam mücadelesine yenik düşerek hayatını kaybetmiş.

***

Olayın işleniş şekli

Garip.

Enseden tek kurşunla.

Hani; 1993'lerde "takarof" marka silahla işlenen cinayetler var ya.

Kamuoyu; "Hizbullah" cinayetleri diye bilirdi.

İşte "böyle" bir benzerlikle, Hakan Turan öldürülüyor.

***

Evet.

Cinayetin üzerinden dün itibariyle iki ay geçti.

Peki, fail-failler var mı?

Yani soruşturmada "aydınlatılmış" bir süreç vaki mi?

Ailenin iddiasına göre; Yok!

Kim ve ne için vurmuş!

O da belli değil, meçhul.

***

Denilene göre.

Polis olayla ilgili olarak bir kişiyi gözaltına almış.

Sorgulamış.

Sonra savcılığa sevk etmiş, mahkeme de bırakmış.

Fail değil diye.

Peki, kim fail. Ve tabi ki, faili organize eden kim?

***

Anne Mevlude Turan.

Üç çocuk annesi.

Yüreği yanık, gözü yaşlı.

Genç bir evladı kaybetmenin derin, üzüntüsü içerisinde

Izdırab içinde bir yaşam.

çaresizlik içerisinde.

Kimsem yok ki, "olayın üzerinde dursun, soruştursun" diyor.

çünkü eşini de yıllar öncesi kaybetmiş.

Hakan 6 aylık iken.

***

Anlayacağınız.

Mevlude Turan.

çocuklarına, hem annelik, hem de babalık yapmış.

Ve büyütmüş.

Bugünlere getirmiş.

***

Dün.

Anne Mevlude gazetecilere konuşmuş.

Demiş ki;

Hakan bir yıllık evliydi...

Ardında, "gencecik" bir gelin dul bırakıldı.

Oğlum gündüz ortası vuruldu.

Onlarca kişinin gözü önünde, ama katil ve katiller ortada yok.

Bizim, ne düşmanımız vardı, ne hasmımız?

Kim niye oğlumu öldürdü?

***

Valiye.

Emniyet müdürüne.

Başsavcıya sesleniyorum diyor.

Oğlumun katilini bulun.

Katiller, sokakta ellerini kollarını sallıyorlar.

Benim ise yüreğim yanıyor.

Eğer katil bulunmazsa, "valilik binası önünde kendimi yakarım".

İçim yanıyor, içim!

***

Evet.

Medine Turan'ın feryadı.

Yanık ve açı dolu yüreği böyle diyor.

Acısı.

Hal-i vaziyetle dinecek gibi de değil.

Elbette ki;

Oğlu Hakan artık "geri dönmez".

Ama katillerin yakalanması, "acıyı" kısmen de olsa dindirir.

Der ki; "adalet tecelli" etti diye.

***

İkinci mesele.

Veysel Şimşek'in ölümü.

Hatırlarsanız.

Bir ay önceydi.

Hastane çıkışında otomobil çarpması sonucu olan Biyolog Veysel Şimşek hayatını kaybetti.

***

Ölüm sebebiyetindeki akıbet ne lemde derseniz?

Ne hazindir ki;

O'nun ölümü de tıpkı Hakan Turan gibi "faili meçhul"

Yani, kim vurdu ya gitti.

çünkü hala Şimşek'e çarpıp kaçan otomobil tespit edilmiş değil.

Ve tabi ki; "sürücüsü de" yakalanmamış.

Yani, "meçhul" bir kayıt!

***

Şimşek'in ailesi de.

Mesai arkadaşları da "tepkili".

Haklı bir şekilde soruyorlar.

Diyorlar ki; "Katil nerde, niye bulunamıyor?"

***

Evet.

Katiller niye bulunamıyor?

Bilindiği gibi;

Diyarbakır MOBESE'ler tarafından gözetim altında tutuluyor.

Bildiğim kadarıyla şehir genel itibariyle "gözetim" altında.

Tabiri caizse;

"Kuş" uçsa, canlı hareket etse MOBESE'ler anında tespit ediyor.

İki yıl önce de, "ciddi" bir güçlendirilmeye gidilmişti.

***

Peki.

Turan'ın öldürüldüğü Girne Caddesi.

Ve tabi ki,

Şimşek'e otomobilin çarptığı Kadın Doğum Hastanesi'nin bulunduğu nokta.

İki bölgede, "hareketli".

Tamamen de MOBESE'lerin 'gözetim" alanı içerisinde.

***

Eee.

Cinayetin saati,

Kazanın yaşandığı an, belli.

O zaman; MOBESE'ler bu anları "kayıt" altına almamış mı?

Bilemiyorum.

Bildiğim almış olsaydı, "failler" karanlıkta kalmazdı.

Aileler de.

"Vicdan" muhasebesinde, birilerini "zan altında" tutmazdı.

***

Nitekim.

Bu iki hadisede, polis ciddi bir sorgu çekinde.

Niye failleri, yakalamıyor diye?

Evet.

Temennimiz.

Ve ailelerin de isteğiyle; "failler" tez elden bulunur.

Kamuoyu, bilgilendirilir.

Olaylar aydınlanır.

Hayırlı Cumalar.