FETÖ AKLINI, MÜFETTİŞ ÇÖZER Mİ?
Eklenme: 11/14/2016 12:00:00 AM

Bilemiyorum!

Ama, KYK'daki aklı, çözmesi gerekir..

Çünkü her şey "ulu-orta" yerde...

Malum..

Bir süre önce, buradan "detaylı" olarak gündeme getirmiştim..

Ki, Söz Gazetesi de "manşet" haber yapmıştı..

Kısaca bir hatırlayalım..

Kredi Yurtlar Kurumu…

KYK…

Diyarbakır'da; "FETÖ" aklıyla hareket ettiğini..

Ve bu minvalde öğrenci yurtları "kiraladığını?…"

***

Özellikle...

Bu yıl, hizmete sokulan 2 bin 700 kapasiteli kız yurdu..

Yani, Süleyman Bin Halid Kız Öğrenci Yurdu…

Bir de, Bin 520 öğrenci kapasiteli, Erkek Öğrenci Yurdu..

Yani, Halid bin Velid Erkek Öğrenci Yurdu..

Bu iki öğrenci yurdunun;

İhale "şekli" ve hazırlanan, şartname!

İhaleye katılan firmaların "birbirleriyle" ilişkileri..

15 yıllığına kiralanan; "binaların" bulunduğu semtlerin seçiciliği…

Ve tabi ki, "Öğrencilerin", bu yurtları neden; tercih etmedikleri…

***

Bunları..

Bir dizi soru mahiyetiyle, teferruatlı olarak, sorgulamıştık..

İşte bu sorgulama..

Haber ve yorumlarımız üzerine; Gençlik Spor Bakanlığı harekete geçti..

Bakan Akif Çağatay Kılıç...

Müfettiş görevlendirdi..

Geçen hafta itibariyle Diyarbakır'a gelerek; "inceleme ve soruşturmasına" başladı..

***

Müfettişler…

Yurtların, Dicle Üniversitesinden "onlarca kilometre" uzakta kiralanmasını..

Öğrencilerin, bu yurtları tercih etmeyişini..

Hal-i hazırda; yüzde 30 kapasiteyle bu yurtların faaliyet gösterdiğini..

Her ay, 1 milyon liraya varan "kiraların" ödenmesi..

Kimlerin bu ranttan nemalandığı…

En önemlisi de..

Bu yurtların FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kapatılan Selahaddin Eyyubi Üniversitesinin, hemen yanı başında olmasını…

***

KYK'nın kiraladığı Yurt sahiplerinin…

FETÖ üniversitesinin "mütevelli" heyetinde yer alan kişiler arasında olmasını!…

İhaleye katılan firmaların; bu kişilerin olmasını..

Yurt müdürlerinin karı-koca olmasını..

Yine, KYK'ya ait eski "yurtların" apar-topar yıkılmasını..

Bir de, "Yurtların" mefruşatının alımı..

DMO üzerinden; "hangi firmaların" adres olarak seçildiğini…

Ve daha bir çok; "FETÖ aklı organizeli" işlerin döndüğü; KYK'daki çarkı..

Bakalım..

Müfettişler "çözebilecekler mi?"

Tabi yeni yeni; "bilgi ve belgeler de" gelmiyor değil..

Özellikle; "akçeli işlerin", Diyarbakır-Ankara bağlantısı…

Siyasilerin "aldığı" rol…

Takipteyiz...

***

AK PARTİ-MHP…

Görünen o ki…

Nazı da,

Tuzu da,

Biberi de, "kalmadı.."

İş bitti..

AK Parti ve MHP anlaştı..

Hem Yeni Anayasa için..

Hem de, "Başkanlık" sistemi için…

Yani; "büyük" pürüzler gitti..

Ki, bu hafta "maraton" başlıyor..

***

Nitekim..

Hafta içerisinde; "basına yansıdı?"

Başkanlık sistemi..

Ve Yeni Anayasa'ya dair; "nelerin olabileceğine" dair..

Şu ana kadar da; "itiraz" olmadığına göre..

Demek ki genel itibariyle..

"Mutabakat" tüm taraflarca sağlanmış..

MHP'nin beş vekili; "hayır" dese de..

Referandum..

Artık AK Parti için, "sorun" teşkil etmiyor..

Rahat..

Ne diyor AK Parti?

"Her halükarda, biz referandumdan yanayız, halk ne derse o?"

Doğrusu da bu...

***

Peki, "zart-zurt" diyenler ne yapıyor?

Sustular…

Anladılar ki; "iş bitti, kaybeden kendileri" oldu…

Şimdi, "farklı bir söylem" geliştiriyorlar…

Özellikle; "verimsiz" muhalefet…

MHP'ye yönelik suçlamalar yağdırıyorlar…

Diyorlar ki…

AK Parti'nin "arka bahçesi" oldun…

Sen bittin…

Sen yok olup gideceksin…

Sen "herro" oldun…

Bahçeli son dönemin deniliyor..

Böylesi teraneler…

***

Lakin bir türlü akıl ürettikleri yok..

Olmadıkları için de..

İktidar için bir nimet,

Ülke için de bir garabette dönüşüyorlar...

Şunu kendilerine bir türlü söylemiyorlar..

İyi de..

Biz ne istiyoruz?

Bizdeki alternatif durum nedir?

Sistemden..

Yönetim şeklinden..

Mevcut Anayasa'dan..

Herkes gibi "biz de muzdaripiz.."

Değişmeli..

Ama değişirken de "bunlar olmalı, bunlar olmamalı.."

Ne yazık ki, denilmiyor?

Yapılan; "kafaların" kuma gömülmesi..

***

TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYECEĞİZ!

Şimdi ne diyorlar?

Özellikle, CHP Parti Meclisi…

Yeni bir slogan…

Yeni bir ortam gerici faaliyet…

Slogan; "Türkiye'yi böldürtmeyeceğiz"

Faaliyet; mitingler organize edilecek…

Halka bu sloganla gidilecekmiş!

Vay be!

Peki, ülkeyi "bölen" kim?

Kılıçdaroğlu'na göre..

Parti Meclisine göre…

AK Parti iktidarı..

Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Neyle..

Başkanlık sistemini getirmekle..

Yeni Anayasa'nın ikmaliyle…

Bunlar olursa...

"Ülkeyi" böleceklermiş?

***

Peki, kim inanır buna?

Sanmam inanan çıksın..

Niye derseniz?

Çünkü, "Başkanlık" sistemi..

Ki kendilerinin ifadesine göre; "gücün tek elde toplanması" ise..

Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkacak ise..

Denge ve denetleme mekanizması, yok olacaksa…

Yani, tek merkeze "güç depolanacaksa"…

Ülkede "bölünme, parçalanma" gibi bir hal-i vaziyet nasıl oluşur?

Ne mümkün?

Bilakis, "kapıların tümü" kapanır?

Akıl fakirliği bu olsa gerek.

***

Başkanlık sistemine dair..

Başbakan Yıldırım ne diyordu?

"Diyorlar ki…

Başkanlık sistemi gelirse Türkiye bölünür..

Asıl başkanlık gelmezse, Türkiye'nin bölünme riski var…"

Bunu derken, şu fikriyatı ortaya koyuyor..

İktidar daha bir güçlenmeli..

Tek merkezde bir Başkanlık olsun..

Yetkiler…

Erkler..

Kurumlar..

Yerel Yönetimlere "dağıtılarak" ufalanmasın…

"Kısıtlansın"

Merkeze daha geniş "yetkiler" gelsin…

***

Yani, kısacası…

Siyasal iktidarı "pekiştirmek"

Merkezi takviyeyle, güçlendirmek…

Bu da ülkenin; "bekası" için gerekli ve aciliyet isteyen bir durum..

Tüm bu, "aleni" bir ifade iken…

CHP ne yapıyor?

Bu ifadeyi bile "okumada, analiz" etmede aciz kaldığı gibi..

Karşı bir refleks geliştiriyor..

Diyor ki;

"Türkiye'yi böldürtmeyeceğiz?"

***

İyi de, "neyi savunacaksın, hangi yetkiye" yöneleceksin?

O yok..

Bilakis..

Her seçim döneminde..

Her faaliyette olduğu gibi yine; "Ak Parti'nin" değirmenine su taşınacak..

HDP kadar bile olamıyorlar..

Onlar ne diyordu;

"Seni Başkan yaptırmayacağız.?"

CHP ne diyor?

"Türkiye'yi böldürtmeyeceğiz.?"

Ha gayret…