Gecikmeli, BİR hamle ya diğer ayaklar
Eklenme: 4/13/2012 12:00:00 AM

Doğrusu;

Diyarbakır Organize Hayvancılık Bölgesini bugün sizinle konuşacaktım.

Malum iki günden buyana kentin gündemini oluşturuyor.

Bilindiği gibi;

Burayla alakalı hayli ciddi "şaibe" ve suiistimallerden söz ediliyor.

Özelliklen de;

Önceki gün TDTK'nin hibe dağıtımı yaptığı "firmaları" bildik isimler olması.

Ve bu firmaların;

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkrlar Odası,

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası,

İle Diyarbakır Ticaret Borsası Yönetimi Kurulundaki isimlere ait olmaları.

***

Elbette ki "pür" dikkat çekti.

Tabi ki, "hibelerin" bunlara veriliş şekli de sorgulanmakta.

En önemlisi de;

Organize Hayvancılık Bölgesindeki "arsaların" nasıl tahsis edildi.

Hibe desteği alan da;

Arsaları bölüşen de,

Bunları bölüştürenlerin de "aynı mekanizmanın" dişlileri olması.

Velhasıl;

Ciddi manada "organizeli" işlerin, döndüğü bir "yapıdan" bahsediliyor.

***

Bir de;

Meseleye ilişkin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker açıklamaları.

Dün sabah,

Beni telefonla aradı.

Tabi cevaben di.

Siyasete atıldığı günden buyana; samimiyetine inandığım biri.

Görüşmemizde;

Tüm "samimiyetiyle" bazı açıklamalarda bulundu.

Soru işaretine sahip beynimdeki bazı noktaları da aydınlığa kavuşturdu.

Tabi dedi ki;

Varsa bir "arıza hali" üstüne gidin, hep birlikte gidelim!

***

İşte bunları;

Bugün detaylı bir şekilde, "kaleme alıp", sizlere aktarmayı düşünüyordum.

Ancak, manşetteki haberin detaylı oluşu.

Ve bize ayrılan sayfadaki "reklm" zorunluluğuyla oluşan yer darlığı.

Pek tabi ki; Yıla damgasını vuran, 28 Şubat sürecine yönelik "operasyon".

Anlayacağınız;

Bu yöndeki; hasb-i halimizi "kısa" tutmamız istedi, meseleyi, özetle sınırladı.

Onun için;

Organize Hayvancılık bölgesindeki "olup bitenleri" uzun uzadıya konuşamayacağız.

Ama buradan taahhüt ediyorum.

Hafta başında konuşacağız!

çünkü orası hayli ama hayli sorgulanmalı, irdelenmeli ve "mercek altına" alınmalı.

Gelen kokular çok kötü.

***

Gelelim;

28 Şubat sürecine yönelik, icra edilen operasyona!

Tarihi bir gün.

Milad, bir hadise.

Evet,

Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen; 28 Şubat soruşturması kapsamında başlatılan operasyonlar çerçevesinde beş ayrı ilde 31 ayrı adrese operasyon yapıldı.

Hepsi emekli askerlerden oluşan 28 kişi gözaltına alındı.

Üç kişi de yurtdışında bulundukları için ulaşılamadı.

Yani; gözaltı listesindeki isim 31 kişi.

Kimler var gözaltına alınan isimler arasında;

28 Şubat'ın önemli isimlerinden emekli Orgeneral çevik Bir ile Emekli Tuğgeneraller İdris Koralp.

Suçlandıkları gerekçe;

''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek.''

***

Peki, operasyonu nasıl, "okumak" lazım!

Öncelikle ifade edeyim.

Beklenen bir şeydi.

Ama operasyon nedense gecikmeli oldu.

Derler;

12 Eylül'ün, Balyoz'un, Ergenekon'un, Islak imzanın ve Andıçların.

Darbe girişimlerinin,

Sorgulanıp-yargılandığı bir dönemde, elbette ki darbeci bir sistemin ürünü olan 28 Şubat'ın ele alınmaması tutarsızlık olurdu.

Dolayısıyla bence doğru bir adımdır.

***

Türkiye'nin, Demokrasi hayatı için, "elzem" bir operasyon!

Ne demek?

Darbecilerin hukuksal olarak sigaya çekilmesidir bu yargısal ikmal.

Aslında,

Yunanistan'ı bu noktada, "görürsek" operasyonun ülke hayr-ına nelere kadir olabileceğini daha iyi anlarız.

Hatırlarsak;

Yunanistan'da 1967 yılında darbe yapıldı.

Ama aradan;

Bir iktidar dönemi geçmeden yanı 1974'te "darbeyle" hesaplaşıldı.

Aynı istikametle;

Ülke Demokratikleşme yolunda "hamleler" icra ederek, sivilleşti.

***

Ancak;

Türkiye'deki bu hamlenin geriye dönük bir arınma süreci olabilmesi için;

12 Eylül'le net bir şekilde hesaplanılabilinmeli.

12 Eylül rejimi nihai olarak sona erdirilmeli.

Bunun tersi durumda demokrasinin kesintiye uğraması tehlikesi her zaman var olacaktır.

Evet,

28 Şubat süreci "aleni" bir siyasete müdahaleydi.

Ki en büyük kozları da; "irtica" iddialarıydı.

Gözaltına alınanlar; emekli askerler.

Malum;

28 Şubat, tıpkı 12 Eylül gibi "ahtapot" misali çok kollu, bir organizasyondu.

***

Bu organizasyonun;

Askeri kanadı olduğu gibi,

Yargı kanadı ve Sivil kanadı var.

Hatırlarsak;

O günün "provoke" manşetlerini.

İktidara karşı; "Topyekn savaş" diye.

Cumhuriyet mitingleri.

Eylemler, sokak gösterileri, tepkiler, "komplo" teorileri.

Ve inanılmaz; "andıçlar" hayali suçlamalar.

Kim inkr edebilir ki;

28 Şubat'ın aşağıdaki ayakları yok diye?

Medyası da vardı,

Sendikası da vardı,

Üniversiteleri de vardı,

İş adamları da vardı.

Derler ya; "vardı da vardı?"

Gerçekten dindarlara karşı bir topyekn savaş yapıldı.

***

Gelelim;

Bu gözaltılar için intikam ve rövanş yorumlarını yapanlara.

Bunlara;

Zihni "tinetli" dediğim gibi, arıza-i halleri, "statükoculuk"

Vesayeti, "ikmaldir".

Kemirgen.

Bu nedenle;

Operasyonun bu saydığım ayakları olmalı, yapılmalı.

çünkü olay asker ve sivillerin ortak olarak yaptıkları bir operasyondu.

Askerlere dokunup sivillere dokunmamak "çanak" olur.

Bir nevi;

Asker "intikamı" olur ki bunun demokrasiye ve özgür sivilleşmeye, hayrı olmaz!

Sivil kanada yönelik de bir operasyon olması gerek.

Temennimiz odur ki;

Adalet "hak getire", adilane, nizam yerini bula.

Hayırlı Cumalar.