GEÇMİŞTEKİ, İNSİYATİFLİK HALİ YAŞANMASIN!
Eklenme: 12/5/2013 12:00:00 AM

Yine güncel mevzudayız.

Yani, Siyasi hava nasıl?

Düne nazaran iyi.

Seyri artık keyif veriyor.

Merak ta ayrı bir hal-i vaziyet olsa gerek.

Deriz ya; "şimdi" ne olacak?

Doğru!

***

Evet.

AK Parti, Büyükşehir'de kararını verdi.

30 Kasım'da,

Galip Ensarioğlu ile "sandığa" hücum edecek.

Tercih bu.

Beklenti noktasında, fikrimi beyan etmiştim.

Tabi ki, önceki gün.

***

Demiştim ki.

Mevcudiyetin "en doğru" ismi!

Eskilerden.

En önemlisi;

2005 ila 2009'ün hatası yaşanmadı.

Hal-i hazırda, "mutabakat" olumlu.

Günler ne gösterir onu da şimdilik bilmem.

Ama göreceğiz!

***

Ancak.

Seçime hazırlıkta, Ensarioğlu ne yapacak?

Aslında; "seçimin" omurgası olan nokta bu.

Yine bildik; "hesaplarla mı" güdülecek.

Yoksa dediğim gibi,

"Ahbap-çavuş-gönül ilişkili" bir tercihsel siyaset mi, ortaya konulup, kadro oluşturulacak.

Ya da, hepsinden öte, "ehil ve liyakati" öne alan tercihler mi hedeflenecek?

***

çünkü.

2005 ve 2009'daki seçimleri bilen bilir.

Neler yaşanmadı, yaşatılmadı?

Barizlikler

Mesela;

Başkanlar için tercihsel yön de arıza-i durumlar yaşandı.

Hem de, vahim düzeydi.

İnsiyatif yoksunluğu.

***

Hele ki, "İl ve Belediye Encümeni" seçimi.

Özellikle merkez ilçeler.

Ki yeni yasayla, şimdi tüm ilçeler dhil.

Hem kendi seçim bölgelerinde.

Hem de Büyükşehir açısından, "belirleyici" konumda.

***

Hatırlarsak o dönemleri.

Seçimde tercihsel kararda;

"Büyükşehir Başkan adayı" söz sahibi değildi.

Teşkilat kurmayları da.

Varsa yoksa.

Bir iki "ağabeyin(!)" iki dudağındaki sözcüktü.

Ne derse o!

***

Tabiri caizse.

Davul herkesin boynunda idi.

Ama tokmak, bir kişinin elindeydi.

Gelen-giden.

Teşkilat dhil.

Hatta Genel merkezin görevlendirdiği zevat bile.

Boynunda davul.

Tokmak istediği şekilde, vurup "ritim" veriyordu.

Sonuç malum.

***

Her seferinde.

Bir sonraki hal-i perişanlık aranır oldu.

Küçük olsun benim olsun.

Bakalım.

Bu seçimin hazırlık evresi nasıl olacak.

İlk adım atıldı.

Yani Büyükşehir tercihinde, "var olanın" en doğru adımı atıldı.

***

Ki bunda herkes.

Özellikle seçmen düzeyinde, hem fikirlik ağırlıkta...

Her ne kadar çekince, gösterenler var ise de.

Özellikle.

Ensarioğlu'nun "aile" kültürüne yönelik.

"Feodal" diye.

Ama ekseriyeti.

Özellikle, Kürt sorunun "çözümü ve mülahazası" evresindeki söylemlerinden dolayı beğeniyle bakıyor.

***

Dedik ya.

Büyükşehir tamam.

Peki, merkez ilçeler dhil olmak üzere 17 ilçe ne olacak?

En önemlisi.

Büyükşehir Belediyesi Encümenleri,

İlçe Belediye Encümenleri.

Bunların "tercihsel" insiyatifi ve seçimi nasıl olacak?

***

Hali hazırda parti içerisinde.

Ve tabi ki seçmen düzeyinde en çok konuşulan bu.

Tercihte,

İnsiyatif,

Kriterler,

Liyakatlik "ölçeği" kimde ve nasıl uygulanacak?

Ciddi kaygı uyandıran bir nokta!

Özellikle, eski geleneğin, "tekerrür" edecek mi endişesi?

***

Doğrusu, böylesi bir organizasyon.

Büyükşehir başta olmak üzere.

AK Parti'nin,

"Gedik açmayı" düşündüğü cephelerde hezimet yaşar.

Yani peşinen kaybeder.

Diyarbakır seçmeni.

Kırsal dahil olmak üzere, "çağın iletişim" teknolojisi nazarında ve siyasi bazdaki "yaşamışlığı" artık sorgulayıcı kültürünü geliştiren bir noktada.

***

Bu da seçmenin, oyların birileri için "çantada keklik" olmadığı gibi, "ulaşılmaz, elde edilmezde" değildir.

Onun için.

Ensarioğlu, "gemi kaptanı" olarak, insiyatifi elde tutmalı.

Özellikle, "davul-tokmak" garipliği yaşamaması için.

Hem çalışabilecek kadrosunu oluşturmalı,

Hem de, oy patlaması yapabileceği "liyakatliği" göstermelidir.

***

Ensarioğlu.

Parti teşkilatlığını biliyor.

Ki çok sayıda "seçim" yaşamışlığı da var.

Yani, bu kulvarda "tecrübesiz" biri değil.

Bilmeli ki.

Kendisine yönelik oluşan bu sinerci.

"Şansta" diyebiliriz.

İlerisi açısından, "iki yol" yaratıcı.

***

O da şudur.

Eğer.

Seçim sonucunda, "üstün" bir fark ortaya koyarsa.

Ki bu da, kendi İnsiyatif ve oluşturduğu kadroyla, "sağlanılırsa".

Hele bir de, "gedikler" açıp.

Büyükşehir olmazsa bile, "ilçelerden bir kaçını", Ak Parti hanesine yazdırırsa.

Olmaması için de neden yok.

Yeter ki, "halisane" çalışma ve mücadele olsun.

***

İşte o zaman.

Galip "AK Parti" cephesinde.

Tüm mevcudiyetin,

Var olan "ağabeyleri" de geride bırakarak, "yeni ağabey" olur.

Kazanan da Diyarbakır olur.

Yoksa.

Aksi bir sonuç, gelişirse-geliştirilirse.

Seçimin "kurbanı" olur.

Ki bu da, "siyasi" bazda bir sonraki adımın olması anlamına gelir.

Şimdilik diyeceklerim bu.

Bakalım, önümüzdeki günler neyi gösterir.