GEMİ SU MU ALIYOR?
Eklenme: 4/6/2022 12:00:00 AM

Deniliyor ki, Ethem Sancakın çıkışı, disipline verilişi, partiden istifası bir kaçıştır.. Gemi su alıyor, ondan terk ediyor?.. Ha bir de, Nihat Özdemirin TFFden istifasını da, aynı kefeye koyanlar var!.. Spor yasasının altında imzasının olmasında imtina ediyormuş!.. Ek olarak, Erdoğanla yola çıkan ve beşlide yer alan bu isimlerin, terk-i diyarlıkları, sıradan değil!.?

***

İlk etapta, belki farklı anlam, ünlem ve noktalar geliştirilebilir ne oluyor diye!?.. Ben de, öyle düşünüyordum.. Sonra irdeleyip, tarihe baktığımda hiç de öyle değil! İşin hakikati, özellikle Erdoğanın siyasi ve uluslararası kimliği Pek tabi ki, 20 yıllık iktidar tecrübesi noktasında, durum değerlendirmesine baktığımızda şahsi düşüncemde, pek de gidişleri anlam içermiyor?

***

Bir halk deyimiyle; yel kayadan ne alabilir, tozdan başka! Erdoğan ve lideri olduğu parti, Ne Sancakla ne de Özdemirle kurulmadı ve ne de, onlarla büyümedi!.. Bir büyüme, gelişme olmuşsa onlar iktidarın nimetinden, nemalanıp geliştiler, palazlandılar, servetlerine servet kattılar! Ayrılışları da; diğerleri gibi! Söylenecek söz; siz de mi? belki olabilir!..

***

Özellikle de, Erdoğanın dünya lideri vasfını aldığı bir evrede!.. Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili yürütülen barış görüşmelerindeki dahiyane diplomasideki, tarihsel işlevine, dünya ayakta alkışlarken!!!.. Günde, üç ila 5 dünya devleti liderleriyle, görüşen, yeni dünya düzeninde rota belirleyen çıkışlara sahip bir Erdoğan var iken; kim kale alır bunların gidişini, ayrılışını!..

***

Hangi ruh ve psikolojik etkiyle, AK Parti kervanından ayrılan, terk eden, kişilerle aynı cephede konuşlanan Sancak ve Özdemire söylenecek söz ki şimdiden dillendirilmeye başlandı sizi nankör kediler sizi!.. 2018 sonrası Erdoğanın çevresinden ayrılan, AK Parti treninden inenlere baktığımızda; görüyoruz etki ve tepki dozajları yelden öteye bir anlam teşkil etmiyor!

***

İşte yeni kurulan iki partinin lideri!.? Ve Gülün partiden istifası ve sonrası, kendince sözde yarattığı sinerji!!.. Ya da yolun yarısında, başka yola sapanların varlık halleri, gittikleri mahallede mi varlıkları!.. Gelinen aşama itibariyle, Erdoğan ve AK Partiden ne götürdüler dersek!!.. Veyahut bulundukları kulvara kimin ne kadar katkısı oldu!? Etkileri havanda su dövmeden öteye gitmediği aşikardır!

***

Şu gerçeği de, siyasi muhaliflerin görmesi ve idrak etmesi lazım!.. Eğer ki, Türkiyenin yarınlarını yönetmeye talip iseler!.. Erdoğanın kişiliği ve kimliği üzerine geliştirilen, geliştirilmeye çalışılan, kurgulanan, her ne ise!.. Ortaya konulan spekülasyonların muhtevası, neyi içerirse içersin; bir sonuca varmaları, mümkün değil!

***

çünkü, 20 yılda Türkiyeye kazandırdıkları; çağ atlatan yer üstü ve yer altı projeler unutulmazdır!.. Köprüler mi, tüneller mi, boğazı birbirine bağlayan tüp geçitler mi, havaalanları mı, otoyollar mı, hastaneler mi, eğitim mi, üniversiteler mi!.. Yani, Cumhuriyet tarihinde yapılmayanın bu iktidarda yapılıyor olması; tarihseldir!..

***

Demem o ki, Erdoğanı tarih kitapları yazacak.. Pek tabi ki, ona ve davasına kuyu kazanları da, dipnot olarak tarihe not düşecekler Tabi Sancak ve Özdemirin AK Parti treninde inen diğerleri gibi; cephe oluşturup, mevzi kazacak, kumpas kuyularını açacaklarını beklemek abesle iştigal olur.. Ki, sanmıyorum!.. Eğer ki, tersi olursa köstebek misali toprağı başlarına dökülür!

***

Zaten, Türkiyenin siyasi tarihine ve iktidarlarla iş tutan iş çevrelerinin daha sonraki akıbetlerine dair; nice örnekler var benzer duruma ilişkin!.. Yediklerini sonrasında, nasıl da kustukları?!.. Ve tabi ki, elde, avuçta hiçbir şeyin de kalmadığı gerçeğini, göz önüne alırsak! Sonuç itibariyle; herkes bulunduğu yeri ve haddini bilecek..!

***

ALTINI NE YAPABİLİR?!

Hükmü şimdiden vermek; ne vicdani, ne de insani olur!.. Ama girdikleri yola dair bir örnek verip, strateji belirlemeleri açısından; hatırlatmada bulunmak gerekmez mi?!

***

En taze örnek?! İşte Macaristandaki seçim sonuçları.. İktidarı devirme adına altı değil, yedi parti bir araya gelip; operasyonel faaliyete girdi. Mevcut Orbanı sandıktan devirebilme adına, beklenen sonucu alamadı

***

Yani, büyük bir hezimetle sandığa gömüldüler.. İşte buradan yola çıkarak altılı masanın aktörleri; neden hezimet ve kayıpla sonlandığını araştırmak üzere; bir heyetle araştırma yapmaları lazım!.. Stratejik derinliğe inmeleri gerekir!.

***

Nitekim Macaristandaki seçim sonuçlarına ilişkin şu yorum yapılıyor.. Muhalefet iktidara gelirse neyi nasıl yapacağı üzerine derli toplu bir program ortaya koyamadı. Orbanı eleştirmekten başka yapacaklarıyla ilgili masaya somut bir dayanak sunamadı.

***

Muhalefet kumar oynadı.. Birbirinden ayrı kamplar halinde, kendi gerçeklerini yaşayan kesimleri birbirine yakınlaştırmaktan, henüz kararsız seçmeni ikna etmekten, toplumu bütünleştirmekten ziyade ayrışmayı derinleştirdi.

***

Nitekim, Türkiyedeki altılı parti, hal-i hazırda pek dikiş tuttukları yok!.. Süreklihizipleşme ve kriz yaratıcılık var.. Kaçıncı toplantıdır bir araya gelirler, ama hala somut bir ittifak bütünlüğü yok..

***

Var olan tek ittifak o da Erdoğan hasımlığı!.. Ve seçim vaatleri de; ne olduğu her yönüyle meçhuliyet arz eden; Güçlendirilmiş Parlamenter sistem(!)den dem vurma! Tipik bir Macaristan hali!...

Ki, seçimi kazanan Orbanın yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır diyerek, masaya koyduğu yıllardır denenen, sınanan kendi şahsıydı. Bundan kazançlı çıkan da, bu işi çok daha iyi yapan Viktor Orban oldu.

***

BÜYÜKELçİ MEVZUSU!

Okur sorusuyla, fikri takip mekanizmasını işleterek!?.. Şu Büyükelçiye onay mı, redakte adına, altılı partinin manifestosunun gönderme, tartışması ne aşama!.. Soru ve yanıt birbiriyle, kucaklaştı mı!?.. Yoksa soru hala askıda mı?!

***

Malum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bunu geçen ay, dile getirdi!.. Tarih 28 Mart.. Kılıçdaroğluna şöyle seslenmişti..

Kılıçdaroğlu, biraz dürüstsen, bu millete biraz inancın varsa, 6lı masa toplantısından sonra beraber oluşturduğunuz ve tutanak altına aldığınız bildiriyi, hangi büyükelçiliğe düzeltmeye gönderdin, bunu açıkla

***

Ki biz de kaleme almıştık!.. Kim bu büyükelçi diye.. Aradan günler, hatta hafta geçti Kılıçdaroğlu cephesinde, herhangi bir yanıt gelmedi!.. Ne evet, ne hayır, ne de bu bir iftira ve yalan diye!.. Yani tık yok?..

***

Nitekim önceki gün Soylu hatırlatarak sordu! Tabi iki şık da ekleyerek Dedi ki; Sevgili Kılıçdaroğlu, altılı toplantıdan sonra bir büyükelçinin bir büyükelçiye metni düzeltmek için gönderdin. Problem 1, bu iki büyükelçiden hangisi satış yaptı? Problem 2, kime sattı?..

***

Diyeceksiniz ki; hala mı yanıt yok! Ne yazık ki, Kılıçdaroğlu cephesinde bir yanıt yok! Belki duymamıştır diyeceğim; ama Hindistan bile duydu! Neyse; yanıt ne olursa olsun, o büyükelçinin kim olduğunu bilen var?.. O da, devlet-i aliye! Yetmez mi, kimin kimle iş tuttuğunun bilinmesi için!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Allahına güvenmiş nesiller. İslamın kurulmuş devletleridir.