İki gün önceydi.

Buradan,

Şöyle bir ifade kullanmıştım.

Hatta yazıya başlıktı.

Diyarbakırdaki kurumlar dökülüyor diye?

Evet,

O sözün şuan ki hal-i vaziyetle arkasındayım.

Hepsi aynı, değişen bir şey yok!

***

Yazımda,

Bir de bazı kurumlardan söz etmiştim.

Zirai Araştırma,

Tarım İl Müdürlüğü, hele ki, DSİ ve Ambar Barajı istimlk uygulaması.

DEDAŞ.

Ve Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü.

Bu isimleri özetle sıralamıştım.

Yani;

Al birini vur ötekine.

Hangisinden söz etsek, batak bir vaziyet içeriyor.

***

Alın size,

En hafifinden, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü.

Bu günlerde;

Sportif faaliyetlerle değil, mide bulandıran mevzularla gündemde.

Şöyle, hafızalarımızı tazeleyelim.

Yaz dönemine giderek.

O tarihte;

Kurum Yaz sporları çerçevesinde yüzme eğitimi veriliyordu.

***

Bazı gazetelere;

Bu yüzme eğitimi haremlik-selamlık şeklinde yansıdı.

Kız ve erkek çocuklar ayrı tutuluyor diye.

O anlayış;

Ne hikmetse bir süre sonra Güruh bir zihniyetin baskısıyla geri adım atmıştı.

Neyse.

Meramım o değil.

***

Mesele;

Yüzme eğitimiyle alakalı maddi usulsüzlük!

O dönemde,

Yaz sporu aktivitelerinde sadece Yüzme sporu için, çocuklardan ücret alınıyordu.

Bunun için de veliler; 75 TL ödüyordu.

Sebebi de;

Yüzme kursları ve dışarıdan gelen eğitimcilerin maliyetinin karşılanması.

Yani maaşlar!

***

Olması gerektiği gibi.

Lakin,

Kazın ayağı hiçte öyle değil.

Şöyle ki;

Adanadan Haluk Suskun isimli bir yüzme antrenörü getiriliyor.

Kendisiyle ders ücreti karşılığında anlaşılarak 1000 TL de para ödeniyor.

Paranın geri kalan kısmı ödenmiyor.

***

Antrenör de haklı olarak emeğinin karşılığını istiyor.

Git-gel, öde ödemem.

Uzun bir meşekat sonrası;

Suskun başbakanlığın şikyet hattı BİMERe durumu şikyet konusu ediyor.

Alacaklarım ödenmiyor diye.

Bilahare;

Mevzu BİMERden Diyarbakır Valiliğine ulaştırılıyor.

***

Valilik soruyor.

Ne var ki;

İl Müdürlüğü yaz döneminde çalıştırdığı bu antrenörü çalıştırmadıklarını iddia ediyor.

Hayır. Böyle biri bizde çalışmamış.

Yani,

Vaziyette katakulli durum var.

Neyse ki;

Suskun çalışmaların hepsini kamera ile kayıt altına almış.

***

Bunların dışında;

Yüzme sporu ve aktiviteleri basına yansıdı.

O antrenör, basın açıklamasında bile bulundu.

Şimdi sormak istiyorum.

Ve buyrun cevap verin.

1-75 TL kurs ücreti alınmadı mı?

Velilerden 100 TL palet adı altında para alınmadı mı?

Veliler makbuz almadıkları için hem BİMERe hem diğer kanallara yaptıkları şikyet yok mu?

***

Şikyet eden veli sayısı 25 mi?

Şikyetlerin geri alınması için velilere.

Ve olayı ortaya çıkaran antrenör Haluk Suskuna baskı yapıldı mı?

Bu kadar paranın resmi makbuzları ve kayıtları neden yok?

Varsa kaydı-hesabı nerede?

Tesis müdürünün kusuru nedir?

Antrenör Suskunu, Diyarbakıra kim çağırdı?

***

En önemlisi;

Ortada kamera kayıtları, hocanın çalışma programı var.

Bir de;

Programlarının altında Şube müdürünün imzası bulunuyor.

Belge de elimde.

Soruyorum;

Bunların hepsi doğru mu, değil mi?

Cevap istiyorum.

***

Tabi.

Dahası var.

Mesela;

Yüzme havuzunda, gece eğitimi verildiği.

GAP spor Oyunlarındaki görevlendirme.

Kafileye ödenen avans...

Unutmadan,

Bir de, şu klima yolsuzluğundan söz ediliyor.

***

Saymakla bitmiyor.

Buarada;

İl Valiliğince, mide bulandıran hadiselere ilişkin.

Ve tabi ki;

Kurum içerisindeki koltuk ve idari çekişmeyle alakalı müfettiş istenildiğini de buradan sıcağı sıcağına aktarayım.

Neyse.

Bugünlük bu kadar; yarın devam edeceğiz!

Diyoruz ya; her şey zamanı gelince!