Evet… Bugün "koca" bir yılın son günü.. 365'inci gün!…
Yani.. 2018'i geride bırakıyoruz…
2019'a da; "hoş geldin" diyoruz!..
Peki değişen ne?…
İşte burası "arıza-i durum?".. Çünkü; farklı bir mülahaza söz konusu..
Kişiye göre değişken..
Hele ki, inanç nokta-i nazarında farklı bir bakış var?…
Ki takvime dair; Hicri, Rumi diye zaman ölçeği de var!!!
Her şeye rağmen asıl olan şu!..
Değişen "takvim" yaprağı…
İşte o yaprak çok yüklü!…
Rüzgarın savurduğu kadar hafif olsa da; "ağırdır?"..
Değerleri; yüksektir!...
Eğer ki, "insani ve ahlaki" erdemlikle, "irdelenirse..!"
Bakış acısı da.. Fikriyatta.. Çok farklı bir "argümanlar" silsilesi oluşturur..
Nitekim!.. Yılı geride bırakırken, klişeleşmiş ifadeyle ne diyoruz?…
Acısıyla, tatlısıyla!… Yani "hayatımızdan" söz ediyoruz!…
Peki, "muhasebesini ve sorgulamasını" yapıyor muyuz?..
Yok!…
***
Bırakalım; ülke siyasetini?….
Erdoğan ne demiş?.. Kılıçdaroğlu ne cevap vermiş?..
İktidar ne yapıyor?.. Muhalefet hangi kulvarda?
Bakanlıklar.. Meclis.. Milletvekilleri.. Bilumum ülkeye "hangi balkondan" bakıyorlar…
Yolsuzluk.. Usulsüzlük.. Rüşvet, niye bu kadar arttı?..
Ya da tersi, durum?..
Yatırımlar.. Köprüler.. Havaalanları..
Beri yanda, ekonomik kriz…
İş, aş yokluğu.. Ha bir de asgari ücretin artışı?
Poşetten, fileye geçiş.. Trafik cezaları.. Sağlıktaki "tekelleşme?"…
FETÖ operasyonları.. Gülen'in "iade" edilip, edilmeme serüveni!…
Ergenekon.. PKK/KCK… Cezaevinde tutulan siyasiler!…
Yerel seçimler.. Hangi İl'i kim, kimin "işbirliğiyle" aldı?..
Cumhur ittifakı mı? Millet ittifakı mı?…
Veya, Diyarbakır bu seçimde ne yapacak?.. Başarı mı, hezimet mi?..
***
Beri yanda; sınırlarımızın ötesinde yaşananlar..
Suriye ne olacak?… Savaş çıkacak mı?..
Türkiye, Fıratın doğusuna operasyon yapacak mı?
ABD karşı koyacak mı?.. Coniler "çekiliyoruz" sözü, algı üretmek mi?
Esed güçleriyle karşı karşıya gelecek miyiz?
Şiddet sarmalındaki; "Ortadoğu'nın akıbeti?" ..
Yemen'in hali.. Mısır ve Irak'taki açmaz.. İran'a yönelik ambargo..
Avrupa'daki "sarı yeleklilerin" estirdiği rüzgar..
Velhasıl kelam; "gördüklerimiz ve yaşadıklarımız!"
Say say bitmez!…
2018'de "seri vaziyette" vuku buldu hepsi!!!…
Çetin bir yıl!… İnsanlık adına; "mücadele ve tecrübe" dolu bir yıl oldu!!…
***
İşte bu noktada, yukarıda ifade ettik ya!..
Senenin; "muhasebesini" yapıyor muyuz…?
Dış hayatı özetle aktardık..
Ülkemiz.. Coğrafyamız.. Ve dünyanın bilumum hayat ikmalini; sıraladık!…
Peki birey olarak… Yani insan vasfıyla; "kendimize" bir bakalım..
Biz iç dünyamızla, dış dünyayla ne kadar "ilişkiliyiz?"..
İç dünyamız mı, dış dünyayı tetikliyor?
Yoksa, dış dünya, iç dünyamızı mı tetikliyor?…
Doğrusu ikisi de; "domino taşı" gibi..
O zaman, aynaya bi bakalım?…
Kendimizi, yaşadığımız dünyayı ve bulunduğumuz ülkeyi "nasıl" görüyoruz?…
***
Üstadın ifadesidir…
Der ki…
Eğer.. Başkalarını yargılarken, kendini sorgulayabilirsen…
Demektir ki.. "İnsan" olmanın erdemine ulaşmışsın…
İç muhasebe; bir nevi özeleştiridir.. Ben de hatalı olabilirim?..
Mesela Vicdan.. Aynadaki görüntünde; kalbin de, ruhun da, zihnin de "temiz mi?"
İşletirken; dürüst müsün? Ne kadar doğrusun?..
Vicdanın mı, kalbin mi, karakterin mi "seni" konuşturan?
Ya da hangisi; "seni susturuyor?" "Konuşmayan" diyen kim?
Hoşgörü ölçün nedir?…
Tevazün var mı?… Paylaşımcılığın ne kadar… Ya kibirin!..
Burnun hangi istikamette; yukarıda mı?..
Yoksa aşağıda mı?
***
Sevgin ve saygın ölçüsü; "maneviyat" mı, maddiyat mı?!..
Aile "kutsiyetin?".. Anne, baba, eş ve çocuk!.. "Ömrün törpüsünde" neredeler?
Gözlerin ve kulakların "hakikate" karşı ne kadar duyarlı?..
Nefis terbiyenin terazisi var mı?..
Sabır ve sebatındaki "hemmal" halin nedir?
Bir gün öleceğini?..
Bir gün hasta düşeceğini?..
Bir gün maddiyat erozyonuna kapılacağını?..
Bir gün, "manevi" bir operasyona maruz kalabileceğini; "düşünebilme" ölçün var mı?..
Düşünüyor musun?..
Tatlı dilli, doğru sözlü, güler yüzlü "erdemli" insan karakterini, yaşayan mısın?
Yoksa, kitaplarda okuyan mısın?..
***
İnandığın değerler… İlahi bir kelamın incileri mi?…
Batılın, hurafeleri mi?.. Dinine, diline, ırkına "bakışın" vaki mi?
Gören misin?.. Süzgecinde, bakışında "görmezlik mi?" var?…
Makamın, mevkiinin, koltuğun "sarhoşu musun?"…
Değilsen!… Ehliyet ve liyakatin; "halka hizmet, hakka hizmet midir?".
***
Velhasıl kelam!…
Beşeriyet.. Yani insanlık.. Yani yer küresinin muhtaçlığı!..
Şu cümlede; saklı… Sıcak bir yuva… Tok bir karın.. Ve sevgi dolu bir yürek!…
Zaten "barışın ve barışçıl" ortamın, örülen duvarındaki maya bu!…
İşte biz bu mayayı "bir türlü" elde edemiyoruz!…
Etseydik…
Ne dünya bu kadar "hain, haşin ve acımasız" olurdu?
Ne de, beşeriyetin fertleri "kalleş, canavar, katil ruhlu" olurdu?
***
Netice itibariyle.. Bir yılı geride bıraktık.. Yeni bir yıla giriyoruz!…
Tüketilen zaman; "ömürden" gidendir.. Herkes bir yaş; büyüdü!… Dikkat edin; küçülmüyor?..
Büyüyor..
O zaman!… Dileğimiz şu olsun… Duamız da!…
Tüm insanlık "kendi özgür değerleriyle" mutlu olsun…
Yüreği "maneviyatla" dolsun…
İyi niyetli kalbi ve vicdanı, izanı "hür" bir birey olsun..
Kıskançlık, kin, haset ve nefreti, "zihninden" atsın…
Barışla örülmüş bir sene yaşayalım.
Hiç kimse evlat acısı görmesin, ağlamasın.
İnsanlar sevinçli olsun.
Empati yapsın.. Bağışlamayı, Hoşgörüyü, Sevgiyi, İnancındaki kutsal değerleri "pak" ruhuyla, yaşayabilsin..
Evlerimize bereket yağsın..
Yeni yılınız kutlu olsun…
***
YENİ YILA DAİR NOTUM!….
Sakın ola...
“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demeyin…
Çünkü, er geç ısırılırsınız!?..
***
SUR'DAKİ ARAZİ SATIŞI…
Polemik üretici..
Gerekçesi ne olursa olsun "polemik" üretici..
Özellikle, "yerel seçimlere" odaklanırken…
Ne deniliyor?..
"Yangından mal mı kaçırılıyor?…"
Seçim bitsin…
Kazanan kim olursa olsun..
Bir ekonomik sıkıntı varsa; "kendine çare bulur?".
Ya da; arazileri satar?..
Yani kafa karışıklığı var..
Önem arz edici olan da.. Arazilerin 'topyekûn" Dicle Üniversitesi kampüs alanındaki araziler..
Yani "rantı" yüksek..
Nitekim, 44 milyon lira bedelle satışa çıkarılmış..
Vaziyetin hamuru çok su alacak?
Bekleyip görelim!..
***
SOFUOĞLU VE DANIŞMAN!…
Amasız.. Fakatsız.. Yadasız.. Yani halis bir pişmanlıkla; "özrünü" beyan etti!..
"Özür diliyorum.." dedi… O resmi paylaşmamam gerekliydi..
Siyasi acemiliğim..
Evet.. AK Parti Milletvekili ve Milli Sporcu Kenan Sofuoğlu'nun beyanı böyle…
Peki, "özrü" kabul mü?…
Bende kabul.. Ama sizde, kabul mü işte onu bilemiyorum?..
Buarada; "Danışman’a" fatura kesildi..
İstifa etti.. Pardon "istifa" ettirildi?..
Hep böyle olmuştur.. Birileri yapar, birileri "ceremesini" çeker..
Yani, kurban bir alttır..
Tabi istifayla alakalı beyanatı ise; "şüyuu vukuundan beter mi?"..
Yoksa hakikatin itirafı mı?..
Baksanıza…
Giderken; "tüm milletvekillerinin danışmanlarla" alakalı tutumlarını ifşa etti..
"Kirli çamaşırlar" dışa vuruldu..
Danışman "bir köle" gibi görülüyor diye!!!..
Nitekim, itiraflar çok..
Özellikle, "vekil" danışmanlarınca da konuşuldu..
Ne diyorlar?.. Vekilin "ev işlerini" bile yapıyoruz.
Fatura ödemeleri. Marketten süt alma bile.. Bebek bezi dahil…
Yani…
Vekil danışmanları "danışmanlık" dışında; "her şeyi" yapar..
Tabi ki; "her şeyin de takipçisi..!!"
Eee… Boşuna söylenilmiyor… Danışman; vekilin "gizli ac-a-e-ntesi..!!"