Gün! Yani dün. çarşamba günü.
Şehr-i Amed için; "farklı" bir gündü!
Şehrin "özeli" açısından fevkalade önem arz ediciydi.
Özellikle, Kentin idare "işbirliği ve diyalogu" noktasında.
Bir de, Şehrin "kültürel" varlığı!
Pek tabi ki, "üzerine" çiseleyen bir de Nisan Yağmuru vardı.
***
Kısacası, dünkü gelişmeler Diyarbakırın bugünü ve yarını açısından; 'farklı bir güzellikti"
Onun için de diyorum ki, Diyarbakır'da "güzel şeyler" oluyor.
Artık, "neler oluyor" kaygısını üreten duyguları silelim.
Yerine ter-ü taze, "gururlandıran, sevindiren" gelişmeleri duygularımıza işletelim.
Ki yarınlarımız hep güven, istikrar ve kazanım olsun!
***
Evet!
Dünün keyif ve gurur verici, karelerine bakalım!
Günün ilk saatleri!
30 Mart'ın zaferiyle seçilen Büyükşehir Belediye Eş Başkanları.
Sayın Gültan Kışanak,
Sayın Fırat Anlı,
Yanlarında Genel Sekreter Fahrettin çağdaş birlikte, İl Valiliğindeler.
***
Nezaket ziyareti için.
Başkanları İl Valisi Mustafa Cahit Kıraç karşılıyor.
Sıcak, samimi bir atmosfer!
Biliyorum birçok kişi için; "ne olmuş ki" olması gereken bu değil mi?
Doğru! Olması gerekendir.
Lakin Diyarbakır son 40 yıldır "olması gerekeni" yaşamadı!
***
Eski defterlere girmek istemiyorum.
Ama bilinmesi açısından, şunu ifade etmek isterim.
çünkü.
Diyarbakır'da, İl Valisi ile Belediye Başkanının değil bir araya gelmesi!
Zorunlu hallerde.
Afetlerde, ölümlerde bile "aynı karede" görüntü vermediler.
***
YAPICI İŞBİRLİĞİNE İHTİYAç VAR?
Velhasıl!
Dün bu şehrin "en tepe" aktörleri bir araya geldi!
Nezaket ziyareti!
Öyle umut ve beklenti içerisindeyiz ki.
Diyarbakır'ı daha iyi günlere götürme noktasında; "taraflar" gayret ve efor içerisinde olurlar.
çünkü Diyarbakır'ın "yapıcı işbirliğine ihtiyacı var?"
Kısacası, dünkü resim "barış sürecinin" en bariz yansıması olarak görülmeli...
***
Tabi, bu görüşmede çıkan bir mesaj da vardı.
Özellikle; "algı" dezenformasyonu açısından.
Malum, Sayın Gültan Kışanak, "Petrolden de pay istiyoruz" noktasında bir beyanı vardı.
Birileri bunu; "Özerkliğin" ilk adımı ve bölünmeye gidiyoruz, paranoyaklığıyla, provoke etti.
Kışanak dün bu "algıyı" dağıtma noktasında asıl amacını deklare etti.
***
"Biliyorsunuz Büyükşehir yasasında yeraltı ve yerüstü zenginliklerin, maden işletmeciliği, taş ocağı da dhil olmak üzere kaynakların tamamı merkezi hükümetin yetkisine bırakıldı.
Bunun eksik bir düzenleme olduğunu ifade etmek istiyoruz.
Bu kentte ya da başka bir kentte İstanbul'da, İzmir'de, Konya'da halkın seçtiği yerel yönetimlerinde bu konuda bir iradesinin katılımının ve katkı payı alma hakkının olduğunu ifade eden bir söylemdi.
Böyle anlaşılması daha doğru olur diye ifade ediyorum."
***
KÜLTÜR VE TURİZM DERGİSİ?
Gelelim!
Günün ikinci güzel ve gurur veren tablosuna!
Kadim Şehr-in, tarihini, kültürünü, değerlerini yansıtan envanter!
Evet.
Diyarbakır'ın da artık kendisine "has" bir dergisi var.
Kültür Turizm Dergisi!
Dün, Liluz Otel'de tanıtım galası vardı.
***
Davete icabet ettik. Kalabalık.
Şehrin eşrafları da var.
İl Valisi Cahit Kıraç.
Son günlerde;
Başörtüsünü "içlerine" sindiremeyen!
Siyasi "kumpasın" hedefine oturtulan Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç.
Ki D.Ü Yönetimi tam kadro!
***
İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü!
STK temsilcileri.
Gazeteciler.
Yani, tabiri caizse "herkes vardı" bu güzel anın karesinde!
Vali kıraç'ın şu sözü hoştu.
"Diyarbakır'ın tanıtım elçileri bu bölgede yaşayan herkestir.
Diyarbakır'ın tapusu Diyarbakırlıya aittir.
Bu güzelliği de tanıtmakta hepimize düşer"
***
Evet.
Dergi bir ölçüde Diyarbakır'ın envanteri!
Türkçe ve İngilizce!
Bir sonraki hamle, "Kürtçe"!
Neden şimdi değil sorusuna cevap şu.
Eğer ki, "Kürtçe" yazım olsaydı Şehrin tanıtımı öne çıkmaz.
Tartışılan; "yazım dili" olurdu.
Farklı bir düşünce, "pozitif-negatif" yönü kendi içinde tartışılır.
***
EMNİYET MÜDÜRÜ BÖĞÜRCÜ..
Tabi tanıtım galası olduğu için; "ortam" sohbete uygun.
Ayaküstü!
İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü'yle sohbet ediyoruz!
Malum!
Bitimi yılan hikyesine dönen; "Emniyet Sarayı" artık faaliyette.
Bitim "hikyesine" girmeyeceğim!
çünkü çok yazdım, "buraya harcanan parayla" bir değil dört Emniyet Sarayı inşa edilirdi diye!
***
Böğürcü.
"Birçok birimi buraya aktardık. Taşınma devam ediyor."
Kendisi de, taşınmış!
Bilindiği gibi; eski çevik Kuvvet'te idi makamı!
Ama artık, Emniyet Sarayında.
Yıllar sonra da olsa, Diyarbakıra yakışır.
Söz aldık, ziyaret ve gezi için.
***
Buarada; "Polis-vatandaş" ilişkisinde, önemli projelerden söz etti.
Özellikle!
Ev ve komşu ziyaretleri.
Toplum polisinin dışında, sahadaki personelin de "aynı" ilişki ve diyalog seyrinde, yer alması için.
Mahalle "toplantıları da" yeniden aktifleşecek!
Böğürcü'nun ifadesiyle.
Polis salt "suç ve suçluyla" mücadele için, sahada olmayacak!
Günlük hayatın "beşeriyeti" içerisinde de olacak.
çünkü o da bu milletin bir bireyi!
***
Sohbet devam ederken;
Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun'da dhil oluyor.
Gazeteci, Şehmus çakan'da!
Sohbetin kapsamı, genişledi.
Özellikle Kalkınma ajansının "hibe ve destek" projeleriyle alakalı.
Derken, pasta kesim faslına geçildi.
Vali Kıraç.
Rektör Saraç ve Böğürcü.
Ticaret Borsası Başkanı Ebubekir Bal. Diğer davetliler toplu "pastalar kesildi."
Tabi ki, tüm eksinlik,
Sosyal medyada tıklanma rekoru kıran.
Ki bugüne kadar, Diyarbakır'ı tanıtıcı noktasında ortaya konulan "envanterlerin" en alaka gören "Suzan Suzi" klipinin müziğiyle, icra edildi.
***
TEBRİKLER SİZLERE?
Elbette ki;
Bu oluşuma emek sarf edenler var.
Maddi ve manevi noktada.
Herkese, Diyarbakır ahalisi adına teşekkür ediyorum.
Tabi ki, Vali Yardımcısı Ahmet Dalkıran'ı da tebrik ediyorum!
çünkü Diyarbakır'ın "imajı" döndürebilecek.
Turizm alanında, "eski" değer ölçüsüne kavuşabilmesi için, "envanterlerin" oluşması, oluşturulması ve bilgilendirilmesi büyük önem teşkil etmektedir.
Evet, "takdire" değer bir çalışma.
***
Program sonrası,
Rektör Prof. Dr. Ayşe Jale Saraç'la sohbet ediyorum!
Yanında,
Yardımcıları Aslan Bilici,
Mustafa Arıca,
Genel Sekreter Sabri Eyigün.
Son, gelişmelerle alakalı konuştu!
***
D.Ü YÖNETİMİ TAM KADRO
Tabi ki, sohbetin içeriğini, onun söyleyeceklerini buradan aktarmayacağım!
Öyle, mutabakata vardık.
Ama gelişmelerin "neye hizmet" ettiği noktasında, önümüzdeki günlerde teferruatlı yazacağım!
Başörtü takması!
Akabinde, "suçlamaların" hedefine konulması.
Yönetimde yer alan "isimlerin" üzerinden saldırıların yapılması!
İlk gün demiştim; "ateşe körükle" bu konu acısından gitmeyeceğim.
***
Ama!
Özellikle Saraçın ikinci döneminde Rektör adayı olan Prof. Dr. Ahmet Keleş'in söylemleri!
Ki daha önce.
Saraçın ilk seçiminde "birlikte" yönetimde yer almış.
Hatta Genel Sekreterlik görevi verilmişti!
Zamanlamaların "manidarlığı" birçok soruyu ve senaryoyu içerdiği için, durum iki satırlık hasb-i halle ifade etmek, mümkün olmayacağı gibi, anlamsızlık alır.
***
Dün işte böylesi bir "güzel şeyler de oluyor" dedirten hadiseler oldu.
Ha bir de!
Nisan yağmurundan söz etmemek de olmaz
O rahmet ve bereket timsali olan, Nisan yağmuru "güzelliklere" kaç olurken.
çiftçinin de "yüzünü" güldürdü.
Evet, güzel şeyler oluyor.
Dua ve temennimiz de, bu güzellikler her daim olsun.
***
Biz de.
Mesleğimizi ifa ederken, "şiddetten, kandan, gözyaşından, ölümden, öldürmelerden" söz etmeyelim.
Hep böyle; "güzel ve duygu" seli oluşturan atmosferden söz etsek!
Evet, "çok ihtiyacımız var çok".
Bu yapıcı ve bütünleştiren kaynaştıran "güzel şeylere".