Elbette ki mesleğimizin ana ilkesidir;
Güzele güzel demek,
çirkine çirkin diyebilmek!
Olumsuzluğu da,
Olumlu hal-i vaziyeti de, görmek ve onu paylaşabilmek!
Yani,
Üstlendiğimiz misyonun gerekliliğini yerine getirebilmek.
***
Evet,
Bu seyr-ü seferimizi arızaya uğratmadan yürütebilmektir hedefimiz!
Yazmak,
Yazabilmek, gerekiyor ve gerekecek de!
Pek tabi ki;
Hiç bir kuruma, siyasi düşünceye hamiliğimiz yok!
Olamaz da!
Ne yandan,
Ne Candaş,
Ne de ideolojik bağımlılık, kabulü mümkün değil.
***
Demek istediğim;
Tek derdimiz, kentimize ve tabi ki, yaşayanına hizmet!
Ve bu hizmetlerin icrasına önayak olmak.
Bu minvalde,
Varsa pozitif ve negatif yönlerini dile getirmek.
Yol gösterici olmak,
Görevini yapanı alkışlamak,
Yapmayanı da teşhir etmek...
***
Görevimiz bu!
Kenti yönetenler,
Halkın oylarıyla seçilenler,
Makam ve mevki sahibi olanlar,
Atanmış-seçilmiş, her kim ise; bu görev icrasından rahatsız olabilir, memnuniyet de duyabilir.
Bu bizim için; pek ve asla önemli değil.
Üstadın ifadesiyle;
Önemli olan kutsiyet kazanan, halkın ve yaşayanların hak ve çıkarını gözetmektir.
Ötesi kifayetsiz!
***
Velhasıl,
Bu sözleri sıralamamdaki merama gelince!
Birilerine;
Kafalarının hala da Kuma gömülü olduğu gövdelerinin de dışarıda bulunduğunu hatırlatmak.
çünkü bu hal-i çaresizlikleri yüzünden, gerçekleri göremiyorlar!
Kaçak misali.
Galiba;
Bu kadar sözün ardından, mesaj adresi ulaşmıştır.
***
DİCLE NEHRİNE VEFA!
Dedim ya;
Güzel şeyler olunca,
Doğal olarak insan moralmen güç kazanıyor.
Keyif içerisinde,
Bulunduğu ortama sinerci kazandırarak, güzelliği yaşamak!
Bazıları derki;
Bu kentte hiç güzel şeyler olmuyor mu?
Evet oluyor.
İşte dün,
Bu güzelliklerden birini yaşadık, kent ahalisiyle birlikte.
***
DİSKİnin;
AB ve çevre Bakanlığı ile işbirliği yaparak hayata geçirdiği İleri Biyolojik Arıtma Tesisinin temel atma töreni vardı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Baydemirin davetlisiydik.
Davete icabet ederek katıldık, o muhteşem tören atmosferine.
Doğrusu;
Bir kentin yaşayanı olarak, gururlandım.
***
çünkü;
8 bin yıldan beri yaşamı hiç kesintiye uğramayan kadim kent Diyarbakıra.
Ve Ortadoğuya,
Mezopotamya ya hayat veren Dicle Nehri yeniden hayat verecek!
Bu kadim şehrin bağrından çıkan;
Dicle Nehri yılların ihmali ve zafiyetiyle oluşan kirlilikten kurtulacak.
Bin bir türlü canlıya yaşam alanı olacak!
O berraklığı ile yine bu coğrafyaya hayat ve bereket salacak.
***
İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesi;
Toplamı 80 milyon avrodan oluşan bir maddiyatla 3 aşamalı olacak!
2025 yılında tamamlanması amaçlanıyor.
Projenin kapitalinin yüzde 85i AB destekli,
Geriye kalan yüzde 15 ise, çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak.
Proje bir bütünlük içerisinde, entegre!
***
Açılışta güzel görüntüler vardı.
Ama katılım eksikliği de vardı.
Neyse;
KCK operasyonlarında tutuklandıktan sonra 3 yıl cezaevinde kalan ve geçen gün tahliye olan DİSKİ Genel Müdürü Yaşar Sarı da oradaydı.
Yeniden görevinin başında.
Ayaküstü sohbetimiz oldu.
Hal hatır babında.
Geçmiş olsun Sayın Sarı diyoruz.
***
Tabi;
Baydemirin de şu mesajı önemliydi; Dicleye bu projeyle vefa borcunu ödüyoruz.
Evet,
Dicle bir hayat ve bereket abidesidir.
Ama ne var ki;
Ne yerel yönetimler,
Ne merkezi hükümetler,
Ne de kent dinamikleri bugüne kadar, her mevzuda olduğu gibi.
Burada da;
Sahibiyet ve değer kadimliği noktasında, gereğini yapmamıştır.
***
Bugün;
Bulunduğumuz coğrafya,
Hatta kıta dahil olmak üzere,
Bir kentin içerisinde Dicle gibi bereketli akan suya sahip mi?
Değil.
Ama Diyarbakır bir Venedik olması gerekirken.
Maalesef;
Dicleye baka baka, akıp giden zaman ve suya, sahipsiz kalıyoruz...
***
VALİ TOPRAK VE VERDİĞİ MESAJ!
Gelelim;
Günün ikinci güzel haberi ve bu haberde öne çıkan mesaj!
İş adamı Ali Ağaoğlu, Diyarbakırdaki 9 okulu bakımdan geçirdi.
2 ay önce Diyarbakıra geldiğinde söz vermişti.
Sözünü Karadenizli delikanlılığı ile tuttu.
Parasını gönderdi, okulları tepeden tırnağa onardı.
Dün de gururla kente gelerek okulların açılışını yaptı.
***
Törendeki en çarpıcı mesaj hiç kuşkusuz ki Vali Topraktan geldi.
Toprakın,
Konuşma metninin muhtevasında, gönderme ve eleştiri vardı.
Tabi ki;
Herkes isim verilmeden sarf edilen sözleri, Emniyet Müdürü Recep Güvene atfetti.
Hedef bu meyanda ne kadar doğru bilemiyorum!
Ama Sayın Toprakın hakikatin özeleştirisi.
çünkü;
Diyor ki Sözde değil, özde olsun, olunmalı.
***
Peki, Toprak ne dedi?
O çocuklarımızın aklını, zihnini, yüreğini çelerek, dağa çıkararak onları kandırma yolunda engellemek için elbirliğiyle o vicdanı bunu kaldırmıyor diyen kişi hangi engelleri ortaya koyuyor ki o çocuklarımız yanlış noktalara gitmesinler.
Sözde değil, özde, amelde ne yapıyoruz ona bakmalıyız
Evet,
Ölen her insana üzülmek insan olmanın ana gereğidir.
Bu dağdaki gerilla da olabilir,
Vatan Borcu deyip askere giden askerimiz de olabilir,
Mayınlarla ve bombalarla ölen insan da olabilir.
Her kim olursa olsun.
Üzülmemek insan-i olmadığı gibi, kabulü de mümkün değil.
* * *
Ama devlet mekanizması,
Ve onu elinde tutanlar,
Etkili ve yetkili zevat.
Kim ise;
Ana görevi o halkın çocuklarına o zulümleri yapmamak ya da o çocukların dağa çıkışlarını önleyecek nedenleri ortadan kaldırmaktır.
Toprakın dediği gibi;
Sözde değil, özde, amelde ne yapıyoruz ona bakmalıyız
***
PAZAR SOHBETİ
Bu arada,
Bu haftaki Pazar Sohbeti programımız, dopdolu olacak.
Konuklarım,
Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun
Esnaf ve Sanatkrlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu
Organize Sanayi Bölgesi Başkan Vekili M. Beşir Yılmaz
Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Devrim Türk.
Güneydoğunun,
Sosyo, ekonomik ve tabi ki yaşanan şiddet sarmalı ve Kürt sorunu konuşulup-tartışılacak.
Pazar günü saat 13.00te,
Uzay ve Söz Televizyonunun ortak yayınıyla, ekranlarınızda olacak.
Sakın kaçırmayın,
Ve programımıza da dhil olmanızı bekliyoruz.