HADİSELERİMİZE İRONİ YAPSAK!
Eklenme: 9/7/2016 12:00:00 AM

Durum mu?

Vaziyetin ikmal hali…

Ne diyelim…

Hayli…

Evet, pek hayli; perû perişan!

Ülke..

Millet..

Devlet..

Ve İktidar "iç ve dış destekli" kumpas ağından bir türlü kurtulamıyor?!..

***

Saldırı çok...

Şiddet.. Terör..

Kan ve gözyaşı!

Ha keza; fitne, fesat, haset…

Ve bilumum ihanetliklerin serisi!

"At izi it izine" karışmış..

Kim kime güvenecek, bilinmezlik içerisinde.

Yani karı-koca bile..

Baba evladına..

Öylesine derin bir duygu körüğüyle; "şüpheci.."

Hangisi hain!

***

Yani, hal-i vaziyetimiz…

Hiç…

Ama hiç; "hayra alamet" bir gidişatı göstermiyor…

Bulanık bir ortam…

Solunmaz bir hava atmosferi var…

Diyeceksiniz ki, "bu ne felaket tellallığı.."

Hiç mi, "iyi şeyler" olmuyor..

Oluyor…

Olmuyor değil...

Hem içte, hem dış kulvarda, önemli gelişmeler..

Hayra vesile, aşamalar kaydediliyor.

Lakin "buhran" hali, göz karartıyor…

Gözün "görme" gücü zayıflıyor..

***

İşte, Hükümetin "yatırım paketi"…

Sosyal..

Kültürel..

İktisadi anlamda; hayli somut bir paket!

Güven tesis edici..

Ki paketi açıklayanın Başbakan Yıldırım..

Özellikli Bakanlığı döneminde "dediğini yapan" birini taahhüt ediyor..

Dikkat edin, "pek" dinlendiren bile yok…

Tabiri caizse gelip geçti.

***

Çünkü.

Ortam öylesine "dehşetengiz ki.."

Acımasızlık had safhada!

Yarına dair…

"Hayal bile" kurduramaz noktaya getirdi bizi!

Zihinler de..

Fikirler de..

Anlatımlar da, tabiri caizse "deniz kıyısına" yazılmış yazı gibi oldu!

Ani dalgayla; "silinip gidiyor?"

***

Diyorum ki…

Yaşadıklarımıza "ironi" yapsak…

Bertaraf olduğunu hayal etsek…

Belki bir solukta olsa; "rahatlama" olur.

Yüzler, tebessümü görür.

Çünkü tebessüme çok ama çok ihtiyacımız var…

Kaybedilen kardeşlik…

Yok edilen insani duygular…

İhanet üzerine kurgulandırılan "hayat ve siyaset…"

Ne yazık ki, ağlatıyor, güldürtmüyor..

***

Sabahın ilk ışıkları…

TV ekranları, flaş flaş diyor…

Gazeteler çarşaf çarşaf…

Spikerler..

Yorumcular..

Konuşmacılar, konuklar hepsi yek vücut noktada..

"Hayırlı sabahlar" deyip; gelişmeleri aktarıyorlar…

***

İlk durak, Güneydoğu…

Ve PKK meselesi…

PKK…

Silah bırakma kararı alarak, Kandil'den inmiş…

Örgüt üyeleri, "baba ocaklarına" dönmüş…

Devlet baba "şefkat" kucağını açmış…

Abdullah Öcalan İmralı'dan salı verilmiş…

HDP.. Asli "siyaset misyonuna" dönmüş…

Selahattin Demirtaş "Ankara'da başka, Almanya'da" başka politika üretmeden vazgeçmiş.

HDP Türk solunun boyunduruğundan çıkmış..

Ve kendilerini yönlendiren "üst aklın" Siyonizm olduğunun farkına varmış…

30-40 yıl içerisinde öldürdükleri kişilerin "ailelerini ziyaret ederek, özür ve af" dilemişler…

***

İkinci durak, FETÖ terör örgütü!

Devlete..

Millete..

Ülkeye "ihanet" maşası olduklarının anlayarak tövbe etmişler..

FETÖ örgütünün lideri Fetullah Gülen..

"Pişmanım" diyerek, Türkiye'ye geri dönmüş…

"Ben ettim, siz etmeyin" diyerek iman etmiş..

İhanetin..

Darbeciliğin..

Kumpasçılığın; "Siyonizm’in" kurguladığı bir plan olduğunu itiraf etmiş…

***

Fikrinden…

Yazdığından…

Konuştuğundan…

Kaderin sillesiyle cezaevine mahkum edilmiş…

Yani, "cezaevleri" boşaltılmış…

Suçlar…

Cezaların hâkimiyetiyle, "son bulmuş"

Kısasa kısasla, "kanunlar" caydırıcılık vasfını almış..

***

Kimse kimsenin canına, malına, ırzına göz dikemez…

Halel getiremez…

Bir insanı öldürmek, kainatı öldürmektir "ilkesiyle", hükümler verilir olunmuş bir Ülke haline gelmiş Türkiye…

***

Üçüncü durak…

Türkiye, oluşan kutuplaşmaları sonlandırmış…

Sivil Anayasasını çıkarmış…

Yasama… Yürütme ve Yargı…

Kuvvetler ayrılığı; "bağımsız ve hür" bir yönetim anlayışına kavuşmuş..

İç ve dış "ihanet" şebekelerinden arındırılmış..

Tek millet…

Tek devlet…

Tek bayrak…

Tek devlet ilkesine 78 milyon insan; "yekvücut" sahiplenmiş..

Milli bir ruhla; Türkiye şahlanan bir ülke konumuna gelmiş..

***

Türkiye...

Emperyalizmi?

Siyonizm’i?

Ve İslam'a karşı yürütülen "küresel" düşmanlığı; "dize" getirmiş…

Ortadoğu'da, "İslam" bayraktarlığıyla, Osmanlı ruhunu hayata geçirmiş…

***

Yoksulluk..

Fakru zaruret son bulmuş..

İşsizlik, bitmiş..

Asgari ücret, 1300 liradan, 5 bin liraya çıkmış..

Milli gelir seviyesi, 50 bine ulaşmış…

Refahın..

Huzurun..

Özgürlüğün..

Bağımsız anlayışın "mabedi" haline gelmiş; bir Türkiye!

***

Siyasiler…

Hasımlık, haset "bağnazlığından" arınmış…

Milli politika anlayışıyla; "kardeş" olunmuş…

Siyasetin dili…

Liderlerin üslubu tamamen; "saygıya, sevgiye" kurgulanmış…

Küfür…

Hakaret diye bir deyim; lügatten" çıkarılmış…

Ülke meselelerinde; "omuz omuza, el ele" verilmiş…

Yedi düvele "biz biriz" diye haykırıyor…

***

Medya…

Köşe yazarları…

Gazete.. Ve TV'ler "yandaşlık-karşıtlık" ruhundan kurtulmuş…

Mesleğin "asli ilkelerine" dönülmüş…

Kışkırtan, provoke eden değil; "birleştirilen" çimento olmuş…

İşte böylesi bir Türkiye…

Gelirsek; Suriye durağına…

Silahlar susmuş…

Barış sağlanmış..

Esed "ben artık çekiliyorum" demiş…

Suriye halkı, "sivil iradeyle" seçime gitmiş…

Federal bir yönetim sistemini benimsemiş…

Artık "halklar" kendilerini yönetecek…

Türkiye'ye sığınan muhacirler de; "geri dönüşe" geçmiş…

"Türkiye'ye teşekkür" ediyorlar…

***

Türkiye de…

İran da…

ABD de…

Ve diğer koalisyon güçleri de; "Suriye'den" çekilmiş…

Türkiye Suriye politikasını değiştirmiş…

Suriye'nin yeni yönetimiyle; "Ankara" sabah kahvaltısında buluşmuş…

Kafa kesen…

Kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayan "örgütler de" terk-i diyar etmiş..

Farklı bir coğrafyaya göç etmişler..

***

Ankara…

Komşu ülkelerle; "işbirliğini" yükseltmiş…

Ermenistan’la bile, ittifak kurmuş…

Ağabeylik misyonuyla…

İslam ülkelerine "hamilik" yaparak, var olan fitne ve fesatlığı sonlandırmış..

Çatışmaları bitirmiş…

Buralara çöreklenmiş, "silah tüccarlarını"

Sömürgeci güçleri, devletleri, "savurmuş"

Halkları, "halkların" yönetimine getirmiş..

***

Velhasıl!

Daha konuşabileceğimiz…

Hayale konu edebileceğimiz, çok şey var…

Ama, bu kadar "ironi" yeter sanırım…

Siz ne dersiniz?

Yüzde bir tebessüm oluştu mu?

***

AT’A TRAFİK CEZASI!

Neyse!

Sanırım bunu duyunca; tebessüm edersiniz…

Yarış atına trafik cezası…

İzmir'in Tire ilçesinde…

Mehmet Güneş isimli vatandaş…

Sünnet çocuğunu atı ile gezdirmeye çıkmış…

Cumhuriyet Meydanına gelince; trafik polisi önünü kesmiş…

Bir saniye diyerek…

"Trafiğin yoğun olduğu saatlerde trafiğe uymadan sevk ve idare etmek" gerekçesiyle 92 lira para cezası kesti…

Polis ceza tutanağındaki araç bilgileri ve plaka kısmına da; "Rahvan at" yazmış…

Ceza mahkemelik yolunda..

Olaya Tire At Yetiştiricileri Derneği de dahil olmuş..

Ne diyelim..

Boşuna söylenip durmuyoruz; burası Türkiye her an her şey olabilir diye…

Sizce…