HAFTANIN NOTLARI…
Eklenme: 3/7/2017 12:00:00 AM

Öyle ya!

Yoğun bir trafik ve gündem olunca…

Haliyle…

Birçok not ve mevzuu da; "önceliğe" binaen yer değiştiriyor…

Ne yazık ki; "öteleniyor."

Birikiyor.

Eritme babında, "bir kokteyl" yapalım…

Tabi ki; "fikri" takipte bulunarak…

***

BİSMİL BELEDİYESİNE TEŞEKKÜR…

Malum!

Kayyum atanan Belediyelerden…

Bir grup öğrenci…

Yönetime.

Yeni Başkan'a…

Yani, Kayyum Turgay Gülenç'e…

Ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Aydın Ak'a…

Lütfen…

Aracılığınızla; "teşekkür" etmek istiyoruz…

Yazınıza konu.

Ve bizlerin de sesi olma noktasında; “destek istiyoruz” diye mesaj yollamışlar.

***

Tıpkı sağlık gibi…

İş eğitim olunca.

Hele ki, öğrenciler mevzuu bahisse…

Hassasiyetim bin kart artar.

Elbette ki; "sesleri" olurum ve teşekkürlerine de aracı olurum…

İş hayırlı ve sevindirici ise!

Ne mümkün?

Evet.

Başkan Gülenç karar almış…

İlçe merkezindeki; "Öğrenciler için ücretsiz ulaşım hizmeti" verilecek…

***

Yani…

Artık Okullar bölgesine…

Ki burada 8 okul bulunuyor…

Kırsaldaki öğrenciler, "MEB'in taşımalı eğitim" sistemiyle; getirilip-götürülüyor.

Ancak, "İlçe merkezindeki" öğrenciler için; bu imkân yok…

Öğrenciler "kilometrelerce" mesafe yürüyerek.

Köprüler.

Kavşaklar.

Hatta dereler aşarak; "yaya" ulaşabiliyorlar.

***

Alınan kararla.

Artık ilçe merkezindeki öğrenciler.

Paso kartıyla.

Toplu taşıma araçlarını kullanarak; "okullarına" gidip-gelebilecekler.

Ve bu hizmet…

Tamamen Bismil Belediyesi tarafından; "yerine getirilecek?"

Finansı belediye karşılayacak…

***

Eee…

Sosyal belediyecilik bu olsa gerek…

İşte bu hizmete karşılık…

Öğrenciler diyor ki;

"Yıllardır.

Yaz-kış, çamur, toz demeden…

Köprüleri. Kavşakları…

Dereleri aşarak; okula gelip-gidiyorduk.

Okula gitmek için; "saatler" öncesinden yola çıkıyorduk.

Geç kalmayalım diye.

Yolda çok kaza geçirenimiz oldu.

Ölen, yaralananlar oldu…

Ama artık…

Paso kart sayesinde; "minibüse binip" okulumuza gideceğiz.

Başkanımıza…

Müdürümüze teşekkür ediyoruz.

Sağ olsunlar."

***

MİLLİ EĞİTİM İLÇE MÜDÜRÜ AK…

Tabi bir teşekkürler de bize…

Sesleri olmamız.

Teşekkürlerine aracı olmamız.

Ve diğer belediyelere de örnek teşkil etmesi anlamında.

Ben de…

Bu hizmetten dolayı;

Başkan Gülenç'e,

İlçe Müdürü Ak'a…

Ve tabi ki öğrencilere "sosyal dayanışma" adına tebrik ediyor başarılar diliyorum.

***

Bu arada Bismil belediyesinden bir sosyal hizmet daha…

Belediye…

Bismil Devlet Hastanesine; "ücretsiz" servis aracı tahsis etmiş.

Hastalar.

Hiçbir ücret ödemeden; "servis aracıyla" hastaneye gidip-gelebilecek.

Hayırlı bir iş…

Fakiri var.

Garibi var.

İmkânı olmayanı var.

Eee…

Sosyal belediyecilik.

Yerel dayanışma.

Çünkü Bismil Devlet Hastanesi ilçe merkezinden bir hayli uzak…

Yürüme mesafesinde değil.

Araçla "gitme" zorunluluğu söz konusu.

Bismil ahalisi adına; tebrikler…

***

MALİK-İ EJDER TÜRBESİ…

Öncelikle…

Aşefçiler Esnafına teşekkür…

Malumunuz üzre…

Malik-i Ejder türbesini yazı konusu etmiştim…

Bir esnafın.

Türbe'nin dört bir tarafına "tezgâh" bıraktığını…

Mefruşatlarını, "astığı"…

Yani türbe'nin genel görüntüsünü kapattığı.

***

Gelen-giden.

Yerli ve yabancı turist açısından; "ziyaretin" güçlendiği…

Çirkin.

Hiç de hoş olmayan bir görüntünün "oluştuğunu"…

Ve bu hareketin; "inancımıza, dinimize" uygunluk taşımadığını…

Tez elden hassasiyet gösterilmesi gerektiğini istemiştim.

Sağ olsunlar.

Esnaflar, "yazıdan" sonra duyarlılık göstermiş.

***

Malik-i Ejder türbesinin çevresi.

Sokağını.

Ve genel görüntüsüne "dizayn" getirilmiş.

Çirkinlik arz eden…

Hoş olmayan.

Yakışıksız; "mefruşat teşhirini"…

Kurulan tezgâhları; "kaldırmışlar…"

***

Hep ifade etmişimdir.

Yeter ki.

Bir mevzu "halis niyetle" gündem olsun…

Ahali de; "tartışmayı…"

Bağcıyı dövmek değil.

Üzüm yemek olduğu gerçeğiyle, konu ederse…

Hallolmayacak…

Çözüm bulunmayacak; hiç bir sorun olmaz.

Yeter ki; "azıcık" hassasiyet olsun.

***

Velhasıl!

Teşekkürler.

Aşefçiler esnafına ve sakinlerine…

Tabi ki, yerel yönetime de…

***

"EVET" AMA TEŞKİLAT DIŞI?

Nasıl yani?

Valla ne diyeyim.

İlk etapta; "ben de" aynen, giriş ifadesini kullandım.

"Nasıl yani?"…

Diyarbakır'da.

Referandum'a dair; "aktiviteler" artmaya başladı.

STK'lar.

Dernekler.

Platformlar…

Ya da oluşum adı verilen; gruplar…

***

Tabi.

"Evet"çiler veya "Hayır"cılar faal.

Nazarında; farklılık arz edici bir durum var.

Herkes; kendisine has; "aş" yapıyor.

Ama!

Dikkat çeken, AK Parti eksenli gelişmeler…

Denilen şu…

"Evet" için çalışacağız.

Ama "teşkilatsız."

Yani, İl Teşkilatı veya İlçe teşkilatlarıyla "değil."

***

Her ne ise…

Bu "ama" ile başlayan sözcük.

Ne yazık ki, "sosyal medyada" fısıltı gazetelerinde…

Çok ama çok farklı bir "mülahaza" geliştiriyor.

Neden?

Bir hasımlık mı?

Bir istemezlik mi?

Yoksa alternatiflik mi?

Veyahut "prim" yaratma fikriyatı mı?

Vaziyet neyi ikmal etse de…

Birileri birilerinin nam-ı hesabına; "iyi niyet" beslemiyor.

Bir okurumun ifadesiyle…

Bu işte yine; "AKP'li ve AK Partili" çekişmesi var?

***

ARADAKİ FARK…

Neyin farkı mı?

Referandum'a dair; "tarafların" söylemi…

Kim ne diyor?

Hayır'cılara bakalım…

Ağızlarından düşürmedikleri sözcük bu…

Biz.

Devletin bekası için "hayır" diyoruz!

Çünkü "Devlet" tehlikede…

***

Peki, Evet'çiler ne diyor?

Onlar da diyorlar ki…

Biz…

Milletin bekası için; "Evet" diyoruz!

Çünkü "Millet" tehlikede…

Sizce.

İki tarafın "yarattığı" polemik.

Yani, Devlet ile Millet arasındaki fark nedir.

***

Ki hangisi sizin; "önceliğiniz?"

Devlet mi?

Millet mi?

Tercih sizin…

Ama diyeceğim ki; "Milletsiz" hiçbir şey anlam teşkil etmez…

Ne demiş düşünür…

Vatanı kutsal kılan, üzerinde yaşayan millettir…

***

İKNA KABİLİYETİ ÖNEMLİ

Adil Gür'e göre…

Seçimi sandığa götürecek strateji "sonucu" belirleyecek.

O'da katılımdan çok…

"Seçmenini" sandığa götürmeyi becerebilen kazanır.

2002.

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerini hatırlatırken…

"katılım oranlarına" dikkat çekti.

Ancak, partilerin aldığı oy noktasında; "katılımın" pek sonuç değiştirdiğini görmüyoruz.

Değiştiren.

"Seçmenini" sandığa taşımanın olduğu ortaya çıkıyor.

O'nun için.

16 Nisan günü yapılacak halk oylamasında; *katılım şu oranda olursa şöyle bir sonuç çıkar" demek doğru değil.

Katılım oranından daha çok ‘Evet’ veya ‘Hayır’ kampanyasını destekleyenlerin…

Yani "tercihini" belirlemiş seçmeni sandığa götürebilme becerisi…

***

Gür.

Her seçimde olduğu gibi…

Bu seçimde de…

Kadınların erkeklere göre sandığa gitme motivasyonunun daha düşük olduğunu söyleyebiliriz…

Yine Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde yaşayan seçmenler…

Görünen o ki, diğer bölgelere oranla daha düşük oranda ‘mutlaka sandığa gideceğim’ diyor.

Aynı şekilde AK Parti ve CHP seçmeni de oldukça yüksek oranda,

%93 - %94 mertebesinde ‘mutlaka sandığa gideceğim’ diyor…

HDP tabanında bu oran yaklaşık 5 puan…

MHP tabanında ise 10 puan daha az.

Sonuç itibariyle; "ikna" kabiliyeti önemli…