Ne yazık ki; Derin ve vahim derece arz eden bir 'berzahtan' geçiyoruz! Dağınık. Ve kendinden 'hoşnut' olmayan bir insanoğlu potansiyeli. Kimse kimseyi 'anlama' erdemliğini göstermiyor. Olup-bitene karşı da; 'muktedir' değil. Hal-i durum per-u perişan. Herkes 'dilin kemiği yok' misali konuşuyor. İlgili-ilgisiz.
* * *
Ama ne var ki; Vuku bulan her söz farklılık alıyor. Renkli zarflar misali; mektuplar. Kişiye ve düşünceye 'özgü' algılama. Kimine göre negatif. Kimine göre pozitif. Hadiseler 'silsile' misali vuku buluyor. Lakin 'ekseni' ortak payda ve akıl geliştirmiyor. Farklı 'anlamlar' yükleniyor.
* * *
Zaten bu 'çıkmaz' sokak yüzündendir ki; Ülke ve millet dergâhında 'anlaşmazlık ve kavga' bitmek bilmiyor. Düşmanlık! Kin ve nefret duygusu; 'her mevzuda' körükleniyor. Doğru ile yanlış 'fark' etmiyor. Yeter ki; 'taraf ve farklılık' hâsıl olsun. Böyle olunca da; 'var' olan ateş daha bir gürleşiyor. Sinir harbi misali.
* * *
Ne hazin bir tablodur ki; Olup-biten 'umursanılmaz'. Kimse 'ne hatasından' dönmenin erdemliğini gösterir. Ne de 'doğrunun' tarafında yer almanın cesaretine sahip olur. Kaçamak! Girdap gibi. Biri ister diğeri umursamaz. Diğeri ister, öteki 'ne gerek var' der.
* * *
Bakınız! Ülke ve millet. Yani 7'den 70'e herkes. Fakiri de, zengini de, suçlusu da, mağduru da. Velhasıl herkes! Sorumlu-sorumsuz. Okuyanı-cahili. İlgisiz, ilgili. Bir bütün olarak; yırtınıyoruz. Bağırıp-çağırıyoruz, dövünüyoruz 'Hukuk ve Adalet' diye.
* * *
Hukuk 'eşit' işlemiyor? Yargı 'tarafsız' varlık göstermiyor? Artık; 'kemiğe dayanan bıçak' değil, iliklerden alınan 'ilik' gibi. Bedbaht vaziyette; 'hüküm ve hükümran'. Tez elden; 'eşitlik ve bağımsız' olması gerekir. Evet! Söylenip-dururuz. Ki son aylarda daha 'gür seslerle' söyleniyor. Anlaşmazlık ve kavga bitsin; 'hukuk ve adalet' eşit uygulansın diye.
* * *
Ne var ki; hazin bir tablo. Batak bir durum hâsıl. Silsile misali 'hukuk ve adalet' daha ciddi bir travmayla keyfiyet arz ediyor. Üstadın dediği gibi; 'İsteniyor' ama uygulama cesareti gösterilmiyor. Bu durumun da; tarifi 'fitne ve fesatlıktır'. Nitekim bu hava hep var olduğu içindir ki; 'Barış, Kardeşlik, Sevgi, Özgürlük, Eşitlik' Bir türlü kâmil olamıyor.
* * *
Malamını 'zihniyeti de' bu olsa gerek! Küçük bir örnek vermek gerekirse. İşte Diyarbakırspor. Ve üzerinden 'vuku' bulan hadiseler. Bakın! Vatan Gazetesinden Mustafa Mutlu döktürüyor.
* * *
Şuan günlerdir 'Diyarbakırspor'a TFF'nin 'hukuk' dışı yaptırımından. Keyfi tutumundan ve çifte standart uygulamasından; bahsediyoruz. Kendisine özgü, farklılık arz eden mangalında. Hak, hukuk ve adalet'ten söz ediyor. Bir de; 'hukuk devletinin' incilerinden bahsediyor. Kendisine olan, Başkasına olmayan 'hukuk' anlayışından. Ve bunu; Diyarbakırspor'a uyarlıyor.
* * *
Neymiş; Futbol Federasyonu'nun 'yasaları' mevcut. Diyarbakır'ın 'işlediği' suç aleni. Kümeye düşecekse düşmeli. Hak ettiği cezaya çarptırılmalı. Bir de; 'olup-bitene' fikir beyan edenleri de 'sorumsuzlukla' itham ettiği gibi; 'Hukuku ve Adaleti' uygulamamakla, sorumlu tutuyor. Diyarbakırspor 'ligde kalmalı' diyen siyasetçilere de; laflar. Bakınız incilerinden bir kaç satır.
* * *
"-Spora siyaset sokup, bol keseden ahkâm kesiyorlar... Siyasi nedenlerle yasa, yönetmelik umursamayan tüm siyasetçilere bir önerim var: Ortaklaşa bir takım kurup Diyarbakırsporla Diyarbakırda maç yapsınlar... Kardeşliğe ve barışa daha çok hizmet etmiş olurlar! (Tabii; yapabilirlerse...) Ve bir öneri daha: Bırakın yasalar işlesin; Diyarbakırsporun küme düşmesi gerekiyorsa düşsün! O zaman siz de en azından Kenan Evren kadar yürekli olun ve onun Ankaragücüne yaptığını yapıp, bir yasayla tekrar Süper Lige yükseltin... Demokratik olmaz ama bunun sizi çok da rahatsız edeceğini sanmıyorum!"
* * *
Sormak lazım "Mutlu'nun 'mutsuzluk' arz eden ifadelerine; Neden! Bursaspor'a 'hukuk ve adalet' eşit! Neden! Diyarbakırspor'a 'hukuk ve adalet' eşit değil. Bursa'da 'yaşananları' görme noktasında; 'engel' durumunuz mu vardı ki? Olup-biteni göremediniz. Yasaların eğer 'eşitliğinden' dem vuruyorsan ve kendine göre yontuyorsan.
* * *
O zaman neden; Bursaspor'a. Ve Diyarbakırspor'a 'siyasi ve etnik' kimlik noktasında bakış koyanlara. Hukukun ve adaletin 'icra' edilmesinde tavır koymuyorsun. Demek ki; sendeki hukuk ve adalet fikri. Ustadın dediği gibi; 'Fitne ve fesatlıktan' başka bir hüküm içermiyor. Mutlu'yu sanırım mutsuz eden en büyük etken; 'Diyarbakırspor'un Süper lig'deki varlığıdır. Ve çağrım! Sayın Mutlu hadi. Kendin ve kendine yakın zihniyetten bir takım kur da. Gel Diyarbakır Atatürk stadyumunda; sizinle maç yapalım. Bakalım; hukukun da, adaletin de 'üstünlüğü' nasıl icra ediliyor. O zaman görürsünüz. Tabi sizde nerde o cesaret.
* * *
Aslında; en güzel cevap! Hem hukuk hem de adalet, hem de Mutlu için. Andy Ar araştırma şirketinin yaptığı araştırma sonucu veriyor. İşte o cevap! Diyarbakırspor'un kümeye düşmesini istiyor musunuz? Evet, : % 25,9 Hayır, : % 52,4 Fikrim Yok : % 21,7 Olumsuz bir etki yapar mı? Evet, : % 69,5 Hayır, : % 17,3 Fikrim Yok : % 13,2