Evet,

Bugün Arefe günü.

Kısmet ise,

Yarın da, Kurban Bayramı.

Diğer bir adıyla Hacılar Bayramı..

İnananlarla idrak edeceğiz, hep birlikte!

Doğrusu pozitif düşünen!

Yaşamayı ve insana yaklaşımda bu hal-i ruhiyat içerisinde olan biri olarak.

Dün, bilgisayarın başına geçip

Yazıya odaklanırken ciddi bir duygu çelişkisi içerisindeydim.

***

Yani;

Kurban Bayramının ruhuna,

Ve biz;

İslam ümmetinin duygu feyzine yönelik pozitif bir düşünce ikmal etmeyi düşünüyordum.

Bu gaye içerisinde yazıya odaklanmak istedim.

Ama ne var ki;

Derler ya; hali âlem meydan da varmı ki pozitif bir durumdan hasb-i hal edebilesin.

Hele ki,

Yaşadığımız coğrafyadaki kanlı çatışma, atmosferi orta yerde iken.

Kardeş kavgası.

İç çatışmalar, provokatif eylem ve söylemler.

Körüklenen;

Kin, garaz ve hizip durumla, kimsede huzur kalmadı.

Belirsizlik içerisindeyiz.

***

CEZAEVLERİNDEKİ AÇLIK GREVİ

İşte;

Cezaevlerindeki açlık grevi!

Bugün itibariyle, 43üncü günde.

Ölüm riski, artık kapıdan içeri girmiş vaziyette.

Dün;

Ümit vardım Vandan ılımlı bir hava estirecek, mesajın çıkacağına.

Ama çıkmadı.

Öyle görünüyor ki, Bayram süresi içerisinde de, kıpırdama olmayacak.

Hükümet ve Köşk cephesinde!

***

Her ne kadar; tepkisel eylemler hâsıl ise de, çözüm değil.

Korkum odur ki,

12 yıl önce yaşanan hayata dönüş katliamının, bu dönem için de, geçerli bir tarih zafiyet icra edilmiş olsun.

Sakınılmalı.

Çünkü ülkenin tarih sayfalarında bir değil çok sayıda, benzer hadise vakidir.

Ki; hepsi de acı katliamlarla son bulmuştur.

Aklıselim; müdahaleci değil, çözüm sağlayan somut adım şart!

***

CEHALETTİN KORKUNÇ YÜZÜ!

Gelelim,

Yazıyı kaleme aldığım saatlerde gerçekleşen, feodal anlayışın ürünü olan Dicle ilçemizde yaşanan katliama.

Yani kan davası vahşeti.

Diclenin Uğrak köyünde, biri çocuk 5 kişi dün kurşuna dizildiler.

Evet, açıkça kurşuna dizildiler.

Çünkü saldırganlar, otomobili durduruyorlar.

Sürücüsünü araçtan indiriyor.

Sonra araçtakileri kadın çocuk demeden, tarıyorlar.

Nasıl bir insan-i körlük ve caniliktir ki göz kırpmadan beş kişi katlediliyor...

***

Öldürülenler;

Bilge ve Akelma aile fertlerinden.

Denildiğine göre gerekçesi;

2000 yılında, kız kaçırma meselesi yüzünden patlak veren bir husumet imiş.

Hasımlık.

Acı.

Ve kahredici bir sonuç yaşanılanlar.

Ne yazık ki cehaletin de, yüz karası.

Bayramı zehir etti.

***

Öğrendim ki,

İki ailenin barışması için, Kaymakam da bir haylı caba göstermiş.

Ama ne hazın ki; başaramamış aileleri barışla buluşturamamış.

Dün, beyanatı oldu.

Diclenin gençten biri olan Kaymakamı Çağlayan Kaya.

Üzgün ve dağınık bir düşünceyle;

Çok çabaladım, ama olmadı. dedi.

Buradan, ölenlere Allahtan rahmet.

Ailelerine de sabır dilerken.

Bu son olsun;

Cehaletin feodaliteye kazandığı böylesi kör katliam ve düşüncelerin icrası.

***

KURBAN BAYRAMININ FEYZİ!

Dedim da, duygu çelişkisi içerisindeyim.

Bir tarafta kan ve gözyaşı.

Diğer yandan, gelip-çatan Kurban bayramı.

Evet,

Dönersek Arefe gününe.

Yani Bayramdan bir gün öncesi.

Dedik ya, bugün Arefe günü.

Allah'a imanla serfiraz bahtiyar kulların, Hakk'ın irfanına erecekleri, O'nu vicdanlarının derinliklerinde duyup tanıyacakları gündür Arefe.

Hakiki bayramın bir öncesidir.

***

Kutsal topraklarda;

İşte bugün milyonlarca insan Arafat meydanında bir araya gelecek.

Ma'rifetin doruklarına ulaşma heyecanıyla gözyaşları ceyhun olacak.

Kelimeler hıçkırıklara karışacak.

Ama herkes, dua demetini ulu dergâha sanki elleriyle takdim ediyormuş gibi yüreği çarpacak.

Velhasıl;

Hacılar oradan biz buradan dualarımızla, niyazlarımızla Ma'rifet yamaçlarına doğru yelken açalım.

***

Üstadın ifadesinde, gün devam ediyor.

Biliyoruz ki;

Bayramı idrak edeceğimiz günlerde ve sonrasında hiç kuşkusuz ki bu gelişmeler, yine yaşanacak.

Yaşanmaya da devam edecek.

Umutlarımızı tahrip,

Yaralarımızı yeniden kanatacak hadiseler vuku bulacak...

Ama;

Öyle inanıyorum ki biz yılmadan usanmadan, büyük bir sabırla, aşkla, şevkle kanayan yaralarımızı tedavi etmede, sorumluluk icra edeceğiz.

Her ne kadar;

Bencil ve duyarsız, ruh dengesizliği içerisinde bulunuyor isek de.

***

Vaki olan gerçek şudur ki;

Bayramlar, insani duyguların ön plana çıktığı.

Fakir fukaranın farkına varıldığı.

Bireyden, aileye ve toplumsal ikmalde paylaşım duygusunun maneviyat kazandığı.

Kardeşliği,

Sevgi ve merhameti daha çok pekiştirdiği gibi verilen nimetlerin önemini hatırlatan, mukkades bir zaman dilimidir, Bayramlar.

Yüce Mevla anlamına uygun şekilde bayramı yaşamayı bize nasip etsin!

***

Hiç kuşkusuz ki;

Yüce Rabbimizin bizim kestiğimiz kurbanlara ihtiyacı yoktur.

Ama şu var ki;

Rabbimiz biz insanlara bu vesile ile bir kez daha birlikteliğin, paylaşımın fakirin, yoksulu kardeşçe kucaklaması gerektiğini hatırlatmaktadır.

Umarım;

Paylaşımdan uzak bencil bir topluma dönüştüğümüz bu günlerde kendimizi sorgularız.

Ve tabi ki Bayram vesilesi ile kardeşliği, paylaşımı ve garibanı gözetmeyi yeniden hatırlarız.

***

Sözün özü itibariyle;

Cenab-i Allahın bütün Müslümanlara bahşettiği mübarek Kurban bayramı memleketimize ve tüm İslam âlemine kutlu olması dileğiyle...

Ve tam okurlarıma

Mutlu, kutlu, huzurlu, sağlıklı bayramlar diliyorum.

 

***

BAYRAM GELENEĞİMİZ!

Buarada, haberiniz olsun.

Gelenek haline getirdiğimiz;

Dini Bayramlarda yayına ara verme kültürünü, aynen sürdürüyoruz.

4 gün süreyle, yokuz!

Ama hemen sonra; yeniden birlikte olacağız.

Şimdilik;

Hoşça kalınız.