Eeyy siyasiler..
İktidar..
Muhalefet..
Ve yavru muhalefet..
Hasılı kelam Parti liderleri..
Bilumum...
Ne bu şiddet..
Ne bu celallenme haliniz!…
Genel seçimlere girmiyoruz…
Başkan..
Milletvekili..
Yani parlamento ve hükümet "seçimi" yapılmıyor…
Yani "koltuklarınız" elden gitmiyor…
Relaks...
***
Beyler..
Bayanlar..
"Yerel seçimlere" gidiyoruz..
Belediye Başkanı..
Meclis üyeliği..
Yanında bir de, muhtar seçimi yapılacak..
Hepsi bu!…
Siz ne yapıyorsunuz!…
Kılıç-kalkan, top, tüfek, savaşa girer gibi; kuşanmışsınız!...
Havayı bozuyorsunuz..
Seçim seyrini dağıtıyorsunuz..
Yereli "zoraki", Genel Seçim havasına sokuyorsunuz!…
Ülkeyi ve milleti "boğuyorsunuz?!"
Bekaa sorunu..
Rejim sorunu..
Yani; "kutuplaştır da kutuplaştır" ötekileştir de ötekileştir!…
Travmatik hal..
Millete cinnet getirten, "hava" solduruyorsunuz!..
***
Baksanıza!…
31 Mart öncesi..
Ve 1 Nisan sonrası; "paranoyak" haller gelişti..
Yok; "sokaklar" karışacak..
Yok, çatışmalar olacak..
Yok, sarı yelek..
Yok, kırmızı yelek…
Deyip duran durana..
Terör örgütleri..
FETÖ..
PKK..
DHKP-C..
Ergenekon...
Yani enva-i illegal oluşumun; "pusu kurucu!" pozisyonda olduğu bir dönemde; "bunlar" yapılıyor….
Buhran ki, buhran...
***
İktidar zayıflarsa şöyle.
İktidar güçlenirse böyle.
Muhalefet kaybederse şu olur..
Muhalefet kaybederse, bu olur diye de; üretilen "algılarınız" gına getirdi…
Halk deyimiyle…
Seçim "hayat memat" meselesine döndürüldü; "sanki dünyanın" sonu!..
Ya ülke batacak?..
Ya ülke düzlüğe çıkacak?…
Dikkat edin..
Adaylar..
İller..
İlçeler düzeyinde; "kimse" ne yapacak, ne edecek konuşulmuyor?
***
Vaatler nedir?
Projeler var mı yok mu, sorunlar "nasıl çözülecek?"…
Sokağın..
Mahallenin..
Caddenin..
İlçenin..
İl'in..
Metropol kentin; "altyapı, üst yapı" meseleleri nelerdir dillendiren yok!?
İş, aş üretimi..
Eğitim..
Sağlık..
Velhasıl; "yaşanabilir" bir kentten söz eden, Allah'ın kulu yok!..
***
Hele ki, dil..
Siyasetin son kullandığı "dil ve üslup" vahşice!..
Saldırgan..
Öfke ve kin, hasımlık "üretiyor…"
Çift yüzlü; keskin kılıç.. Ha bire de; bilendiriliyor..
Diyorum ki, azıcık serin gelin..
Halk deyimiyle; "hele bir nefes alın be!?"..
Negatif değil…
Pozitif olun.. Pozitif!…
İdeolojiye, takılmayın..
Hizmet üretimine kafa yorun…
Kucaklayıp, hoşgörüyü, muhabbeti, birlik ve dirliği ele alın..
***
Bakınız dün şahit olduk..
CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanıyla görüştü..
Samimi ve sıcak bir hava..
Nitekim, İmamoğlu, Erdoğan'ın "oyuna" talip oldu..
İşte hava bu olsun...
Ki seçmen, halk hancı olarak siz siyasileri; yani "kervanınızı" kabul etsin!…
Yoksa!…
Bilesiniz ki, kapı dahi aralanmaz artık size!..
O zaman da; "ne haliniz varsa görün" hale gelirsiniz?!'
Onun için ivedilikle; şu "ruh sağlığı" yasasını çıkarın..
Belki, "normale" dönersiniz…
Ahali de, "pozitifleşebilsin!?"
***
ARIZA-İ DURUM!…
Ne mi?
"Palu ailesi" vakası..
Bir cinayet..
İki cinayet..
Üç cinayet…
Ama çözüm yok..
Polis mi?
Asker mi?
MİT mi?
Ve diğer istihbarat birimleri mi?…
11 yılda; "bir arpa boyu kadar" alınmış yol yok..
Ta ki, Müge Anlı'nın programına kadar..
Canlı yayında, 2.5 saatte işi çözdü..
Failler de..
Cinayetlerin "işleniş" biçimini de..
Türk filmlerinin son sahnesi…
"Polisler Stüdyoyu" basıp; failleri alıyor.
Anlı'nın "sırrı nedir?"..
İşte o arıza-i durum?…
Danışıklı-dövüş mü var?
Hayırlı Cumalar...