CHP mahallesinde, neler oluyor?..
Neler olmuyor ki?.
Ama en sıcak mevzu, Cumhurbaşkanı adayını erken belirleme ayıklığı!!!.
Telaş..
Gerginlik..
Derinlik arz edici hesaplar..
Ve de her türlü kumpasa açık stratejik hamleler!..
Ancak şu nettir..
Özgür Özelin son dakika manevrasının olasılığını bir kenara bırakırsak!..
Reislik koltuğuna oturmak isteyen iki isim cansiperane çaba gösteriyor..
Biri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu..
Diğeri Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş!..
***
Adayı erken belirleme süreci 10 Şubat itibariyle başlıyor..
1 milyon 600 bin CHP üyesi, ilan edilecek günde seçim yapacak..
Muhtemelen Mart sonu, ya da Nisan başı..
Tabi ön seçim kadar..
Parti organlarının da desteği gerekli
İmamoğlu ve Yavaş cephesinde, bu yönde hayli hazırlık ve kulis aksiyonu var..
Her ne kadar, Yavaş işin erken olduğunu söylüyorsa da, CHP kararlı.
Vaziyet nasıl ikmale gelir, onu hep birlikte görüp, konuşacağız!..
Benim kafama takılan ve bugüne kadar CHP mahallesinde de pek konuşulmayan önem arz edici bir soru var?..
Ki aday belirleme kadar da önemli bu sorunun yanıt istişaresi!?..
Soru yazının başlığında, yer alıyor..
Hem başkan, hem reis adaylığı olur mu?
Öyle ya, ikisi de bulundukları illerin Belediye Başkanları..
Ki, o koltuk ve temsiliyet aldıkları illerin stratejik önem ile bütçesi, herkesin malumu!..
Büyük güç!..
***
Denildiği gibi!..
Parti üyeleri tercihi ortaya koydu..
İki isimden birine evet dedi..
İster Yavaş ister İmamoğlu..
Ki dereyi görmeden paçayı sıvama misali..
Henüz seçim takvimi belirlenmiş değil..
Erken seçim kararı da alınmamış..
Ama CHP siyasetinin karakterinde yer alan bilinmezlikle çıkılan bu yolda, diyelim ki aday belirlendi.
Hangisi olursa olsun..
Eee..
Belirlenen zat-ı muhterem seçime kadar, Belediye Başkanlığı görevini yürütecek mi?!
O koltukta oturacak mı?..
***
çıkılan yol hayli meşakkatli olacak.
Aday oldum, ya da aday belirlendi, iş bitti, olmuyor..
Gerekli argümanların temini şart..
En önemlisi de kadro, ekip!..
Yemeden, içmeden, giyime kadar..
Gezilerden, ziyaretlere..
Yurtiçi, yurt dışı programları..
Organizasyonlar..
Yazılı, görsel, dijital medya alanı dahil
Konuşma..
Seçime dair vaadler..
Kampanyalar..
Zor bir süreç ve takvim!..
Ve tabi ki, devasa bir de kapital bütçe gerekli seçim organizasyonu için!
İşte o bütçeyi kim üstlenecek?..
Aday mı?
CHPnin bizatihi mi?..
Yoksa, bulunduğu koltuğun gücüne sarılarak mı?..
Deveye hendek atlatma!..
***
Başkanlık koltukları ne olacak?..
Oturmaya devam edilebilecek mi?
Bir koltuğa iki karpuz misali..
çok ama çok zor!
Vaki hal-i çok derin siyasi tartışmalara yol açar..
Ki altından çıkılmaz siyasi polemikler üretir.?!
Seçmen nezdinde, kaş yapayım derken göz çıkarma an meselesi olur?.
Vaziyet ne olur?..
Reis olma sevdasındaki zat oturduğu koltuğu bırakması gerekmez mi??..
İstifa etmeli yani!..
Ederse, doğal olarak Belediye meclisinden biri seçilecek..
O kişi, CHPli olur mu, onu meclisteki çoğunluk belirler..
Ama İstanbul çok kritik!..
***
Neyse!..
Aday olacak kişi mevcut koltuğun gücünden vazgeçer mi?
Seçime kadar adaylık kampanyasının bütçesini CHP bizatihi üstlenir mi?..
CHPdeki zatlar bu duruma ayık olmaları gerektiği gibi kafa yormaları lazım!..
çünkü bu yönde büyük krizler çıkabilir?..
Nasıl ki?
Seçim takvimi belirlenmeden..
Nasıl ki?..
Erken seçim kararı alınmadan
Dereyi görmeden paçayı sıvama misali aday belirlemeye yeltenildiyse de?
Bilinmelidir ki?
Elde edilen o koltuklar..
Evdeki bulgurdan olma halini de, yaşatabilir?!
Demedi demeyin..
***
GÜNÜN SÖZÜ..
Gördükleri ile karar verenler, görmediklerine yem olurlar?..