..Ve o günün sabahı! Artık gün doğmuş, dört bir taraf aydınlık.. Ülkede, bir başka hava hakim Demokrasinin ve milli iradenin üstünlük zaferinin, destansı imzası atılmış.. Hürriyet bayrağı ilelebet bulunduğu yerde, daha bir güçlü dalgalanıyordu!

***

Devlet, millet, hükümet yekvücut şekilde!.. Her ne kadar siyasi kulvarda avucunu ovanlar olduysa da; bir bütünlük kenetlenmesinin, güçlü duruşu vardı!.. Şehitler ve gaziler, vatan minnettar sloganlarıyla, naaşları ebediyete uğurlanıyordu!

***

Acıları hala yüreklerde ter-u taze!.. Üzerinden 6 yıl geçse de; onlar unutulmazlardır.. çünkü, demokrasinin şehitleridirler onlar.. Bir altı yıl değil, bin altı yıl geçse de Türkiye onların sayesinde, tarihin karanlık dönemlerini yaşatan vesayetçi anlayışların devrini ilelebet kapattığı için hep yad edecek!.?!..

***

Ve o gecenin karanlık ruhlu yüze sahip teröristleri bir bir derdest edilmeye başlandı.. Tutuklandılar.. Kimileri, kanalizasyon çukurlarında, foseptiklerde yakalandı!.. Ki halen de yakalanan var.. 6 yıl geçse de; inlerinden enseleniyorlar!.. Peki, neydi bu yaşadıklarımız.. Bir darbe girişimiydi sadece!..

***

Altı yıldır ifade ediyorum; bu bir darbe girişimi, organizasyonu, tertibi değil!.. Bu darbeden daha çok, Türkiyeyi topyekün bir şekilde, işgal etmek, istila etmenin organizasyonu ve girişimiydi. Ve bu girişimin ihalesi de, 40 yıldır devletin en kılcal damarına kadar nüfuz etmiş olan, yapıya pazarlandı?..

***

Siyonizmin, emperyalizmin sömürgeci anlayışı, Ortadoğuyu bir bütünlük içerisinde; istila etme adına, Osmanlının tek kalesi İslam dünyasının kalbi Türkiyeyi, alt edilmeliydi?.. İşte bu acımasız katliam odaklı, kanlı işgal FETÖ denilen yapının maşalığıyla, yapılmak istenildi!

***

Eğer bu işgal ve istila odaklı cinnet girişim, alınan emir ve komuta zinciri noktasında, Allah korusun ya başarılı olunmuş olsaydı.. Milli irade şapkasını alıp gidenlerden, millette pısırıklaşıp, boyun eğici kalsaydı; hal-i durum nice olurdu?!.. Nereye uzanırdı mevcut durum, bilinmezlik!

***

Ki, hala tüm müştemilatıyla sorgulanıp, soruşturulmuşta değil!.. Cevap aranan nice sorular var.. Her ne kadar, siyasi ve iktisadi yönde, hala ahtapotun bu kollarına nüfuz edici müdahale yapılmadığı gerçeği noktasında biliniyorsakta, bilinmiyor?.. Bilinecek gibi de değil, ki o bilinmezlik de resmin ayrıntılarında!..

***

Evet işgale millet hür iradesiyle, karşı durup izin vermedi!.. Göğsünü siper edip, dikildi karşısına!.. Vücudunu tankların paletlerine, takoz yaptı.. Al bayrağıyla köprüye çıkıp, savaş uçaklarına bu vatan geçilmez diye haykırdı.. Hasılı, ekseriyetiyle asker kılığına bürünmüş tetikçileri halkın iradesi, paçavraya dönüştürdü..

***

O günden bugüne, çok şey değişti! çetenin tetikçileri tek tek ayıklanıyor... Ki bugün, huzurla ve güvenle Peygamber ocağı Askeri kışlalarımızda, milli bir ruh hakim.. Ezanıyla, namazıyla, ibadetiyle, başörtülü bayan askerleriyle, iman şuuruna sahip!.. Ki diğer devlet kurumları da!

***

Dün, Türkiyenin dört bir yanında o geceki destansı duruşun ruhuyla, Milli Birlik Günü kutlandı.. Şehitler anıldı, gaziler yad edildiDiyarbakırımızda da, anma ve kutlamalar yapıldı. İl Valisi Ali İhsan Su, önce şehit kabirlerini ziyaret edip, karanfil bıraktı..

***

Sonra, Ulu Camide cuma namazı öncesi mevlit okuttu.. Sonra, Dicle ilçesinde, Gölbaşı saldırısında Şehit düşen Halit Gülserin kabrini ziyaret edip, ailesiyle görüştü O kanlı geceyi anlatan resim sergisini açtı.. Vali Sunun altı çizili sözleri şu oldu.. Her şart altında, şartlar ne olursa olsun hürriyetine, bayrağına, ezanına ve toprağına sahip çıkan bir milletiz ve evlatlarıyız

***

Ne diyor hal-i hazırdaki milli iradenin temsilcisi Erdoğan Türkiye tarihi demokrasimizin rüştünü ispat etmesi ve milli iradenin gücünün tereddütsüz anlaşılması bakımından 15 Temmuz öncesi ve 15 Temmuz sonrası olarak iki dönem halinde incelenecektir

***

AMAN HA AMAN!..

Hep ifade etmişimdir; 15 Temmuza dair.. Yineleyerek, diyorum ki Bir musibet, bin nasihatten evladır sözünün, hikmetiyle, mevzuyu derinden derine, irdelemek gerekir Siyonizmin, emperyalizmin ve batının bizi dize getirme noktasındaki işgal ve istila girişiminde kullandığı piyonların bulunduğu alanları, sızdıkları kurumları; tavizsiz, sorgulamalı!..

***

Bugün bile; varlıkları hasıl ise!.. Gözaltı ve tutuklamalar devam ediyorsa.. Bu işteki profesyonellik kulvarında siyasi iletişim ve ilişki yönetimi yollarını nasıl ustalıkla kullanıp, ülkenin en kritik kurumlarına, kılcal damarlarına kadar yayılma becerisini göstermelerinde; ders-i ibretler not alınmalı!..

***

Milli ruhun sorumluluğunu taşıyan her ferde düşen görevlerden biri de; uyanık ve diri olmalı.. çünkü, su uyur, düşman uyumaz hakikatiyle, ancak böyle emperyal güçlerin oyunu bize kan-revan atmosferine sokmadan, önleyebilir, baş edebiliriz! Gidişatın en kritik noktası ise; at izinin it izine karışması.? Ve şer yapının algı üretiminde ve kumpasta mahir olması..

***

Ve şu gerçeklere de odaklanmamız lazım gelir.. 15 Temmuzun ardından gelen siyasi ve sosyal gelişmelere de bakmak; o alandaki sürçmelere, sapmalara, tökezlemelere ve sahneye konulan algı oyunlarına da odaklanmak gerekiyor.

***

Eğer ki bunu yapmada samimi olursak.. Herhangi bir sapmaya meyil vermezken, milli iradenin ruhuyla hareket edersek, Ülkemize ve milletimize, vatan topraklarına karşı saldırı ve işgal girişiminin boyutlarını daha iyi anlayabiliriz.. Yeni hain girişimleri önleyebiliriz.

***

Hasılı!.. Allah bir daha; 15 Temmuz gibi sinsi, kirli, karanlık, istila ve işgale odaklı, gün ve zamanlar, göstermesin!.. Ve her daim ferasetli, milli birlik ve dirliğe inanmış, ümmet şiarıyla kendini var eden, Millet olma ruhundan bizleri kamil kılsın!.. Şehitlerimize rahmet, gazilerimize de, şifa ve metanet dilerim..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Her şeye kadir olan Allah`a yemin ederim ki köle olmayacağız.