HER ŞEY MEŞRUİYET HANESİNDE
Eklenme: 7/5/2013 12:00:00 AM

Mısır.

Şuan ki, hal-i vaziyeti malumunuzdur.

Durum berbat noktada.

Tahrir meydanı.

İsim değiştirdi.

Artık "Tahkir" meydanı unvanıyla arz-ı endam ediyor.

***

Şöyle ki.
Ordan yükselen sesle Asker yönetime el koydu.

Mursi, gözaltında.

Tabi ki kabinesinden bazı isimler de.

Her ne kadar;

Gemiyi ilk terk eden "fareler" çok olduysa da!
Sivil irade "atanmışlarca" alaşağı edildi.

***

Diyeceğim şudur ki;
Mısır...

Üzerindeki kara bulutlar iki yönlü.
Derin..
ve Dış orjinli müdahelelerle kaotik bir ortam içerisinde debeleniyor.

Görüntü ortada.
Bir tarafta bayram edenler, diğer yandan, yas tutanlar.

***

Anlayacağınız..
Kasap-koyun misali!

Şimdi.

Mısır'da ortaya çıkan tablo için söylenecek söz ne olabilir?
Özellikle, bizler!

Ya da sizler.

Veyahut Ortadoğu ahalisi.

Kısacası yekvücut vaziyetle olup-bitene "şu tanımı" getirebilir miyiz olan; "Arap baharı"..

***

Arapların baharı!

Evet.

Mısır'da yaşanan "Arap Baharı mı?"

Hayır.
Hiçte, "Arap Baharı" değil.
Arap saçı..

Sanmıyorum ki Arap Baharı olduğuna ilişkin biri "evet" desin..
Nitekim.

Dünya ülkeleri..
İslam'a karşı olmayan güçler özellikle, yaşananlara "askeri darbe" adını verdi.

***

Aslında.

Mısır'da olup-bitenler.

Tunusta.

Cezayirde.

Lübnan'da,

Irak'ta, şu bir asırlık dönem içerisinde, hayli "tekerrür" etmişlik oldu.

***

Ki.

Mısır bunu sadece son 5 yıl içerisinde, iki kez yaşadı.

Hüsnü Mübarek gitmedi mi gitti!

Neyle.

"Tahrir meydanının" kıvılcımıyla.

Ve şimdi; Mursi alaşağı edildi.

***

Adres aynı.

Yine; "Tahrir" meydanının, kıvılcımıyla.

İktidar muhalifleri "sokağa" indi.

Ortalık; "savaş" alanına çevrildi.

Asker el koydu.

Peki, yarın ne olacak?

O da meçhul.

***

Tabi.

Halka mal olmuş bir deyim var.

Gelen, gideni her daim aratır diye.

İşte;

Irak,

İşte Lübnan,

İşte, Cezayir.

İşte,

Filistin, Afganistan.

***

Ha buarada.

Sakın.

Zinhar ola; "halk hareketine" karşı değilim!

Demokratik tepkidir.

Lakin çatışmaya, kan ve gözyaşına neden olmayacak.

Şiddet benimsetilmeyecek.

***

Haklı olacak.

Şımarıklık olmayacak.
Hatırlarsanız..
Bu ülkelerde yönetimler değişince, herkeste şu çığlık vardı.
"Arap Baharı"..
Nedeni de;
30-40 yıl, "babadan-oğula" intikal eden, despot iktidarlar yönetimdeydi.
Diktatörler!


***

Bunların, "alaşağı" edilmesi!.
Halkın özgürleşmesi..
Demokrasinin, yaşam bulması..
Hak, hukuk ve adalet eşitliği.
İşte bu ikmale gelince; "Özgürlük Baharı" diyebiliriz.

***

Ama, değilse!

Hele ki..
Halkın iradesinin yansıması var ise.
Müdahaleler için..
Ne derler;

Mekn ve mevzu "yolgeçen" hanına döner.

Bir düşmeye görsün.

Sonu gelmez

***

Mısır'da son yaşananlar da bu örnekte!
İktidar devrildi.

İkinci kez, şimdi yeniden devrildi.

Ya yarın.

Kaçınılmazdır, gelenin de "tahrir'in tahkirleşme sonucu devrilmesi!

***

Yani.

Ne seçimin,

Ne sandığın,

Ne demokrasinin,

Ne de hukuk devletinin "kıymeti harbiyesi" kalmaz.

Mısırda şuan "ifade" bile edilemez.

***

Şu söz;

İnsanda akıl kilitlemesi yapıyor.

Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah El Sisi'nin açıklaması.

Diyor ki.

"Ordu, halkın yanındadır. Millet için darbe yaptık."

İyi de.

Mursi "karşıtları mı" halk.

Yoksa Mursi yandaşları mı halk.

Hangisi..
Hadi verin cevabı.

***

Önceki gün.

Ve dün.

Bazı siyasiler, Türkiye'yi de.

Gezi parkı.

Ve diğer eylemlerle; "Mısır'la" mukayese etti.

Özellikle kendilerine Sosyal Demokrat tanımı getirenler.

Yuh olsun.

***

Şunu net görmek lazım!

Mısır dhil olmak üzere.

Ortadoğu'nun;

"Kritik" ülkelerindeki iktidar değişimlerine alıcı gözüyle bakın!

Hepsinde ana etken şudur.

Siyonist.

Emperyalist güçlerin "piyon" yönetimlern iktidarda var olmasıdır.

***

Bu iktidarlar.
Dış yapılar tarafından, kullanır bir daha kullanır.

Sonra
Miadı dolmuş bir "paçavra" gibi tutar atar.

İşte.

Bu ülkelerin "piyon" yönetimleri de bunlar için birer kukla
Oynat oynat, sanra yak-yık, çöpe at!

***

Onun için;

Türkiye'yi Mısırla mukayese etmek!
Hele ki, Irak'la..
Veyahut Suriye ile "abesle" iştigal olduğu gibi akıl, arızasıdır.

***

Şu.

Bir hakikat ve kutsal deyimdir!

Meşru yapılarda.

Tıpkı,

Deriz ki "Demokraside" çare tükenmez!

Meşru yapıda da,
"çözümsüzlük" yoktur, çözüm mutlaka vardır.

***

Bir dostun ifadesiyle.

Demokrasi bir nimettir.

Güzeldir, hoştur, iyidir..
Beşeri bir yapıdır Demokrasi.

Lakin.

Hayat ikmali "zordur".

"İnşası" meşekat ister, hassasiyet ve samimiyet ister.

***

Diyeceğim şudur.

Ne, Taksim Meydanı,

Ne Dağkapı Meydanı "Tahrir" meydanı olsun!

Ne de;

Darbelerin, postalların, tankların seyir meydanı olsun.

Olacaksa.

Olması gereken şekliyle.

Yani her şey ama her şey; "Meşruiyet" hanesi içerisinde olsun.

çıkan sonuca;
Herkes Demokrasinin hikmeti diyerek "Şapka" çıkarır.
Hayırlı Cumalar.