Dünkü mevzuuya devam diyoruz!
Zorunlu olduğu için!
Ama fikr-i takip açısından önemli.
Özellikle Diyarbakır için, daha bir önem arz edici!
Pek tabi ki, benim için de!
Hevsel Bahçelerinin akıbetiyle alakalı "beklediğim" bilgilendirmeye matuf oldum!
Evet, bugün O bilgilendirmeyi sizinle paylaşacağım!
***
Ama önce, neler yaşadık, sizinle neleri hasb-i hal etmiştik, ona bir bakalım!
Tabi kamuoyundaki algı da.
Hatırlayayım!
Malumunuz üzere;
Dünkü yazımızda "Eeey, etkili ve yetkili zevat" diye seslenmiştim.
Bir babayiğit yok mu?
Şu Hevsel Bahçeleri'nin "akıbetinin" ne olacağını doğru-dürüst anlatabilecek biri!
***
Denilenler doğru mu?
Ulu orta yerde "kafa karıştıran" bir dizi söylenti var.
Bizim aldığımız bilgi.
STK'ların beyanları.
Ve "detayı" açıklanmayan Toprak Koruma Kurulu'nun kararı.
Yeknuyla; çelişkiler içeren garip bir hal-i vaziyet yaşanıyor!
Tedirgin var!
***
Zira zincirin halkaları der demez kaygı ve tepki üretmektedir!
Acabalar peş peşe sıralanıyor!
Ana kanı herkeste şu;
Hevsel Bahçeleri yoksa Kırklar Dağı gibi mi olacak?
Hevsel'in kalbine de mi; "O rantın hançeri" indirilecek!
Fiskaya şelalesini "gölgeleyen" o ucube gibi betonlaşmaya mı açılacak?
Yeni yeni, restoranlar mı inşa edilecek?
Binalar mı dikilecek?
***
Yani, o güzelim, bin yıllık "tarihi" doku ve koku yok mu edilecek?
Şehrin "oksijen" deposu, rantta kurban mı edilecek?
Evet, akıllara gelen bir dizi kaygı üreten soru?
Hele ki, Surlarla birlikte Hevsel Bahçelerinin "UNESCO" Dünya Miras Listesine alınması için çaba gösterilirken bunun yapılması?
İhanet zinciri gibi!
***
Ki dün aldığım tepkiler de, bu kaygılara binaendi!
çünkü herkes tepkili!
Tabiri caizse arayan arayana, söyleyen söyleyene!
Neden bu sessizlik?
Neden bu sorumsuzluk?
Neden bu kent sahipsizliği?
Üzerimize "ölü" toprağı atılmış herşeye "eyvallah" diyen olduk.
Yeter artık.
***
Haydi, toplumsal tepki ağı oluşturalım.
Alınan karar "geri" alınsın!
En küçük bir siyasi harekette sokağa dökülürken; niye Hevsel için yokuz!
"Hevsel Bahçeleri" tarım arazisi kapsamından çıkarılmasın.
Kent ahalisi olarak "dur" diyelim!
Nerede ahkm kesen siyasilerimiz?
Nerede HDP'liler?
Nerede AK Partililer?
Haydi çıkıp, müdahale edin!
***
Hevsel herkesin, bu kentin.
Bu kentin yaşayanlarının.
Kimse buraları "menfaat çarkına" kurban etmesin.
Tek bir yapılaşmaya ilişkin çivi çakılmasın.
Bırakılsın; doğallığına.
Zengin motifliğine bırakılsın.
Topyekn bir tepki infiali!..
***
Gelelim bilgilendirme beyanına!!!
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının beyanatı.
Öncelikle, peşin ifade edeyim!
Kaygılarım.
Az önceki ifadelerimi "gideren"
Kent ahalisinden gelen "endişeleri" boşa çıkaran bir bilgilendirme, olduğunu söyleyemem!
Kuşkularım, kısm-i olarak halen devam ediyor.
Hatta daha bir "algı" dehlizine soktu.
***
Ancak şunu da belirtmek isterim.
Beyanatın sahibi Bakanlık olunca!
Hele ki, başındaki kişi de, Diyarbakırlı olunca.
Ki, üç dönemdir de, Diyarbakır halkının "oylarıyla" seçiliyor
Ve yine üç dönemdir; "bu bakanlığın" başında Sayın Mehdi Eker bulunuyor.
Karar noktasında sanmıyorum ki, olup-bitene göz yumulsun!
Hevselin yarınları "gözardı" edilsin.
***
İşte bu pencereden irdelerken, tereddütlerim bir ölçüde "minimize" olmuyor değil?
Ama "yarın ne olur" işte orada "duruyorum" ve karamsarım.
Bilemiyorum.
çünkü kafam bu noktada hayli teredütler" üretiyor.
Malum, "Türkiye'nin" hal-i vaziyeti "her türlü" inliğe açık.
Geçmişte yaşanan inliklerin de örneğine baktığımızda; ne olur bilinmez!
***
Öncelikle, kurul kimlerden oluşuyor ona bu bakalım.
Diyarbakır Toprak Koruma Kurulu 13 birimden oluşuyor.
11 tanesi Sivil Toplum Örgütü, İki de resmi kurum var.
İl Valisi Hüseyin Aksoy'da bu kurulun başkanı!
Diğer resmi kurum da; Tarım İl Müdürlüğü!
***
Peki, bakanlık ne diyor?
Hevsel Bahçeleriyle alınan öneri mahiyetli karar; 4 maddelik!
Kararların alınması isteyen ise; çevre ve Şehircilik Bakanlığı!
Talep onlardan gelmiş!
Neden de; Dicle Vadi Projesini hayata geçirmek deniliyor!
Doğrusu, nasıl bir proje o da hileli!
***
Kurul kararına göre;
8 milyon 629 bin 500 metrekare yüzölçümlü Dicle Vadi Projesi kapsamındaki alanda bulunan 1 milyon 111 bin 767,89 metrekare yüzölçümlü Hevsel Bahçeleri'nin "tarımsal" niteliği korunacak.
Yani "Bahçelerin" bulunduğu alana dokunulmayacak!
***
Ancak. Ama ancak!
Geriye kalan araziler "rekreasyon" alanı!
Buralar, ağaçlandırılacak!
Yani "Doğal park" alanı olarak kullanılması şartıyla; Hevsel'in arazileri "tarım dışına" çıkarılacak!
Denilen bu!!!
Bunun ötesinde bir arz-ı durum ve beyanatları yok.
***
Peki, neyin hikmeti, bu durum!
İşte bu hikmet, "enva-i" hile ve desiseye açık!
çünkü, bir iki yıl sonra esen siyasi fırtınayla "tarım arazisi" alanı dışına çıkarılan bölge bir anda "tar-ü mar" edilebilinir?
Hal-i hazırdaki, "ucube" yapılar gibi, mantarlaşarak, inşaatlar artabilir?
İki cephede; "lüks" yapılar inşa edilir.
Villalar yapılabilinir.. çünkü; "engel" yok.
Şart ise; "en küçük müdahaleyle" şartsızlaşabilir.
***
Bunu merkez-i hükümette yapabilir.
Bunu, yerel yönetim de yapabilir.
O zaman da der demez;
Bazı menfaat perestlerin,
Ranta düşkün müteahhitlerin,
Siyaseti "kapital" olarak gören zihniyet sahiplerinin "iştahı" kabarabilir.!
Eee, buranın rantı yüksek!
***
Velhasıl!
Bilgilendirmenin muhtevasıyla henüz; "niha-i" bir karar verilmiş değil.
Hazırlanan şuan için taslak!
Onay bekliyor.
O taslakta Sayın Bakan Eker'e sunulacak.
Onaylanır mı, onaylanmaz mı şimdilik bilemiyorum!
Ama diyorum ki; Bakan Eker bu "vebalin" altına girmemeli!
Şaibeli bir durum.
Sorumluluğu büyük!
çünkü olabilecek olumsuzlukta; "kent ahalisi" onun iki yakasına yapışacak.
Hevselin katili diye anılacak.
***
Son söz!
Hevsel Bahçeleri "şartlı" bir karara bırakılmaz!
Hele ki; "kaypak" siyaset ve menfaat dünyasının; "erozyonu" bu kadar canavarlaşmışken.
İş şansa ve teredütlere bırakılmaz!
Kim ne bilir ne hesaplar icra edilinir Hevsel üzerine?
Bu kötü rüyayı görmemek için, dokunulmasın!
UNESCO'da, unutulmasın!
Garantiye, alınsın.
Hevsel bu kentin nefes borumuzdur, başına bir iş gelirse "Diyarbakır" boğulur.
Bizden söylemesi!!!