Hükümet kendini "çek" etmeli
Eklenme: 12/20/2013 12:00:00 AM

Bir okurum soruyor!

Diyor ki.

Siyasi ayar "operasyonunda", MİT nerdeydi?

Doğru ve haklı bir cevap isteyen soru.

Sorgulanmalı!

Sahi; bu kadar "gizli ve saklı" tutulan operasyondan, "MİT" nasıl olur da haberdar olmaz?

Yoksa haberdar mı?

***

Evet.

MİT niye "bu operasyonu" görmedi?

İdari bir sorgulama!

Malum, Hakan Fidan Başbakan'ın güvendiği "isimlerden" biri!

Yoksa "çözüm sürecini" önünde yürütmezdi.

Kellesini isteyen; "küresel" güçlere karşı dik durmazdı.

Şimdi, Ülke için.

Özellikle, AK Parti İktidarı için.

Ki ana iddia "kendi kellesi" için, "siyasi ayar" olarak görülen, "operasyondan" mutlaka haberdar olması gerekirdi MİT'in.

Ama olmamış.

***

Demek ki.

Ciddi bir yönetim zaafı var.

Hem, MİT açısından,

Hem Emniyet açısından,

Hem de, Adalet bakanlığı düzeyinde.

O zaman!

Yukarıdan-aşağıya "ciddi" bir sorgulama yapılması gerekiyor.

***

Dün, çapkın görevden alındı.

Merkez Valisi oldu.

9 İl'de, Müdür Yardımcısı ve Şube Müdürü noktasında, 40'a yakın Emniyetçiye de "el çektirildi?".

Gerekçe; "görevi kötüye" kullanma!

Doğrusu.

Bu nokta ve icra edilen görevden alınma operasyonu, "iki ucu kirli değnek" misali!

***

Yani.

Haklılık da var.

Zafiyet te var.

Haksızlık ta.

Şöyle ki.

çapkın durumdan haberdarsa.

Bilgi vermiyorsa.

Valinin bilgisi yoksa

***

En önemlisi!

İçişleri Bakanı.

"Oğlunun" gözaltına alındığını televizyondan öğreniyorsa.

Olabilir.

Ama burada, "emir-komuta" zinciri arızası söz konusu!

O zaman!

Ülke "muz cumhuriyeti" misali, yönetiliyor olmuyor mu?

Olur!

***

Bence;

Operasyona "küresel mi" deniliyorsa,

Cemaat-Hükümet savaşı mı, deniliyorsa,

Ortadoğu'da, Türkiye'ye yeni "bir kimlik" hazırlanılıyorsa.

İç ve Dış, "faiz lobisi" destekli, operasyon deniliyorsa!

Ki hepsi, bu meselenin içerisinde bariz yer alıyor.

***

Bu takdirle.

Hükümet, özellikle Başbakan Erdoğan!

Tabiri caizse;

Kendisi dhil olmak üzere, kurmayları, akıl erbapları.

Bakanlarını.

Komite üyelerini, "çek etmeli" öz eleştirel bazda masaya yatırmalı.

"Biz ne haldeyiz, bize ne oluyor" diye!

***

Tabi bunu yaparken!

Siyasetini de,

İç ve diş politikasını da, "göbekten bağlı" olduğu oluşumları da!

Tıpkı, Emniyet'te hayatta geçirdiği "revizyon" gibi.

Bu alanda da, "aksiyon" geliştirmeli.

Ve MİT'teki "arızayı da" ortaya çıkarmalı.

***

çünkü.

Hal-i hazırda, ciddi bir otorite sarsılmışlığı söz konusu hükümet ekseninde!

Özellikle; "Yargı" cephesinde.

Devlet içerisinde devlet,

Millet içerisinde, millet oluşturulmaya çalışıldığı, açık ve net!

Sarsılıyor!

Ki bir oyun daha var!

O da; Kürtler ve Türkler "ekseninde" komplikasyonların üretimi!

***

Bakınız!

Dün, 28 Şubat davasının, tutukluları da serbest bırakıldı.

çevik Bir.

Ve diğer tutuklu beş kişi.

Maşallah.

Ortaya çıkan sonuca bakın.

28 Şubat'ta yapılan-edilen demek ki suç nevisi yok, içermiyor.

Komedi ya!

***

Ergenekon'dan,

Balyoz'dan, "mahkmiyet" veriliyor!

Ki iki davada; "darbeye teşebbüs"

Ağırlaştırılmış cezalar var!

Ama sanıklar "bir bir" serbest bırakılıyor.

Haliyle ne oluyor?

Olan şu; "Darbeye ve darbecilere" meşruiyet zemini yaratılıyor.

***

Türkiye çok farklı bir seyirle;

"İttifakların komplikasyonu" sürecine girmiş bulunmaktadır.

Ankara ayrı,

İstanbul ayrı,

Güneydoğu ayrı bir "profilde" görülüyor.

Yasama, Yürütme ve Yargı nezdinde.

Bu zihniyet, yabana atılmamalı.

***

Şöyle ki,

En bariz hadise Balbay ve KCK'lı vekillere ilişkin karar!

Anayasa Mahkemesi bir karar veriyor.

Bu mahkeme bu kararı temel alarak, Balbayı tahliye ediyor.

Ama durum Diyarbakır'a gelince bir saniye deniliyor.

Farklı mülahazalar üreten iki ayrı mahkeme BDPli milletvekillerine tahliye yok diyor.

Ki verilen kararlar da "farklılık" arz ediyor.

Niye?

***

Niye mi?

çünkü Türkiye yeni bir "serüvene" sürükleniyor.

çünkü, "ittifak komplikasyonları" geliştiriliyor.

çünkü "Küresel" bir organizasyon, "emir" veriyor.

çünkü Okyanus ötesi, "menfaat" fikriyatıyla, siyasi emir eli yaratılmak isteniyor.

çünkü Türkiye'ye "demokrasi, insan hakları, özgürlük ve barış" çok görülüyor.

çünkü Kürtler üzerinde, "yeniden" kanlı bir coğrafya oluşturmak isteniyor.

çünkü Türkiye'nin Ortadoğu'da "lider ve siyasetiyle yol gösteren" ülke olması, istenilmiyor.

***

Eee.

Bunlar istenilmediği için de.

"Yumuşak karnı",

Zaaf noktası nedir; Partideki "siyasilerin" çıkarcı kesimidir.

Özal'ı "çökerten",

Ölüme-öldürmeye götüren, "partisindeki" menfaat prensleri değil miydi?

Ne yazık ki?

AK Parti ve Başbakan Erdoğan'ın hali pür melali, "Özal'ın" son dönemini andırıyor.

***

Onun için.

AK Parti "geleceğini" kazaya uğratmak istemiyorsa,

Erdoğan hali hazırda "kellesini" isteyenlere yem olmak istemiyorsa,

2023"ü hedefliyorsa,

O zaman, "öncelikle ve ivedilikle" kendini ve çevresini "çek" etmeli!

Hatırlamalı.

Roma İmparatorluğunun çöküşünü.

Sezar, Bürütüs hikyesini!

Tabi ki, Osmanlı'nın son padişahı Vahdettini.

Evet.

Asıl şimdi; "operasyon" başlatılmalı, başlamalı.

Hayırlı Cumalar.