İCAZET DEĞİLSE, NE İŞİN VAR ORALARDA..!
Eklenme: 10/11/2022 12:00:00 AM

Zat-ı muhterem, ABDye uçtu gitti.. Giderken de dedi ki; icazet almaya gitmiyorum..! İyi de, ne diye gidiyorsun, taaa okyanusların ötesine, bu kadar hengame, sayenizde vücut bulmuş iken Sen ki, Kapıkuleden öteye gitmeyen birisin, görmüşlüğün de yok.. Vaki değil, senin öyle sık sık yurtdışı seyahatlerine çıkman, gezilerde bulunman.. Ömrün boyunca gittiğin ülke sayısı saysak, bir elin parmağını geçmez, o da belki SGK Genel Müdürü iken olmuş.. Kaldı ki, tanıdığın, el sıkıştığın, hasbi halde bulunduğun bir ülkenin lideri de yok, görünüp, resim çekmen, ya yana gelişine dahi, bir siyasi liderle pozun yok..

***

Hal bu iken, her şey bariz bilinirken, Ankaranın siyasi seyri bu kadar hareketli ve hararetli ve bir o kadar da bereketli olduğu bir zamanda ABD seyahati nerden çıktı?!. Tüm gözlerin, size odaklandığı, Cumhurbaşkanı adayı olacak mı, olmayacak mı, olmasına izin cevaz verilecek mi, altılı masa ne diyor gibisinde, rüzgarlar fırtınaya dönüştüğü bir evrede!.. . Dahası Anayasa tartışmaları, yargı infazı, ekonomi, bir dizi mevzular Meclisin gündemini meşgul ederken Meclise kendinizin taşıdığı Başörtü bombası, kucaklara konulup, yeni bir libas isterken!..

***

Yani, tüm bunların hengamesinde, tansiyonu yüksek süreçte ABD ziyareti neden bu kadar önemli de ardından bunca fırtınalı hava varken, gidiyorsun..?! İcazet almak değilse hikmeti nedir?! Sakın ziyaretimizin sebeb-i mucibesi hesap sormaktır demeyin, kimse inanmaz!.. Ağzınızı da açmayın.. Hele ki, Ey ABD nedir senin bu düşmanlık belleme halin.. Biden, kendine gel.. Bize düşman ve diş bileyenlere nedir bu desteğin.. Ülkenin ve milletin bekasını tehlikeye sokuyorsun.. PKKya silah akıtıyorsun, FETÖye barınma veriyorsun?.. Yunanistana bel çıkıp bize saldırtıyorsun? demeniz, mümkün mü? Siz bunları der, fırçanızı atar mısınız? Sanmıyorum..

***

Eee, bunları diyemeyeceğine göre!.. İcazet almaya gitmiyorum dediğinize göre.. O zaman, ABDye gidişiniz çok yönlü siyasi zaman kaybetme noktasında israf değil mi, hem sizin için hem partiniz için?!.. Gereksiz ve faydasız bir iş, yapmış olmuyor musunuz.. Bilgi, birikim, öngörü, siyasi dehalık derseniz daha yakında var.. Mesela, ABD yerine, Diyarbakıra gelseydiniz, il ve ilçeleri gezseydiniz size envai bilgi ve birikim aktarılırdı? Daha iyi olmaz mıydı?. Sur Kültür Yolu festivaline katılım gösterip, bir iki kelam toplanan ahaliye etseydiniz.. Tarihi Sur ilçesindeki yapılanları görseydiniz, yeni yapılacak yerlere bakıp, fikri beyanlarda bulunup, bu böyle olmaz, böyle olur diyerek bir Toledo lafını da siz çaksaydınız.. Esnafla görüşseydiniz, ev ziyaretlerinde bulunup, bağdaş kurup sofrada kaşık daldırsaydınız?.. Bir de kendi partinizin kaynayan kazanına vakıf olup, bu istifalar görevden alınmalar, parti saflarını değiştirmeler neyin nesi deyip, sorgulasaydınız! Kırılan gönülleri onarsaydınız..

***

Tüm bunları icra ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğanın 15 Eylülde yapacağı Diyarbakır gezisine, çeltik atmış olmazmıydınız?!.. Partinizin dile getirip sonra ortaklarınızın hışmıyla dilsizleşen, Kürtlerin talep ve beklentilerine ilişkin rapora dair, çözüm formüllerini yeniden, gündemleştirirdiniz.. Belki, Erdoğan Diyarbakırda size inat, Kürtlerin isteklerine ilişkin çözüm noktasında yepyeni bir sayfanın açılmasına vesile olurdu Bu mevzunun yanısıra, infaz yasasına dair konuşulan değişiklikleri dile getirip suskunlaştığınız, siyasi ve adli noktada kısm-i affı, hükümetin ağzınan çıkarabilme, zorunluluğuna hasıl olurdunuz?!.. Ama yok

***

Netice itibariyle okyanus ötesi bu ziyaretiniz; yine kuyuya taş atma halinden öteye gitmiyor.. Nafile ve beyhude ruhuyla, gel de uğraş ve çık işin içinden misali bir hal aldı?! Ki bu libası dikip giydiren de ABD ziyaretinin aklını veren olduğunu bilmeniz gerekir?.. Bilinen şudur ki, ziyaret sizin fikriniz değil?.. Şimdi, siz Biden ve kurmaylarıyla görüştüğünüz taktirde, icazet almıyorum iddianız boşa çıkmış olmaz mı?.. Diğer örgütlerle görüşürseniz, aralarında FETÖ ile iltisaklı olanlar olursa; FETÖden icazet almaya gitti? demezler mi?.. Yani vaziyet, iki uçlu değnek sizin için?..

***

Bir de, Türkiye eski Türkiye değil.. Kaldı ki, ABD bile eski ABD değil.. Siyasal konjonktür, esen stratejik rüzgarlar dahi; eskisi gibi esmiyor.. Bugün, dünya ülkelerindeki siyasi seyir ki Türkiye dahil olmak üzere tamamen Amerika Birleşik Devletlerinden uzak kalmakla güven tesis ediyor.. İktidarların yolu ABDden değil, kendi öz halkından geçiyor sözü daha makbul.. çünkü ABD siyonizmin rotasında güç dengesini ülkelerle olan müttefikte değil, terör örgütleriyle kurduğu organizeli işbirliğinde görüyor.. Bu da aman ha aman uzak dur, tuzak var? dedirtiyor... İşte ziyaretin bile, sana tuzak oldu Yoksa, partinin ABD temsilcisi Yurter Özcan ziyaretler konusunda bilgilendirilmediği için; iştirak etmeyeceğim deyip, çekilmesi skandalı vücut bulur muydu.!

***

Neyse!.. İki gün sonra, dönüyor.. Bakalım ABDden aldığı ilham ve vizyonun ölçüsü nedir?!.. Ki bu ölçü, Erdoğana karşı ortaya koyacağı aktivitelerle net göreceğiz.. Seçime mi odaklanacak yoksa, ortamı germe adına, kurgulanan senaryoların önünü açmada, rol mü üstlenecek?!.. Kulis bilgilerine göre, eğer ki ABDdeki ziyaretin tadı damakta kalırsa sırada çin var, belki Hindistan da olabilir..

***

NİYE BU çİFTE STANDART

Hafta sonu Tekstil OSB Yönetimine dair bir eleştiri aldım.. Serzeniş odaklı eleştiri dün basına da, kısmi yönde yanısıdı.. Şikayet konusu, Tekstil OSBde suya ve aidatlara dair tahsilat ve ücretlendirme?

***

Denilene göre; karma OSBde 1 metreküp su ücreti, 6 lira.. Ama Tekstil OSBde bu fiyat, üç kat farkla, 20 lira olarak ücretlendirilerek faturaya yansıtılıyor?!.. Tabi hem kuyu suyu , hem de şebeke suyundaki ücretlendirme aynı

***

Bir de aidatlara dair tepki var.. Karmada aidatlar metre kare birim fiyatına göre 0.40 kuruş, tekstilde ise 300 lira Atılan çığlık; neden bu çelişki ve çifte standart uygulama!..

***

İlgili ve yetkililer ne gibi yanıt verirler, bilmem.. Ama açık ve net olan çelişkinin ortadan kaldırılması gerektiği gibi; ikna edici bir beyanatın da gerekli olduğunu belirtmek isterim..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Her elini sıkanla dost, her canını sıkanla düşman olma.

Failed to load the video