İĞRENÇLİK GİZLİ TUTULMASIN!
Eklenme: 7/1/2017 12:00:00 AM

Aşağılık bir hal…

Lut kavminden beter bir durum…

Neresinden bahsedeceksin ki?

Her yönüyle; "aşağılık" bir vaka...

Şu Ergani Devlet hastanesinde yaşananlar…

Akla ziyan…

Engelli bir genç…

Ki hastanenin temizlik elemanı…

Aynı yerde çalışanların "cinsel tacizine" uğruyor…

Defalarca "tecavüz" ediliyor…

Hem de; "mahkûm" koğuşunda…

Vaka yargıya taşındı…

Bir tutuklu var…

Biri de şartlı serbest…

Engelli ise tedavi altında..

Aile perişan…

***

Doğrusu!

Akıl almaz bir, iğrençlik olduğu kadar derin bir sorgulama istiyor..

Buradaki zafiyet…

Keyfiyet…

Sorumsuzluk…

İdaredeki, "boş vermişliği" anlamış değilim!

Buranın güvenlik personeli yok mu?

Başhekimi…

Hastane yöneticisi…

Ya da doktoru, hemşiresi…

Sağlık çalışanı…

Ki mahkûm koğuşuna "her kişi" girip-çıkamaz iken…

Buranın anahtarı kimde?

Nasıl oluyor da; "bu iğrençliği" kimse görmüyor…

Aile farkına varıyor…

Ki engelli gencin eşi görüyor…

Mağdur olan genç...

Utancından, korkusundan anlatmıyor..

Hayırdır; "gizlenilmesi mi" gerekiyordu?

Adli kadar, "idari" iğrençlikte sorgulanmalı…

Sağlık bakanlığı soruşturma açmış..

Müfettişler inceliyor...

Sonucu bekleyeceğiz.

***

Ama vaziyet; infial yaratıcı..

Nitekim, Ergani halkı ayakta..

Dün basın toplantısı..

Yürüyüş..

Ve protesto gösterisi yapılacaktı..

Ancak, O.Hal'e takıldı..

STK temsilcileri..

Ergani Birlik Platformu, ortak deklarasyonla tepki koydu..

Açıklamadan özet bir bölüm..

"Bu olay yüreklerimizi paramparça etmiş, kamuoyu vicdanını sızlatmıştır.

Ergani Cumhuriyet Başsavcılığına açık çağrımız şudur: mağdur evladımızın bu şahıslarla ilgili tüm ifadeleri en ince detayına kadar incelensin ve gerekenler mutlaka yapılsın.

Çünkü bu olay detaylıca araştırılmaz ve üzerine gidilmezse gelecekteki umutlarımız, çocuklarımız ne yazık ki toplumu içine çeken cinsel taciz yansımalarının bedelini en ağır şekilde ödemek zorunda kalacaktır.

Bugün bu kardeşimizin başına gelen bu olay yarın bizim de çocuklarımızın başına gelecektir."

***

BUDAK"TAN HABER VAR MI?

Sizden haberdar olanınız var mı?

Bende yok…

Henüz, arz-ı endam etmiş değil…

Makama da gelmiş değil…

Gelseydi, belki sekreteri iletirdi…

"Efendim; Aranıyorsunuz.. Gazeteciler sizi her yerde arıyorlar" diye..

Ama yok..

Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Şükrü Budak..

Beyefendi arasaydı…

Soracaktık..

Sağlıktaki dönen birçok dolabı…

Entrikayı…

Ki yazdıklarımızın dışında kendisine anlatacak, cevap isteyecek çok mevzuuya dair sorularımız var?

Çünkü sağlık sağlıksız işliyor…

Özellikle..

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'yle alakalı..

Ve yıllar önce, "mevzu" ettiğim kirli bir çarkın..

Halen de nasıl döndüğüne..

Kanser hastaları..

Yani "Kemoterapi" cihazı, "hizmet alım" kapsamında mı yapılıyor..

Yoksa, "Bakanlığın" gönderdiği cihaz devreye sokuldu mu?

Buranın, D.Ü bağlantısı da..

Bekliyoruz…

***

KEMAL BEY DOKUNULMAZ OLDU?

Yollar…

Yürümekle aşınmaz.. Ki hiç aşınmaz..

Ama zihniyet..

İşte o yolları da..

Toplumları da..

Ülkeleri de, fersah fersah aşındırır..

Yıkar da..

Tar-ü mar eder..

Tıpkı, CHP'nin "yıllar yılı" icra ettiği zihniyet gibi!…

Neyse artık prim yok..

İşte, "Adalet yürüyüşü!"

Kime niyet..

Kime kısmet misali…

***

Sonu ne olur..

Kaygılar ikmale mi gelir..

Yoksa, "boşa" bir kaygı hanesine düşer mi bilmem!…

Ya da "amacına" ulaşır mı?

Hakikaten, Türkiye "adil ve tarafsız, bağımsız" bir Adalete kavuşur mu?

O'nu bilmem..

Ama diyeceğim o'dur ki…

Kemal Bey..

Kendisine dair, "parti içi ve parti dışı" tüm hesapları alt üst etti.

***

Dikkat edin!…

CHP'de liderlik "tartışması" yok..

Herkes suspus..

Muharrem İnce..

Feyzioğlu..

Hatta Deniz Baykal bile, "kenara" çekilmişler..

Kimse…

Dün attığı narayı, bugün atmıyor, atamıyor..

7 Seçim kaybetti..

CHP hala da muhalefette..

Yerel seçimleri de..

Kale olarak görülen bölgeleri de kaybediyor; "yorumu" yapmıyor…

***

Anlayacağınız!…

Kemal Bey…

Kendi siyasi geleceği açısından; "bu yürüyüşle" çok kuş vurdu gibi..

Nitekim…

"Casusluk" ve "Vatan hainliğiyle" tutuklanan Berberoğlu'na!..

O belgeyi..

MİT Tır'larına dair, "resmi yazıyı" kim verdi?

Sorusu artık sorulmuyor.

Ne diyorlardı?

Berberoğlu'na Kemal bey mi verdi?

Konuşan yok..

Gandi Kemal'in(!) yürüyüşüyle, unutuldu!…

***

Sonuç itibariyle…

Kemal Bey'in "yerle-yeksan" olan popülitesi…

Trend aldı..

Yükselmeye başladı..

Şuan zirve yapıyor…

Çünkü ilgi odağı oldu.. Tüm muhaliflerin..

İktidar hasımlarının..

İçteki ve dıştaki tüm oluşumların "komuta" merkezi gibi!..

Peki ahali…

Yani Türkiye milleti "yer mi?"

Bir tarafgirlik durumu oluşur mu?

İşte o biraz zor..

Çünkü, bu millet 15 Temmuz'a "bel çıkanı" asla ve katta "sahiplenmez!.."

Ki bunu, "yürüyüşe" verilen desteğin cılız halinde görüyoruz..

Yoksa…

Kemal Bey'le yürüyenlerin sayısı "yüzbinler.."

Kuyruk ise, yüzlerce kilometre teşkil ederdi!