Ayıp ya
Hem de çok büyük bir ayıp!!!
Dicle Üniversitesinin hal-i perişanlığı
Kahredici!
Koca bir üniversite
Koca bir hastaneler zincirine sahip
Devasa bir kampüs
Ne yazık ki
Ve ne hazindir ki, sürekli kan kaybına uğratılıyor?
Mum gibi; her alanda eriyor!
Gelen vuruyor, giden yıkıp-yakıp gidiyor
***
Maalesef..
Olup-bitene de; kent ahalisi olduğu gibi
Seçilmişi de
Atanmışı da
Sivili de
Resmi sıfatı olan da
Bir bütünlük içerisinde; boş vermişlikte
Var olan da; rant düşünceli
***
Baksanıza
Koskoca akademisyenler
Profesörler
Doçentler
Yardımcı Doçentler
Akla ziyan bir; İrlandalık atmosferi içerisinde; debeleniyorlar
Eller birbirlerinin boğazına yapışmış
Gücü yeteni aşağı çekiyor
Ama, kimse de yaşananlara dair net değil
Kimse de masum değil
***
Yolsuzluk var..
Usulsüzlükler var..
Şaibeler var
İhale alım satım, adrese teslim var
Adam kayırma var
Adam harcama deseniz
Pazar tezghı gibi; bini bir para
İki kelimeyle en baba adam; tu kaka ediliyor
Yani enva-i hile ve desise havada uçuşuyor
Her şey günübirlik bir anlayış
İdeolojik buhran da ayrı
***
Ki sağlık rezaletleri..
Skandallar zinciri mübarek..
Saatlik..
Öyle ki, biri çözülmeden, biri patlıyor..
Tıpkı, Türkiyedeki muhalefetin politikası gibi
Yani, zafiyetler yüksek perdede
Say say bitmez bir handikaplar silsilesine sahip!!?
En yıkıcı olan da yaşananlara karşı takınılan pişkinlik tavrı..
Ne olmuş ki?
***
KAFALAR KUMA GÖMÜLÜ
Kaç gündür yazıyorum
Yazı sayısını artık, ben bile bilmiyorum..
Rektör Talip Güle..
Hastane Başhekimi..
Ki Rektör yardımcısı..
Ali Kemal Kadiroğluna dair
Sorular sorduk..
Belgeleri sunduk..
Yaşanan olumsuzlukların sır perdelerini aktardık
Ve dedik ki; cevap verin..
Yalansa yalan deyin..
Doğruysa, hak verin
Sorunların çözümüne ivme kazandırın
Ama ne arayan, ne soran ne de ortaya çıkan var?
Hepsinde; kafalar kuma gömülü!!!..
***
Bakınız!
Günlerdir, ülke gündemini meşgul eden bir hadise var..
Ki biz de yazdık..
Buradan da konuyu mevzuu ederek, sizlerle istişare ettik
Öyle görünüyor ki; daha çok konuşulacak
Evet...
Şu; HIVli hamile kadına yönelik muamele..
Sonra, sezaryenle yapılan doğumda vuku bulan kepazelikler..
Ve kepazeliklerin; ayyuka çıkardığı vahim sonuçlar
Hepsi, akıl kilitlenmesi!
***
KADIN SUçU NEDİR?
Yaşananlar
27 yaşında, ç.K
HIV virüsü taşıyıcı..
Yani; AIDS virüsü kapmış..
Ki, kamyon şoförü olan eşinden kendisine geçmiş
6 yıldır virüsü taşıyor
İl Sağlık Müdürlüğünün de takibinde bir hasta
Hamile
Üçüncü bebeğinden
Ki bu 6 yılda iki çocuk doğurmuş
Doğum sancıları gelince; hastaneye götürülüyor
İlk olarak, Devlet Hastanesine gidiyor
Doğum olduğu için, Kadın Doğum hastanesine sevk ediliyor
***
Burada, HIV virüsü taşıdığı belirtiliyor..
Müdahale yapılmıyor
Hasta, sevk ediliyor
Saat 16.00 itibariyle; Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine getiriliyor
İşte bundan sonra; skandallar peş peşe gelişiyor
Zafiyet mi?
Vurdumduymazlık mı?
Rant düşkünlüğü mü?
İdare kamplaşması mı?
Ne derseniz, hepsi kurgulu bir şekilde vuku buluyor
Sinema filminin konusu gibi...
***
Şöyle ki
Öncelikle, nöbetçi Doç. Dr. F.F..
HIV virüsü taşıdığı korkusuyla; doğum operasyonuna girmiyor..
İcapçı
Yapması gereken bir görev..
Ama kaçıyor
5.5 saat Acil Serviste ç.K bekletiliyor
Ne gelen var, ne de müdahale eden?
Ki bu servis Rektör Prof. Dr. Talip Gülün başkanı olduğu bir servis...
Yıllardır bu servis onun; komutasında..
Ekip de onun ekibi
Yabancı yok...
***
HASTAYI PARA GÖREN ANLAYIŞ?
Neyse
Saatler 21.30u gösteriyor
Deniliyor ki; müdahale ekibi oluşturuldu
Ameliyat yapılacak
Doç. Dr. E.Anın başkanlığında bir ekip belirleniyor
Ancak
Ne koruyucu elbise
Ne bariyerli eldiven
Ne de diğer malzemelerin olmadığı ortaya çıkıyor
Ki imtina eden
Ameliyata giremeyeceğini söyleyenler; haklı çıkıyor
Ameliyat bekletiliyor
***
Düşünün
Sözde, Doğu ve Güneydoğuya hitap ediyor
Ülkede, ilk 10da deniliyor
Ki Ortadoğuya Sağlık turizminden söz edilen Üniversitede imiş?
Ameliyat malzemeleri yok
Nihayetinde
Diyarbakır Kadın Doğum ve Hastalıkları Hastanesinden temin ediliyor
Malzemeler getiriliyor
Ve saat 22.45 itibariyle; ameliyat yapılıyor
***
Her şey bitmiş derken
Ameliyat sonunda; 2 aylık asistan D.Dden bir çığlık..
İğne elime battı?
Meğerki
Korucu denilen eldiven bariyerli eldiven değilmiş
Dandikmiş
Yani, 150 liralık bir bariyerli eldiven alınamamış
Asistan, D.D tedaviye alınıyor
İlk müdahale sonrası, izin veriliyor
Sağlık durumu şu an iyi
Ama korku ve endişe içerisinde; akıbetinin ne olacağını düşünüyor?
***
HİPOKRAT YEMİNİ Mİ?
Anne ve Bebek müşahede altında..
Tedavileri sürüyor..
O klinikteki hastaların tümü de taburcu ediliyor.
Öyle ya; tüm doktorlar rapor alınıyor.
çünkü
Ne Hipokrat yemini
Ne de görev sorumluluğu..
Ne de, idari mevzuatın zerre-i miskali dikkate alınmayan bir hadise yaşanıyor
Tabiri caizse; kep düştü kel göründü misali
Hastanedeki; çift başlılığın da; ipliğini pazara çıkarıyor, bu vakıa
***
Başhekim Kadiroğluna..
Rektör Gül resmi emir veriyor
Sorumlular hakkında; soruşturma aç diye
Açtığı söyleniyor
Ne hikmetse Kadiroğlu olup biteni bir kumpas olarak değerlendiriyor
Kendisine yönelik bir komplo! diye
Bu imayı da; bir yerel gazeteye verdiği söylenen mülakatta yapıyor
***
Ama beri yanda
Soruşturmalık olan, klinik hocaları da
Asistanlar da
Ki, bir iki kişinin dışındaki tümü
Rektör Gülün, kadrosunda olan kişiler
Hastanede Rektör Gülün koruyup-kolladığı, himaye ettiği
Hatta ortaya çıkan keyfiyetin de bu kollamadan kaynaklandığı söylenirken!
Kadiroğlunun, komplosu!
Rektörün adamlarının komplosu mu oluyor?
***
Nitekim!
Hekimler de şu savunmayı yapıyor
İdare
Yani Hastane Başhekimliği; sorumlu
150 liralık bir bariyerli eldiven temin edemiyorlar
Koruyucu malzeme bulundurmuyorlar
İstenildiğinde, başınızın çaresine bakın diyorlar
Bize yemininizden utanın diyorlar
Hangi hekim?
Hangi asistan; bile bile kendini ölüme terk eder?
***
Bu arada
Ameliyatı yapan Doç. Dr. E.A..
Yani Kahraman doktor diye gösterilen kişi
İşte onun için de şu iddiada bulunuyor
Deniliyor ki
Kendisi aranmış; ameliyat için
Demiş ki; mesai dışı
Hasta yakınları bin 500 lira döner sermayeye yatırsın
Yoksa gelmem
Hasta yakınları da, mesai başlasın yatıracağız sözü vermiş
Bunun üzerine; ameliyat başlatılmış
Yani, akçesiz iş olmaz?
***
O KOLTUĞU TERK EDİN?
Bir başka iddia da
Ki ulusal basına da yansıdı
Hastane personelinden biri
Demiş ki
Bölümdeki hocaları rektör koruyor.
Açıktan para veya döner sermaye üzerinden para yatırılmayan hastalara bakılmıyor.
Para yatırmayanların tamamını asistanlara bırakıyorlar.
Asistanlar hem poliklinik hem klinikte çalışıyor
Hem de nöbet tutuyor
***
İşte;
Dicle Üniversitesinin hal-i vaziyeti böyle!
Şimdi söyleyin bakalım
Nehrin öte tarafında bulunan; zihniyet kimin zihniyeti?
Ya da ne demeliyiz?
Olup biteni seyredecek miyiz?
Yoksa
Evet, yoksa bu böyle gitmeyecek mi demeliyiz?
Söyleyin bakalım