Güzel şeyler olunca;
Hiç kuşkusuz ki insan moralmen, güç kazanıyor.
Daha bir aktif,
Daha bir huzurla, hadiselere bakabiliyor.
Ama işler;
Kötü,
Huzur bozucu, çözümsüzlüğe ivme alınca tam tersi duygular hkim oluyor.
O nedenle;
Bugün güzel ve huzur verici, gelişmelerden söz etmek istiyorum.
Özelliklen de;
Kürt meselesine odaklı, gelişmeler!
Ki;
Topyekn duygu atmosferiyle güç kazanabilelim.
***
Köşemin,
Müdavimleri hatırlayacaklardır.
Yaklaşık üç hafta önce;
Ankarada Diyarbakır Tanıtım Günleri organizasyonu vardı.
Kentin,
Batıdaki algı ve imajının, değişimine özgü bir adımdı.
Bu nedenle,
Ankarada bulunurken, aldığım ciddi bazı duyum ve kulis sohbetleri vardı.
Onları sizle paylaşmıştım.
Kürt hakları,
Ölçeğinde çözüm noktasında somut gelişmelerin önümüzdeki zaman dilimi içerisinde yaşanabileceğine dair bir kaç yazım olmuştu.
***
çünkü;
Ankarada ayrı,
Diyarbakırda apayrı,
Bölgede,
Özelliklen de Ortadoğuda farklı hava ve söylem vardı.
Ancak;
Hepsi bir bütünlük içerisinde, öne çıkan yerel dinamiklerin aktifleşmesiydi.
Yani; Silvan hadisesiyle kısırlaşan, diyalog sürecinin yeniden, hayat bulma gayretkeşliği.
***
Hatırlarsak;
Diyarbakıra önce 150 iş adamı geldi.
Yatırımcı;
Ve ekonomi kurmayı Bakanlarla birlikte!
Bölgeye özgü;
Özellikle Teşvikte altıncı bölge olanakları konuşuldu.
Ve bu eksende; yapılacak yatırım mesajları verildi.
Ekonomi üzerine.
Sonra;
Bölgedeki Sanayi ve Ticaret Odaları ile Ticaret Borsası başkanları bir araya geldi.
Siyasi mesaj verdiler;
Silahlar sussun, hayat kardeşlik normale dönsün.
***
Derken;
Tecrit altında tutulan Abdullah Öcalanla kardeşi Mehmet Öcalanın görüşmesi kamuoyuna yansıdı.
21 Eylülde. O tarihte İmralı şu mesajı vermişti.
Güneydoğuda,
Tırmanış gösteren şiddet sarmalına, eleştiri ve tepki koyarak.
Uyarıda bulunmuştu.
Son dönemdeki eylemlerinin hemen hemen tümü sorumsuzca.
Bu saldırılar halklar arasındaki bu köprüleri ortadan kaldırmaya yönelik.
Bunun önüne geçmek gerekiyor.
Bu kopuşu engellemek için, köprüler yıkılmasın diye, elimden geleni yapacağım
***
Hemen peşinde,
Evlat acısı yaşayan BDPli Sırrı Sakıkın, Başbakanla taziye görüşmesi.
Sakıkın Başbakana,
Ateşi,
Ve Acıları ancak sen sonlandırabilirsin. Evlat acısı tarif edilemez!.
Sonra;
Örgütün Avrupa sorumlusu Zübeyir Aydar'ın Oslo görüşmelerine tekrar başlamak için inisiyatif ortaya koymaya hazır olduğunu belirtmesi.
Kandilden,
Murat Karayılanın ılıman açıklamaları ve Öcalana vurgu yapması.
Kuzey Iraktan yükselen ses.
Barzani yönetiminin gerekirse arabuluculuğa hazırız demeçleri ve PKK'nın Suriye kolu PYD'nin Türkiye'ye mesajları.
Kuzey Irakta,
Normal hayatına dönen Osman Öcalanın beyanatı.
çözümün adresi Kandil değil, İmralı sözü.
Ve BDPnin, Öcalana sürekli dikkat çekmesi!
Yani;
Karşılıklı duygu yüklü mesajlarla, diyalog meknı geliştirildi.
***
Sonra;
AK Parti kongresi oldu.
Başbakan Erdoğanın siyasi tarihinde son kez; Genel Başkan seçildiği kongre.
Burada;
63 maddelik parti manifestosu kamuoyuna deklare edildi.
Yer alan Kürt haklarına ilişkin maddeler.
Her ne kadar,
Kongreden farklı ses yükseldiyse de.
Önceki gün,
İl Başkanları Kongresinde, BDPye kapıları kapattık açıklaması Başbakandan geldi ise de.
Aynı meyanda;
BDPnin tavır içerisinde oldu ise de.
Sonuçta; hepsi siyasi açıklamalar.
***
Üstadın ifadesiyle;
Devlet ve hükümet siyasi beyanatlarla değil icraatıyla kmildir!
Hatırlarsak,
Kesintiye uğratılan Oslo görüşmeleri öncesi yapılan açıklamaları.
PKKnın,
BDPnin,
Hatta Avrupadaki yapı dhil olmak üzere.
Hükümet,
Ve tabi ki AK Parti yöneticilerinin demeçlerine baktığınızda sanki ortada hiç bir şey yokmuş gibi bir hal-i vaziyet vardı.
Kırar kırana beyanatlar.
Herkes; birbirine bıçak çekmiş haldeydi.
Aslında;
Kapalı kapılar ardında durum hiçte öyle değil.
***
İşte tüm bunlar;
Mesele ekseninde yeni bir sürecin ortaya çıktığını gösteriyor!
Nitekim,
Dün bu atmosferin geldiği nokta, resmileşti.
Meğer;
Barış ve Demokrasi Partisi kurmayları bir dizi görüşmelerde bulunmuş.
BDPliler.
Sırasıyla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
TBMM Başkanı Cemil çiçek
Ve AK Parti kurmaylarıyla bir haftalık zaman dilimi içerisinde görüşmelerde bulunmuş.
***
Evet;
Yeni bir Oslo süreci, ciddi manada bir yol almış gibi görünüyor.
Başbakan Erdoğanın,
Bakı dönüşü gazetecilere yaptığı açıklama, Gerekirse, Öcalanla görüşülür.
Ki bu açıklama ajanslara düştüğü an, kulisler yoğunlaştı.
Gözler;
MİT Müsteşarı Hakan Fidana çevrildi.
Nerde diye?
Malum; her perşembe muttad olarak Genelkurmay Başkanı gibi, Fidanda Başbakanla haftalık görüşme yapardı.
Ama dün yoktu.
Kimi kulislerde, yokluğu İmralı görüşmesinde diye yorumlandı.
***
Hiç kuşkusuz ki;
Hükümetin geliştirdiği diyalog elbette önemli.
Ama Gülün tekrar inisiyatif alması.
Ve Meclis Başkanı çiçekin sorumluluk yüklenerek, Meclis aktifliğine vurgusu; boşuna değil.
Şimdi;
Tüm bu olup-bitene fikri beyan getirirsek.
Yani; siz ne düşünüyorsunuz derseniz?
Kısacası derim ki;
Devlet kademelerinde bu görüşmelerden sonuç alınabileceğine dair ciddi umutlar var.
Hele ki;
İmralı sakini Öcalan özellikle Kandildeki yapının inisiyatifini ele alabilirse.
Örgütü Suriye, Rusya, İran ve İsrail'in egemenlik sahasından çıkarabilirse.
İrademiz Öcalan biat ederlerse.
***
Diyalog masasına çok daha rahat oturabilinir.
Ki çözüme yönelik;
Bir adım sonrası silahsızlanma olur,
Öcalana ev hapsi seçeneği olur,
Kürt kimliğinin Anayasal güvenceye kavuşması,
Ana dilde eğitim,
Yerel özerklik başta olmak üzere bir dizi seçenekler masada tartışılabilinir hale gelir.
***
Tabi bir de;
CHP,
MHP
Ve BDPnin mecliste hükümetle birlikte, sorumluluk üstlenmesi gerekir.
Samimiyet,
Sorgusuna galebe çalmazlar ise!
Pek tabi ki,
Bu işten çıkarı bozulan derin yapıları da unutmamak gerekir...
Ki bu hem PKK içinde, hem de Devlet içinde.
Ve farklı kurumlar dhil olmak üzere; provokatif organizasyonlara girer mi girmez mi onu bilemiyorum.
Yeni Silvan ve Reşadiyeler olur mu, olmaz mı bilinmez!
Ama olsa bile oyuna gelinmemeli.
***
Diyeceğim;
Her şey samimiyet duygusuyla, icra edilirse.
Taraflar
Dik durma sürecini, ikmale getirirse önümüzdeki günler, moral ve huzur açısından, önemli kazanımlar getirecektir.
Velhasıl;
Kimin iyi niyetli, kimin kötü niyetli olduğunu.
Aynı zamanda, huzur ve güven getirici sürecin varacağı noktayı zaman gösterecek!
Fakat;
Son günlerde okullara kadar sızan şiddet sarmalı gösteriyor ki barış için kaybedilecek zaman kalmadı.
Ed-i bese.
Hayırlı Cumalar...