İnsan hayatı bizde ucuz!
Eklenme: 5/22/2014 12:00:00 AM

İş Güvenliği Uzmanı.

Çalışma müfettişliği.

İcat mı,

İstihdam yaratma mı?

Yoksa "iş bitiricilik" için mi, vücuda geldi.

Her ne ise!

Soma faciası gösterdi ki, "bu iş tepeden" tırnağa arıza-i durum.

***

İşçi "güvenliği" sıfırın altında.

Raporlar, düzmece.

Çalışma müfettişlerinin, denetimleri "hak" getire.

Sonuç.

Ekmeğinin peşinden koşan 301 madenci şehit.

Onlarca yaralı.

Yüzlerce "travma" geçirmiş işçi.

***

Perişan ve öksüz aileler.

Yetim. Dul eşler. Gözü yaşlı ana-babalar.

Ve Milli yasa varan, Türkiye'nin hal-i perişanlığı.

Maddi.

Ve Manevi bir çökün "nedeni" oldular.

***

İş Güvenliği uzmanı.

Ya da Çalışma Müfettişleri.

Sahi, "içtihatları" nasıl işliyor ki, arıza-i duruma sahipler.

Şöyle ki.

İş Güvenliği Uzmanı.

En baba, üç ayı "alan" bir zaman diliminde eğitim görüyor.

***

Sınıfsal ayırım yok.

Şu meslek veya bu meslek, gözetilmez.

Yeter ki, O "bilgilendirmenin" sertifikasını almış olsun.

Biraz da, "dil" beceriliğine sahipse.

Eee. Enva-i "işin ehli".

Gerisini sorgulayan yok.

***

Çalışma, müfettişi de aynı.

Her ne kadar, "bu alan" uzun soluklu ise de.

Aşağı-yukarı, "serüven" aynı.

Peki, ne yaparlar, ne tür yaptırımları var.

***

Özeti şu.

Evet, "Devlet-İşçi" adına, denetim yaparlar.

Maden ocağına inerler.

Şantiyelere.

AVM'lere.

Velhasıl, işletmemelere giderler.

***

Sözde.

İşçi ile görüşür "var mı" bir sıkıntın.

İş güvenliğinde "kusur mu"?

Ya da işletme de, eksiklik mi?

Adıyla, gözetler, tutanak tutar.

İyileştirme için, "çözüm" ve öneri sunar.

***

Fiiliyatta!

Hiç bir "beceri" yok.

Hepsi kağıt üzeri.

İşveren ne derse o, ya da şirket.

Çünkü;

Ne İş Güvenliği Uzmanı.

Ne de Çalışma Müfettişi "özgür ve bağımsız" değil.

***

Göbekten bağlı.

O da, "çalışan" emekçi gibi.

Maaşını.

Gelir-gideri, "işverenden".

Devletten değil.

Zaten, Devlet o'na sektör yaratmış bir de maaş mı verecek(!)?

***

Var mı bir örnek.

Ya da, duyan olmuş mudur?

Varsa söyleyin.

İş Güvenliği yasanın devreye girmesi.

Çalışma müfettişlerinin, "denetimleri".

***

Bugüne kadar.

Bırakın, Soma'daki maden ocağını.

Şuana kadar.

Bir işyeri, ya da maden ocağı.

Şantiye.

Kısacası, "sözleşme" imzalayıp, kapital aldığı kuruma yönelik, "sakıncalı" diye rapor tutan.

Veya kapatılan bir işyeri.

Yok.

***

İşçinin çalışma süresi.

Aldığı maaş.

İşçi refahı.

Ya da çocuk ve gençlerin çalıştırılmasına karşı tavır.

Kurumdaki "risklere" karşı var mı, böyle bir "yaptırım" gücü.

Mümkün mü?

***

 

 

Soma'da konuşuluyor.

Nitekim önceki gece Büyüktimur'la gündemde, bu konuyu tartıştık.

Maden Mühendisi Aytekin Taşkıran.

Av. Aydın Ak.

Ve Akademisyen Yard. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu ile.

Telefonla katılan, Güneydoğu META Bölge Müdürü Ekrem tosun.

***

Şimdi; Soma'da faciada ölenlerin hepsi "gaz" zehirlenmesinden.

Kızışan "yangın" şehit etmiş.

İşçi diyor ki, "göz maskesi" bozuk.

Hatta küflü.

45 dakika değil, 20 dakika bile yetmedi.

Peke nerde, denetleyen.

İş Güvenliği Uzmanı.

Ya da Çalışma Müfettişi. Hangi, Mart ayında denetlenmiş.

***

Demek ki, hepsi boş kağıt.

Bakınız.

O küflü ve bozuk maske var ya.

Eğer ki, açan olursa, kurcalayan olursa cezası var.

Yani kontrol edilemez.

İşçi ederse, 400 lira cezası var.

Gitti maaşın yarısı.

***

Peki, "işçi" çaresiz.

Aldığı maaş; "açlık" sınırın da gerisinde.

Tıpkı, "Somali'deki" hayat gibi.

Daha bir hafta olmadı, 301 insan toprağa gömüldü.

Maden ocağı işçi ilanı veriyor, 150 kişi için.

Başvuran, 4 bin. Ki ilan kaldırılmazsa, bu rakam daha bir artacak.

***

Müfettiş.

İş güvenliği uzmanı.

Siz, denetmeni de getirip "iş verenin" inisiyatifine bırakıyorsunuz.

Maaşı ondan al.

Sonra, "işçinin" sağlığı ve güvenliğini al, önle diyorsunuz.

Nerde.

***

O zaman!

Demek ki, konuşulan tartışılan "adres" yanlış.

Sorgulanması gereken başkası.

Müsebbip, başka!

Kim mi, elbette ki "Yasama.

Yani Parlamento ve Hükümet!

***

Neden mi,

Kanunu yapan onlar, yasayı çıkaran onlar.

Bunlar.

Evet, her türlü "suiistimale" açık" bunlar.

Siz, maden ocağına "gıda uzmanını" çalışma müfettişi olarak, gönderirseniz.

Siz, kesim haneyi "maden uzmanını" görevlendirirseniz.

Ki görevlendiriyorsunuz. Hem de yetkili kılarak.

O zaman, olacağı ne olur?

Elbette ki, Soma gibi facialar olur.

Elbette ki, her yıl "iş kazaları ve ihmallerin" yarattığı 3 bine yakın "işçi ölümü" olur?

Var mı, Türkiye'den başka "insan hayatının" bu kadar ucuz ve önemsiz görüldüğü?

Yok..

Çünkü balık baştan kokar!