İnsan-i, Hak ve haklarımız!...
Eklenme: 12/21/2011 12:00:00 AM

Haklarımız, Ya da haklarınız, Veyahut İnsan olma vasfıyla, sahip olmamız gereken hak ve haklar. Buyrun. Özgür, Eşit, Bağımsız, Ve demokratik yaşam alanı.

* * *

Dil, Din, Renk, Ve siyasal düşünce serbesti-yeti. Fark gözetilmeden. Yaşabilmek ve yaşatabilmek.

* * *

 Var olabilmek. Birey. Toplum. Ve millet olarak. Bunları, Kusursuz ve şeffaf, yaşabilmek.

* * *

Adalet, Hukuk, Vicdan, Ve Hürriyetin fikri özgürlüğü... Rejimin tüm mekanizmaları. Yaşayan. İşleyen, uygulatan. İliklerine kadar hissettirebilmek.

* * *

Tarafsız, Objektif, Evrensel, Ve katılımcı yönetim. Bağımsız. Zafiyete, Keyfiyete, kişi nam-ı hesabına değil. Toplumsal, Nizamın bütünlüğüne himmet edip, ulusallaşmak.

* * *

Birey de, Toplum da, Milletin kendisi de birdir. Kimlikler, Renkler, Diller farklı olsa da, özgür yaşam alanında eşittir. Olması gerekendir.

* * *

Dizeledim sözcükleri. Neye hikmet derseniz. İçinde bulunduğumuz haftanın anlamına binaen sıraladım... Malum, İnsan Hakları Haftasındayız. Görüyor. İzliyor ve yaşıyoruz. Peki. Az önceki tanımların bu gün icrası eksiksiz vaki mi?

* * *

Yoksa. Nerdeee dediğiniz gibi mi? Bence, Aynen sizin değiniz gibi. İşte, Kimlik inkârı. İşte dil inkârı. İşte özgürlük inkarı. İşte hukuk inkarı. İşte adalet inkarı. İşte hürriyet inkarı.

Zafiyet, Keyfiyet, Zulüm, Ve zalimane düşünce empoze edilmesi. Şiddet, Terör, Kan ve gözyaşı, sıradan mesele.

* * *

Kimin umurunda, Kardeşin Kardeşe silah doğrultması. Ölümler. Katliamlar. Kıyamlar. Cinayetler. Gözaltı ve işkenceler. Kimin gücü kime yeterse.

* * *

İster birey olsun. İster aile olsun. İster etkin kimlik vasfı olsun. İster cemaatler olsun. İster milletin kendisi olsun. İster devletin ta kendisi olsun. Hepsinde, İkmal güçlü olan, zayıfı ezme anlayışı.

* * *

Diyebilir misiniz ki? Sıraladığınız Ülke, Ve ahalinin acı gerçekleri. Yarım asırdır süre gelmiyor bu hal-i harap. İnsan Hakları. Acısından, kapsam ihtiva etmiyor? Ediyor. Hem de, en acımasız haliyle.

* * *

Ama ne, Acı ve talihsizliktir, o barışın silahına ihanet ediliyor. Çünkü, İnsan Hakları ihlalleri süre gelmekte. Velhasıl. İnsan Hakları. Biline ki, Yeryüzünün en barışçıl silahıdır. Koruyandır. Adalette, Hukuk ta, Eşitlikte, özgürlükte ve bağımsızlık ta, onda ikmaldir. Yargıç gibidir.

* * *

Duygular, Gibi soyuttur, ama duygular gibi herkese aittir. Her ne olursa olsun. İster yer küresinde. İster uzayda, hep vardır. Lakin, İnsanoğlu yaşamıyla vardır, insan hakkı-ları. Doğadır, Ruhtur, Zamandır, Ama hiçbir zaman, tüketilemezdir.

* * *

Ayrısı, Gayrisi, senisi-benisi yoktur. Zengin-fakir. Yaşlı-genç. Kadın- Erkek. Hizbi, Olmadığı gibi sınıfsallığı da yoktur. Eşittir. Aynı göz ve düşünceyle bakar. O insandır diye.

* * *

Özü itibariyle. Saygıdır. Sevgidir. Kendin için ne istiyorsan. Karşındaki için de, aynı düşüncedir. İnsan. İnsan olduğumuzu, Söyleyen, Söyleten, Uygulatan. İnsan onurunun doğal hayat nizamıdır. Yeter ki, Anayasasına ihlal noktasında. Keyfiyete, Zulmü, Ve despot düşünceyle tecavüz edilmesin. İnsan hakkı. Ve hakları. Söze, Teminata ve parasal maddi çıkara, ikmal olmadığı gibi, satın alınarak elde edilemez.

* * *

Peki, Sahip miyiz? Bilmem. Onu da siz ifade edin. Tabi ki, çevrenize göz attıktan ve aynaya baktıktan sonra. Unutmadan. Ülke olarak, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine imza attık. Ama kağıt üzerinde. Sahi, Öyle değil mi?