Membası, CHP..! Partili dostlar gocunmasın.. Hal-i vaziyet orta yerde cereyan ediyor.. Bugün değil, bir asırdır aynı trende yol alınıyor.. Görüyoruz, yaşıyoruz, şahit oluyoruz!.. Her kim yetkilendirilmişse, partinin başına geçmişse, hangi kadrolarla müteşekkil olmuşsa, tarz ve kurgulu siyaset, hep aynı!.. Değişmiyor..!

***

Tek parti ve şeflik döneminden, başlamak üzere!.. Ne ülke için, ne bulunduğu coğrafya için, ne de bu millet için, geleceğe dair zerre-i miskal bir planı, projesi, hedefi olmamıştır!.. Bu minvalde, zihin eforu, işbirliği, ya da istişareler geliştirme adına adım atmışlığı da yok!.. Ki vaki olmuş da değil..

***

Ülkenin yaşadığı, ya da yaşatıldığı, çözüm bekleyen, milli meselelerine ilişkin de, efor sarfetmişliği yok!.. Bu yöndeki, atılması planlanan adımlara da, projelere de, stratejilere de destek vermişliği, söz konusu olmamıştır.. Her daim istemezükçülüğün piri olarak siyaset icra etmiştir.?!

***

Seçim dönemlerinde ise, elindeki siyaset bayrağında hep istismar siyaseti olmuştur.. Mevcut hadiseler üzerine, algı oyunları tertipleyerek, bir yerlerden bir şeylerin törpülenebileceğine kafa yormuştur.. İşte, son seçim evresine bakarsak, tüm bunları bariz şekilde yaşadığımızı görürüz!..

***

Ki bugün, o gün yapılan istismar ve algı siyasetini bizatihi kendileri, itiraf ediyorlar.. Seçim öncesi, bir çok milli meselenin, günlük hayatta yaşananlar öylesine dehşetli, öylesine futursuzca kaşıdılar ki; bolca istismarlı kanatma yaptılar!.. Hak, hukuk. Adalet, çarşı-pazar, ekmek, maaş, işçi memur, emekli deyip durdular!..

***

Nice kurgulu, anketler tertiplediler.. Siparişli, saha araştırma raporları hazırladılar.. Gazetelere manşetler, servis edildi.. Lüks otellerin kral dairelerinde, yoksulluk, fakirlik edebiyatlı, video çekimleri yapıldı.. Atletli pozlar verildi.. Sloganlar atıldı, halkın adamı, geliyor?.. Geliyor gelmekte olan.. Bu iktidar gidici.. Erdoğan devriliyor..

***

Masa altı, masa üstü onların da, kazanın dibindeki ateşi körüklemeleri, aşı hayli aşırdılar.. Derken; kim baş, kim ayak olacak, kavgasına girildi.? Ve netice itibariyle Kılıçdaroğlu arz-ı endam etti.. Bugün itiraf ediliyor; mevcutların içerisinde en geride, en son sırada, kazanamayacağı bilinmesine rağmen, o gösterildi

***

Kılıçdaroğlu gösterildi de ne oldu?!.. İstismar siyasetiyle Kemal bey, bol keseden, dağıtım başlattı.. Öyle ki, bir oya bir milletvekili kontenjanına fit, kesildi.. Partisini unuttu.. Konuşanı da, diskalifiye etti.. Rakip olanları da, aba altı sopayla bastırdı.. Peki sonuç; yine istismar, yine algı siyasetiyle, elde var sıfır?.

***

Ve bugün, konuşan konuşana, ifşa eden edene.. İşte, Onursal Adı Güzel.? Bakın bakalım; Bilgi İşlemde nasıl da; operasyonel faaliyetler içerisinde, istismarcılık yaptıklarını, anlatıyor.. Tabi bu rüzgara yapılan ve Erdoğana ata düşmanı kesilenlerin de, nasıl da aldatıldıkları, nasıl da oyuna geldiklerini, nasıl da son virajda bir oy için, milyon oylarını, anlamsız kıldığını gördüler

***

Şimdi, dua ediyorlar!.. Şükürler olsun ki, CHP kazanmadı.. Allah korudu da, Kemal bey reis olmadı!.. Vay da vay; nasıl da kandırılmışız.. Gibi, lafları üretip farklı arayışlara giren parti ve yöneticilerini de, görüyoruz!.. Hele ki, HDP/YSP.. Irkçı ve şoven anlayışa sahip, Ümit Özdağı bile sineye çekti.. Ama Erdoğana, keskin bıçak oldu..

***

Gel gelelim, bugüne!.. Şimdi önümüzde, yerel seçimler var.. Ve görüyoruz ki, aynı cenahta yine aynı senaryolar, tertipleniyor.. İstismar ve algı üretimi.. Rol biçilen, İstanbul ve Ankara.. Ne İmamoğlu ne de Yavaşın şu 4.5 yıllık zaman dilimi içerisinde; başkanı oldukları belediyelerin şehirlerine dair, bırakın seçim vaatlerini, hal-i hazırda bir çivi dahi çakmışlıkları yok!.. Ama, öylesine istismar öylesine algı üretimi yapılıyor ki; sanırsınız iki şehir de güllük-gülistanlık içerisinde..

***

Yahu iki damla yağmur yağıyor, kentleri sel alıyor.. Kar yağıyor, şehir kilitleniyor.. Yaz geliyor, toz duman, çevre kirliliği.. Halk otobüsleri bile yolda kalıyor.? Ahali omuz verip, iteliyor.. İmamoğlu ve Yavaş da partileri gibi, siyasi kutuplaşma, hizipleşme ve istismara dayalı, politikayla, şehirlerin ve ahalinin sorunlarını görmezden geldi, üstünü örtmeye çalıştı?..

***

Yerel seçime dair, planları ne?!.. Tipik bir 14 Mayıs öncesi siyasetini, icra ediyorlar.. Masadan kalkan, Akşenere abla-bacı yaklaşımıyla, biz ettik sen etme diyerek, İstanbul ve Ankara için ittifak isteniliyor.. Diğer mini partilere de, mesajlar var.. Anlık siyasetle, kimi saat milliyetçi, kimi saat muhafazakar, kimi saat liberal, kimi saat Kürtçü, kimi saat Türkçü, kesiliyor.? Yani, bukalemun siyaseti..

***

Netice itibariyle, bu istismar ve algı politikasının mayasının bu kez, tutmayacağını söyleyebilirim.. çünkü, seçmen işin farkına vardı.. Onun içindir ki; hepsinin etekleri tutuşmuş şekilde.. Sorgulanıyorlar!.. Bilaistisna muhalefetin işi zor.. İster ittifak, ister bireysel yönde parti olarak yerel seçimlerde, mayasız kalacaklar.? Ve de çok sürprizli, seçmen sillesiyle karşı karşıya gelecekler.. Not ediyorum, benden söylemesi!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

İffeti olmayan siyasetin, zilletten kaçışı ne mümkündür?