Beklenen oldu;
Yerel Seçimlerin takvim akıbeti meçhule döndü?
Neden derseniz?
Dün,
AK Parti ve MHPnin sözde ittifakıyla, Mecliste oylandı.
Dikkat edin;
Sözde ittifakı diye bir cümle kullandım.
çünkü;
Birlikte hazırlanan Anayasa Değişikliği oylamasında, ittifak sonucu çıkmadı.
***
Şöyle ki;
Teklif 72 red oyuna karşı, 360 oyla kabul edildi.
İşte bu;
Matematiksel evet diye kabul görülen sonuç Anayasa Değişikliği için cevaz vermiyor!
Gerekli olan sayı çoğunluğu; 367 oya ulaşmadı.
Bundan dolayı da şimdi farklı seçenekler ortaya çıktı.
Ya referandum,
Ya Mecliste yeniden görüşme!
Veyahut ta, bu sevdadan vazgeçmek!
***
Eğer ki;
Cumhurbaşkanı Gül teklifi Meclise iade ederse, yeniden görüşme imknı olacak.
O da, kısa zaman dilimi içerisinde iade ederse!
Yasal zamanlamanın son gününü beklerse; ne hacet olur?
Yok, eğer iade etmez ise;
O zaman da Anayasa Değişikliği halkın oylamasına sunulacak.
Yani; referanduma gidilecek.
***
Evet, ortaya çıkan tablo;
MHP ve AK Parti cephesinde hayli şaşırtıcı bulunduğu gibi; ittifak samimiyetindeki samimiyetsizliği de ortaya çıkardı.
Kim samimi,
Kim samimi değil?
AK Parti.
Ve MHPnin Meclisteki sandalye sayısının toplamı malumunuz üzre; 377.
AK Parti 326,
MHPde ise 51 sandalyeye sahip!
***
Sözde,
İttifakın güç birliğiyle oylamada çıkan sonuç 360.
Bu sonuç;
Şunu açıkça ifade ettiriyor MHP ve AK Parti ekseninde, toplam 17 fire var.
AK Partililer
İle MHPliler oylama sonrasında, ittifaka atıfta bulunurken karşılıklı imali eleştirilerden da kaçınmadılar.
AK Partili Ahmet İyimaya:
Anayasa oylamalarında gizli oy kaldırılmalı, herkes taahhütlerine bağlı kalsın.
MHP Lideri Bahçeli ise;
Kimse MHP üzerinde gölge kurmaya çalışmasın. MHP oylamada fire vermemiştir
***
Peki,
İttifakın doğurduğu matematiksel sonucu, nasıl okumak lazım!
Şimdi,
Bahçeli diyor ki, bizde fire yok?.
Ama sonra ekliyor; bizden katılmayan 8 milletvekili var.
Yani, MHPnin firesi 8.
Aslında bu fire,
MHPnin elinde bulunan Balıkesir ve Manisa Belediyelerinin el değiştirme korkusuna delalettir diye düşünüyorum.
çünkü
Belediye Başkanları süreç ve erken seçim konusunda tavırları vardı.
Burada; etken ve oyuna gelme hali göz ardı edilemez.
***
Peki, geriye kalan; 9 fire kimin?
Malum;
BDP ve CHP destek yok yönünde kapılarını kapatmıştı.
O zaman;
9 eksiğin Arıza-i vaziyeti, AK Partiden!
Görüntü böyle.
Nitekim
AK Parti grubu oylama sonrası olağanüstü toplantı kararı aldı şok edici sürpriz, nasıl gelişti diye?
***
Ne diyeyim;
Ortaya çıkan oylama sonucu!
Bana, Başbakan Erdoğana yönelik sandviç hikyesini hatırlattı.
Erdoğan, Mahalli seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir provası olarak, görüyordu.
Zaten; erken istemesi de bundaydı.
Ama,
Evdeki hesap çarşıya uymadığı gibi, şimdi köşk sınavı var.
***
Gül.
Ve Meclis.
Diğer yandan; halk!
Erdoğan,
Bu üçgen içerisinde, mahalli seçimlerin zaferini.
Ve Köşke,
çıkış biletini alma noktasında nasıl bir mevzii elde edebilir?
Doğrusu, hayli zor.
Kendine munsahır dikenli bir yol.
***
çünkü
Parti içerisindeki Erdoğansız süreç,
Gülün,
Köşk sonrası konumu ve akıbeti,
Beri yanda,
Yeni transferler ile üç dönemin saf dışı bırakacak olanları.
Labirent misali.
12 yıldır süren tek adamlık serüvenini Erdoğan kazasız noktalandırır mı?
Hepsi;
İç dünyasında hayli meçhul yapıları barındırdığı gibi.
Üzerinde çokça düşünülmesi gerekir.
Her adım için.
***
Diyelim ki;
Cumhurbaşkanı Güle Kanun teklifi Pazartesi günü gönderildi.
Gülde,
Hiç zaman kaybına gitmeden hafta içerisinde, kararını verdi.
Ve dedi ki;
Teklif halka sorulsun evet mi, hayır mı diye?
Yanı referandum!
Hiç tartışmasız;
Bu kararın yürürlüğe girmesi durumunda, halk oylaması ancak, Aralık ayında gerçekleşebilir.
Eee.
Aralık ayı da malum kış ayı.
Kar, çamur, yağmur, soğuk.
***
Bildiğiniz gibi;
Seçimlerin 2014 Martından, 2013ün Ekimine alınmasındaki gerekçelerden biri de mevsimin kışa denk gelmesi.
Evet,
İklim şartları, yeni bir tartışma süreci getirecek.
İlk gün,
Seçimlerin erkene alınması gündeme gelince şunu ifade etmiştim.
Türkiye,
Üst üste üç yıl seçimlerle boğuşmayı kaldırabilir mi?
Maddi,
Manevi ve tabi ki, ülke stratejisi, noktasında faturası ağır durumu ödeyebilecek mi?
Hele bir de, başına musallat olmuş Suriye garabeti var iken!
Bir sevda; uğruna bu çekilmez diyorum!
***
Benim bir önerim var.
Ki bir ay önce de dillendirmiştim.
Gelin;
Mahalli seçimleri de,
Cumhurbaşkanlığı seçimini de,
Genel seçimleri de, ittifak içerisinde bir defaya mahsup olmak üzere, 2014ün ekimine alıp, üç sandığı birden halkın huzuruna getirin.
çünkü
Türkiye için gelişen bir ülke diyor isek.
O zaman;
Üç seçimin faturasını göz önüne almalıyız.
Hele ki, son açıklanan ekonomik göstergelerde, ifade edilen vahim açık orta yerde iken.
Velhasıl,
Diyebileceğim, dünkü seçim sonucu.
Birçok;
Ders-i ibret icra ettiği gibi, kumpasları da deşifre etti.
* * *
Pazar Sohbeti!
Bu haftaki konuklarım.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu,
Batman Barosu Başkanı Yusuf Tanrıseven olacak.
Pazar günü,
Saat 13.00te Uzay-Söz TVnin ortak yayınıyla ekrana gelecek olan; Pazar Sohbeti programı hayli, tartışmalı geçecek.
Canlı telefon bağlantılarıyla,
Kürt sorunu,
Kamuda Anadilde Hizmet,
Abdullah Öcalan ve Kandil polemiği,
Okulların yakılması,
Ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güvenin açıklaması, konuşulup-tartışılacak.
Diyorum ki,
Sakın bu programı kaçırmayın.
İzleyin!